İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen Birinci Ergenekon Davası'nda tutuklu sanık Aydınlık Gazetesi yazarı Hikmet Çiçek, tanık Serhat İnce'ye sorularını yöneltti. Çiçek, tanık Serhat İnce'ye "Cezaevindeyken Savcı Zekeriya'a Öz'e mektup yazarak Ergenekon'da tanık olmak istediğinizi söylemişsiniz? Nereden aklınıza geldi. Ailenizle Sedat Peker arasında bir husumet varmış bunun da etkisi oldu mu" diye sordu. Soruya “Hem adalet yerini bulsun diye, hem de aile nedeniyle karma duygularla" diyen tanık Serhat İnce mektup yazdığı dönemde gasp suçundan cezaevinde tutuklu olduğunu söyledi. Çiçek'in "Veli Küçük'ün adını ifadenizde vermeniz için size bir baskı yapıldı mı, telkin oldu mu?" diye sordu. Kimsenin kendisine baskı yapamayacağını anlatan İnce, "Ben yüksek lisans yapmış biriyim. Baskı yapılabilecek bir yapıda değilim. Kendi isteğimle tanık oldum. Kesinlikle öyle bir şey yok" dedi. Serhat İnce, Hikmet Çiçek’e “Siz Veli Küçük’ün avukatı mısınız? diye de sordu.


SAVCI SORUYA SİNİRLENDİ


Bu sırada Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel, "Kim baskı yapabilir. Başkanım bu sorulara izin veriyorsunuz ama tanık İnce'nin ifadesini ben aldım. Ben mi telkin etmişim, baskı yapmışım? Bir hukukçu neden baskı yapsın. Orada katip de vardı" diyerek sesini yükseltti. Bunun üzerine Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese, "Savcı Bey sakin olun lütfen" dedi. İnce, Çiçek'in sorusu üzerine yargılandığı gasp davasından dolayı cezaevinde yattığını, ancak gasptan değil başka suçtan kendisine ceza verildiğini ifade etti. Hikmet Çiçek “Tanık olarak ifade verdikten ne kadar sonra tahliye oldunuz? sorusu üzerine Başkan Hasan Hüseyin Özese “Ne demek istiyorsunuz Hikmet Bey. Açık konuşun. Savcı Mehmet Ali Pekgüzel, tahliye için öyle bir garanti mi vermiş, onu mu soruyorsunuz?" diye konuştu. Çiçek ise "Neden benimle tartışıyorsunuz?" dedi. Mahkeme Başkanı Özese de "İnce kendi isteğiyle tanık olarak ifade verdiğini söyledi. Böyle soru soramazsınız oturun" dedi. Mahkeme heyeti duruşmayı 26 Nisan saat 08.45'e erteledi.


(BB)