İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen Ergenekon Davası'nda tanık olarak dinlenen Bölücü örgüt elebaşısı Abdullah Öcalan'ın eski Avukatı İrfan Dündar mahkeme heyeti, savcı, avukat ve sanıkların sorularını yanıtladı. Duruşma savcısı Mehmet Ali Pekgüzel "Yalçın Küçük, sizi tanımadığını söylüyor. Sizin kendisini telefonla aramanızdan rahatsız oluyor. Yalçın Küçük ile görüşmenizi Abdullah Öcalan mı istedi?" diye sordu. İrfan Dündar da, Öcalan'ın çeşitli çevrelerle görüşülmesini istediğini belirterek, o dönemde gazetecilerle de görüştüklerini söyledi. Pekgüzel" Öcalan yeni bir atılım yapacağı zaman sizin birtakım çevrelerle görüşmenizi istiyor. Kendi başına karar vermiyor mu?" şeklindeki sorusuna tanık Dündar şu cevabı verdi: "Görüş alıyordu. Hükümet kanadından, sivil toplum kuruluşlarına görüş soruluyordu. Yalçın Küçük'e de soru soruluyordu. Kararını kendisi veriyordu." Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese'nin "Yalçın Küçük'ü aramanız başkalarının yönlendirmesiyle mi, telkiniyle mi yapıldı?" şeklindeki sorusuna tanık Dündar, "O dönemde her kesimle görüşme yapılıyordu. Yalçın Küçük kendini bir yere koymasın" diye cevap verdi.


"SAĞDAN SOLDAN HERKESLE GÖRÜŞÜYORDUK"


Bu arada esas hakkındaki son savunması alınancaya kadar duruşmalardan men edilen İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, tanık Dündar'ın dinlenilmesi nedeniyle cezaevinden duruşma salonuna getirildi. Tutuklu sanık Perinçek'in, "Öcalan'ın adına kimlerle görüştünüz" diye sordu. Tanık Dündar da ,"Kürt sorununun çözümü noktasında birçok çevreyle görüşüldü. SHP, CHP, Ak Parti'den Adalet Bakanı. Bu doğaldır. Hem sağdan, hem soldan geniş bir yelpazede herkesle görüşüyorduk" diye cevap verdi. Yalçın Küçük'ün avukatı Kazım Yiğit Akalın'ın "Öcalan'ın direktifler verdiği, görüşmenin 'Ergenekon" terör örgüt kapsamında yapıldığı iddia ediliyor" dedi. Dündar ise geniş kesimlerle 5-6 ayda bir görüştüklerini belirterek, "Yalçın Küçük de bunlardan biri. Ancak Küçük'ün telefondaki olumsuz tavrı nedeniyle görüşme gerçekleşmedi. Yüzlerce adamla görüşülüyor. Öcalan'ın 'bununla da görüşün' demesi bir talimat değildir. Küçük ile de özellikle görüşme talebi yok. Öcalan 'Herkesle görüşün dediği için' Küçük'ü aradım. Buna da sadece kendim karar vermedim" diye konuştu.


"MİT TUZAĞA DÜŞÜRMEK Mİ İSTEDİ?"


Avukat Akalın, Tanık İrfan'ın KCK soruşturması kapsamındaki ifadesine değinerek "'Öcalan ile yapılan görüşmelerin not haline getirilerek internet kafedeki bilgisayarda yazılıp, e-mailin taslaklar bölümüne kaydedildiği, Murat Karayılan'ın da şifreyle e-maile girerek taslaklar bölümünden bu talimatları aldığı' şeklinde beyanınız var" dedi. Dündar, "Bu konu hakkında bilgim yok" diye cevap vermesi üzerine avukat Akalın, "İfadeyi siz vermişsiniz" diyerek hatırlatmada bulundu. Dündar ise, "Olabilir, bilmiyorum" ifadelerini kullandı. Dündar'ın Yalçın Küçük'ü görüşmek için aramasını anımsatan Avukat Akalın, "Asrın Hukuk Bürosu'nda MİT ajanı olduğu" şeklinde haber çıktı. MİT tuzağa düşürmek mi istedi?" diye sordu. Dündar ise, "Şu ana kadar bu konuda açıklama yapmadım. Asrın Hukuk Bürosu'nda MİT ajanı olmaz" diye cevap verdi.


"KÖTÜ NİYETLİ SORULARA CEVAP VERMEM"


Tutuklu sanıklardan Doğu Perinçek'in avukatı Bülent Hattatoğlu, Dündar'ın KCK soruşturması kapsamındaki ifadesinin etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanacak kadar elverişli olmadığını belirterek, "Bu beyanlarınız açıklamak için size bir telkin, baskı yapıldı mı?" diye sordu. Avukat Hattatoğlu'na tepki gösteren Tanık Dündar, "Konuyla ne ilgisi var. Kim telkin etmiş. Kötü niyetli sorulara cevap vermem" diye cevap verdi. Hattatoğlu'nun "İfadenizde 1980'de Öcalan ile Aydınlık grubunun silahla çatıştığını söylüyorsunuz. 1972 doğumlu olduğunuza göre buna bizzat tanıklık etmediğinizi teyit eder misiniz?" şeklindeki sorusu üzerine tanık Dündar da "Cumhuriyet tarihinin kahramanlarıymış gibi anlatıyorsunuz. Sanki o dönemi siz mi yaşadınız?" dedi. Mahkeme Başkanı Özese de Hattatoğlu’nu sanığı yargılar şekilde soru sorulmaması konusunda uyardı.


PERİNÇEK SALONDAN ÇIKARILDI


Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu’nun, İrfan Dündar ve Doğan Erbaş’ın İşçi Partisi İl Başkanlığı'nı ziyaretlerinde Tuncay Güney’in de bulunduğu şeklindeki ifadeleri okurken Doğu Perinçek itiraz etti. Perinçek “Tuncay Güney ile görüşecek adam mıyım ben?" dedi. Perinçek söz verilmeden konuşmasını ısrarla sürdürmesi üzerine salondan çıkarıldı.


"1999 YILINDA GENEL AF OLSAYDI BU SORUN ÇÖZÜLMÜŞTÜ"


Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu "1999-2004 arasında terör örgütü faaliyetleri asgari düzeye indirildiği dönem. 2004’ten sonra neden terör örgütü faaliyetleri arttı?" diye sordu. Tanık İrfan Dündar şöyle konuştu: “1999’da genel af olsaydı bu sorun çözülmüştü. Maalesef olmadı. Öcalan’ın rolü kötü değil o sıralarda. O dönemde Öcalan silahlı güçleri sınır dışına göndermişti. Genel af ile çözüm yoluna gidilecekti. Ancak, Türkiye ‘Öcalan yakalandı, nasıl olsa dağılacaklar’ düşüncesinde olduğu için af çıkarmadı. Öcalan örgütü yumuşatmaya çalıştı. Hem devlete hem örgüte mektup yazdı. 11 Eylül saldırılarılarından sonra güvenlik stratejileri ön plana çıktı. 2003-2004 Irak savaşı dönemidir. Uluslararası denklemde örgüt kendine yer aradı. Bulmuş olacak ki örgüt yeniden silahlı mücadeleye başladı."


"BİZ TANSU ÇİLLERİ ÖLDÜRECEĞİZ SİZ BUNU ÜSTLENİN"


Devlet yetkililerinden birilerinin "Biz Tansu Çiller'i öldüreceğiz siz bunu üstlenin" diye Öcalan'a teklifte bulunduğunu aktaran Dündar, "Ancak Öcalan bunu kabul etmedi. Öcalan bunu daha sonradan bu olayı bana söyledi. Kendisine teklifin kimden geldiğini ise söylemedi. Öcalan'a başka illegal teklif yapıldı mı bilmiyorum" şeklinde cevap verdi. Tanık İrfan Dündar'ın dinlenilmesinin ardından duruşmaya ara verildi.