Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, BDP'li vekiller hakkında hazırlanan dokunulmazlık fezlekelerinin düşünce ve ifade özgürlüğü ve siyasi çalışmayla alakası olmadığını söyledi.

Antalya'da bugün başlayan 2'nci Uluslararası HOPEFOR Konferansı'na katılan Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, Dominik Cumhuriyeti Devlet Bakanı Gustavo Montalvo Franco ile yaptığı ikili görüşme ardından soruları yanıtladı. Başbakan Yardımcısı Atalay, "Suriye'den göç dalgasının artarak devam edeceğini düşünüyor musunuz?" sorusu üzerine Suriyeliler konusunda özel bir yeni akım, fazla nüfus gelişi beklentisi içinde olmadıklarını söyledi. Kamplardaki düzenlemenin kış şartlarıyla yakından ilişkili olduğunu belirten Başbakan Yardımcısı Atalay, "Konteynerler bir nevi geçici konuttur. İçinde su, elektrik, ısınması olan bir konut. Konteyner oranını artırmak istiyoruz. Van'da 30 bin kadar konteynır kullanmıştık biz. Şimdi onlar büyük oranla kalıcı konutlarına taşındı ve o konteynırlar şimdi boş. Onların bir kısmını birkaç binini bu bölgeye taşıyoruz ve orada iki tane konteynır kent kuruyoruz" diye konuştu.

KAMPLARDA TÜRKÇE KURSUNA İLGİ

Sayıları 125 bine ulaşan Suriyeli göçmenlere yönelik çalışmaların çok ciddi insani yardım olduğunu belirten Atalay, Dışişleri Bakanlığı'nın Nisan ayında yaptığı çağrıyla kampları uluslararası yardıma açtığını söyledi. Bu kapsamda BM ve değişik ülkelerin desteklerinin söz konusu olduğunu ve desteklerin daha çok çadır ve kullanılacak malzeme üzerinde yoğunlaştığını belirten Beşir Atalay, "Şu ana kadar yaklaşık 400 milyon TL'lik bir harcama yaptık" dedi. Başbakan Yardımcısı Atalay, kamplarda Türkçe kurslarına yoğun ilgi olduğunu, Ankara Üniversitesi Türkçe Öğretim Merkezi'yle (TÖMER) ortak bir çalışmayla diploma ve sertifika verecek kurs sayısını artırmayı hedeflediklerini açıkladı.

DOKUNULMAZLIK FEZLEKELERİ

Başbakan Yardımcısı Atalay, BDP'li milletvekilleriyle ilgili hazırlanan dokunulmazlık fezlekeleriyle ilgili şu değerlendirmede bulundu:

"Fezleke ve dokunulmazlık konusu düşünceyle, siyasi faaliyetle ilgili değil. Dikkat ederseniz, bu dokunulmazlıkları gündeme getiren, savcıları çalışmaya sevk eden ilk şey, milletvekillerinin teröristlere gidip bir yerde buluşması ve onlarla kucaklaşmasıdır. Şehitlerimizin geldiği günlerde askerimizi şehit eden teröristlerle gidip milletvekilleri kucaklaşıyor. Bu görüntü Türkiye'yi ayağa kaldırdı. Herkesi, hepimizi üzdü. Böyle bir şey olamaz."

Savcıları çalışmaya sevk eden ikinci konuyu ise “Yakın günlerde bir milletvekili, yine aynı partiden milleti silahlanmaya davet ediyor" sözleriyle aktaran Beşir Atalay, "Bunlar siyasi çalışma değil. Siyaset dışında bir şey. Onun için savcılar tabii bu konuda harekete geçiyor. Savcıları birisinin göreve çağırması gerekmiyor. Bu tür durumlarda savcılar fezlekesini hazırlıyor. Bu fezleke Adalet Bakanlığı kanalıyla meclise intikal eder. Adalet Bakanlığı, Başbakanlığa gönderir, Başbakanlık er veya geç meclise gönderir. Şu anda meclise giden fezlekeler bunlar. Bundan sonrası meclisin takdiri, meclis ne yapacak, hangi çalışmayı yapacak, ne zaman yapacak onu göreceğiz" diye konuştu.