CHP binasında toplantı düzenleyen Genel Başkan Yardımcısı Haluk Koç, gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. THY’nın tarifeli uçağı ile Hatay’a Suriye uyruklu olmayan yolcular taşındığını ileri sürdü. Koç, bu konuyla ilgili TBMM Başkanlığı’na Ulaştırma Bakanı ve İçişleri Bakanı’nın yanıtlanmasını  istediği soru önergesi verdiğini dile hatırlatarak, şöyle dedi:

HATAY'A GELENLER İÇİN EVLER KİRALANIYOR

"Hatay’da sokaktaki insanlar, Suriyeli olmayan birçok insanın THY’nin İstanbul uçuşlarıyla Hatay’a geldiğini, evler kiralandığını, bu evlerde 10-15 kişi kaldığını, daha sonra kiracıların değiştiğini böyle bir sirkülasyonun olduğunu ifade etti. Bunu da bugün bir soru önergesiyle TBMM başkanlığına sordum. Hem Ulaştırma, hem de İçişleri bakanından THY’nin İstanbul-Hatay uçuşlarındaki yolcu listeleri ve uyruklarının açıklanmasını istedim. Uçuşlardaki listeler netleşiyor. Uçağın kapısı kapandıktan sonra da sabit hale geliyor. Bu listelerde Suriye uyruğu dışında son 6 ayda veya 1 yılda kaç kişi Hatay’a uçtu. Sadece sorguluyorum. İç tüzükten doğal denetim hakkını yerine getiriyorum."

DEVLETLE ÖRGÜTÜN YAN YANA GETİRİLMESİ

CHP Genel Başkan Yardımcısı Haluk Koç, Oslo görüşmeleriyle ilgili hükümete yaptığı eleştirilerde Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu ile görüş ayrılığında olmadığını yinelerken, "Yaptığım bütün açıklamalar bire bir, kelime kelime sayın genel başkanla mutabık kalınarak yapılmıştır. Şu anda siyasetin sorumluluk noktalarında hangi noktada bulunuyorsam onun gereğini yerine getirecek kadar deneyimliyim. Yaptığım açıklamalar sonrasında belirli yayın organlarında, belirli köşe yazarlarının gündeme taşıdığı konu kesinlikle yanlıştır. Örgüte silah bıraktıracaksanız bu gündemli görüşme yapabilirsiniz. Ama siz örgütü siyasi muhatap olarak alıp söylediğim konu dışında Türkiye’nin anayasası, yerel yönetimlerine, idari düzeninden, eğitimin kadar tüm konuları siyasi muhataplık çerçevesinde devlet ile örgütü yanyana getirerek görüştürürseniz bunu hiç kimse kabul etmez. CHP de kabul etmez. Genel başkanın da benim de söylediğim aynı."

Haluk Koç, Adalet Bakanı Sadullah Ergin’in "Oslo’ya Öcalan da dahil olabilir" sözleri hatırlatılınca, "İlk gün sayın başbakana sorduğum 5 soru vardı. O sorulardan bir tanesi, terör örgütünün başındaki şu an İmralı’da bulunan Öcalan’la Kandil arasında kaç mektup teati edildi. Bu mektupları devlet adına kimler kuryelik yaparak götürdü" olduğunu anlatırken, şöyle konuştu:

"Bunları açıklayabilir misiniz?' dedim. 'Görüşebiliriz' sözü, biraz geçmiş zamanda kullanılan bir söz. Oysa ki zaten böyle bir görüşme olduğu açık. Tarih yanılmıyorsam Ağustos 2010 referandum öncesi. Yer Kayseri meydanı. Sayın başbakan daha öncesinde bir takım eleştiriler geldiğinde meydanda söylediği bir söz var. ‘Bizim PKK ile Apo ile görüştüğümüzü iddia ediyorlar. Bu iddialarını ortaya koyamayanlar, alçaktır, şerefsizdir, namettir.' Bu sözler bana ait değil. Süreç geçti, belgeler, kanıtlar ortaya çıkıyor. 'Böyle bir belge yok' noktasından, 'Nereden buldular?' noktasına gelindi. 'Sahte' dediler, 'Görüştükse, görüştük' oldu. Bugün geldiğimiz nokta odur."

Koç, CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal, AK Parti'nin kapatılması için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nda dava açmasıyla ilgili soru üzerine, "Zamansız, biresysel bir girişimdir" dedi, parti organlarında böyle bir sürecin çalıştırılmasının söz konusu olmadığını ekledi.

İMZAN VAR BAŞBAKAN

Ülkede ciddi bir Kürt sorunu olduğunu belirten CHP Genel Başkan Yardımcısı Haluk Koç, milyonlarca Kürt yurttaşın aynı terör örgütünün rehini durumunda olduğunu,  sorunun çözümü için TBMM ve meşru siyasi kurumların kullanılabileceğini söyledi. Haluk Koç, "Oslo belgelerine bakın. Belgelerde ifade edilen; Türk ve PKK tarafı. İki taraf tarif ediliyor. Bir müşahit ülke. Sanki Mondros Dönemini yaşıyoruz. 'İmzamız yok' diye bağırıyor Başbakan. İmzan var Başbakan. Sen iradeni Oslo’da İngiltere’ye teslim ettin, Ve taraflar adına hakem ülke tarafından imzalanarak arşivine alınmıştır kaydı açıkça belgenin altında duruyor" diye konuştu.



MS(İS/İD)