" DARBE HUKUKUNDAN BESLENİYORLAR "
Kılıçdaroğlu, " Birileri darbeye karşıymış gibi bir tavır içine girebilir. Darbeye karşı olmak darbe hukukunu değiştirmekle başlar. Eğer siz darbe hukukunu değiştirmiyorsanız darbecilerle birliktesiniz demektir. Siz darbelere karşı mısınız ? Darbelere karşı olmaktan ötürü samimi misiniz ? O zaman gelin 12 Eylül darbe hukukunu yeniden gözden geçirelim. Bu çağrıyı da her yerde her ortamda dile getireceğiz. Darbe hukukunun arkasına saklananlar darbelerle mücadelede samimi değildirler. Samimi olan 'Darbe hukukunu değiştirelim' diyendir. Seçim barajını değiştirelim, seçim kanununu değiştirelim diyoruz değiştirmiyorlar. Çünkü darbe hukukundan besleniyorlar " dedi. Konuşmasında Deniz Feneri Davası'na da değinen Kılıçdarolğu, "O köstebek olan zat, hala koltuğunda oturuyor. Onun koltuğunda oturması bir medya ayıbıdır. Kimse korkudan şunu söyleyemiyor; 'Sayın Bakan, sen kalkıp arama yapılan evlere haber verdin, önceden. Nasıl olur o koltukta oturursun ? Siyasi ahlak denen bir şey var. Onu zaten bir tarafa bırakın da bu toplumda ahlak duygusu, erdem, ayıp denen bir şey var. Ar damarı çatlamış birisi olarak tanımladık onu " dedi. Silivri Cezaevine ' Silivri Toplama Kampı' diyen Kılıçdaroğlu, " Silivri toplama kampında yaşananları kamuoyunun gündemine getiren, bunları bütün dünyada anlatan yine CHP. 4+4+4 bu yasaya direnen parti kimdir ? Tekmelenen milletvekili hangi partidendi ? CHP' lilerdir soruyorlardı bize, CHP ne yapıyor diye .Üç maymunu oynama dönemine son vereceğiz. CHP her yerdedir her zaman çalışacaktır her zaman üretecektir. Siz ne yapıyorsunuz diye soracaklar biz sadece onlara ' Günaydın ' diyeceğiz " şeklinde konuştu.
" HAYATIMDA BU KADAR BECERİKSİZ BİR HÜKÜMET GÖRMEDİM "
Konuşmasında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı da sık sık eleştiren Kılıçdaroğlu, " Bana demokrasi dersi vermek senin haddin değil. Sen daha demokrasinin d' sini bilmezken CHP çok partili demokrasiyi getirmişti. Sen kim demokrasi dersi vermek kim ? Faili meçhulleri araştırmaktan niye korkuyorsun ? Dedik ki ' Gel arkadaş darbe yasalarındaki kirliliği temizleyelim, bunu ortadan kaldıralım'. Geldiler mi ? Gelmediler " şeklinde konuştu. CHP'nin eski alışkanlıklarından vazgeçmesi gerektiğini kaydeden Kılıçdaroğlu, " CHP'liler eski alışkanlarından vazgeçecekler. CHP'liler, ülkenin sorunlarına kilitlenecekler, ülkenin sorunlarıyla ilgilenecekler. Kahvede otururken ülkenin sorunlarından söz edecekler. Sokakta gezerken ülkenin sorunlarından söz edecekler. Cesur, kararlı olacaklar, ödün vermeyecekler. 'Biz CHP'liyiz' diyecekler, kıvançla söyleyecekler bunu" dedi. Kılıçdaroğlu," Yalancı pehlivan gerçek pehlivan değildir. Kanun teklifi verelim dedik veremez dediler kapı gibi arkasında durduk. Gel arkadaş dedik gelmediler. Bize tekrar sordular ' Bu CHP ne yapıyor ? ' diye. Hayatımda bu kadar beceriksiz bir hükümet görmedim. Biz süt kadar akız diyorlar. Sevsinler senin aklığını sen Ankara'da arabayı altına çekenleri taşırsan senin aklından şüphe ederler. Biz zaten temiz bir partiyiz, biz kendimize ak demiyoruz. Onların sayfası zaten kara bizde küçük bir leke çıksa belli oluyor " dedi. Okul sütü kampanyasına değinerek iktidara eleştirilerde bulunan Kılıçdaroğlu, " Binlerce çocuk hastaneye gitti. Biz buna gözlerimizi kapatalım öyle mi ? Sen rahatsız ol diye söylüyoruz. Süt dağıtamayan bir iktidar kendi çocuklarına sağlıklı süt veremeyen bir iktidar ülkeyi nasıl yönetecek ? " diye sordu.
" ARTIK PARTİDE KAVGA İSTEMİYORUM "
Sokağın ilgisinin farklı olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, " Sokağın ilgisi farklıdır, biz sokaktayız. Ama bunun yolu kararlı güven vermekten geçer. Güven vermenin yolu kısır çekişmeleri, tartışmaları çöp sepetine atmaktan geçer. Artık partide kavga
istemiyorum. Ben yumuşak huylu bir insanım, her türlü eleştiriye saygı gösteririm, beni eleştirenlere de saygı gösteririm ama partiye zarar verenleri kusura bakmayın affetmem" şeklinde konuştu. Konuşmasının ardından CHP İstanbul İl Başkanlığı için aday olan Oğuz Kaan Salıcı ve Ali Özcan'ın ellerinden tutarak havaya kaldıran Kılıçdaroğlu, oy kullanmadan salondan ayrıldı.
(PÇK)SB
