İstanbul Bağcılar Güneşli Mahallesi'nde oturan Mahmut Çağlarer, 20 Ekim 2011 tarihinde, okuldan geldikten sonra saat 19.30'da mahallesinde basketbol oynamaya gitti. Çağlarer, bu sırada kimliği belirsiz kişiler tarafından öldüresiye dövülüp, bir inşaatın önüne atıldı. Çağlarer'i yerde hareketsiz olarak gören çevredekiler, ambulans çağırdı. Sağlık görevlilerinin yaklaşık 25 dakika süren müdahalesiyle Çağlarer'in duran kalbi çalıştırıldı. Yakındaki özel bir hastaneye kaldırılan Çağlarer'in burada da iki kez kalbi durdu. Doktorların müdahalesiyle duran kalbi yeniden çalıştırılan Çağlarer, yoğun bakım ünitesinde tedavi altında alındı.

Eşinden boşanan 3 çocuk annesi 46 yaşındaki Gülcan Aksoy da, solunum cihazına bağlı olarak yoğun bakım ünitesinde yaklaşık 6 aydır tedavi gören oğlunu, yakınlarının tavsiyesiyle daha iyi tedavi görebilmesi için yaklaşık 1 hafta önce memleketi Konya'ya getirdi. 

Nefes borusunda daralma, konuşma bozukluğu, bilinç kaybı ve kaslarda zayıflama olan Çağlarer, Selçuk Üniversitesi Selçuklu Tıp Fakültesi Hastanesi'nde tedavi altına alındı. Çağlarer'in, nefes borusuna burada stent takıldı.

'OĞLUM TANINMAZ HALDEYDİ'

Şu an oğlunun rahat bir nefes alabildiğini belirten Gülcan Aksoy, şunları söyledi:

''Oğlum dövüldükten sonra hastaneye ilk gittiğimde tanınmaz haldeydi. Doktorlar, 'oğlun geldiğinde ölüydü, morga kaldıracaktık' dedi. Oğluma kim niye saldırdı bilinmiyor. Şu an hafıza kaybı da yaşıyor. Beynine oksijen gitmediği için bir çok fonksiyonuna zarar vermiş. Oğlum iyileşmezse yüzde 92 özürlü olacak. Oğlumun hayatı karardı. Aylar geçmesine rağmen saldırganlar elini kolunu sallaya sallaya hale meydanlarda dolaşıyor. Saldırganların biran önce bulunup cezalandırılmasını istiyorum.''

FONKSİYONLARI DÜZELECEK

Selçuklu Tıp Fakültesi Hastanesi Göğüs Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Güven Sadi Sunam, Çağlarer'in nefes borusunda daralma olduğunu saptadıklarını belirterek, ''Bir nefes borusunun çapı 1.5-2 santimetre olabilir, ama çocukta 2 milimetreye kadar  düşmüştü. Hayatını, oksijen desteğiyle devam ettirebilirdi. Ama biz nefes borusuna stent koyarak normal nefes alabileceğini tespit ettik. Stenti, 15 dakika gibi kısa bir sürede ameliyatı gerçekleştirdik. Stent takılır takılmaz, normal nefesini almaya başladı ve oksijen tüpünden ayrıldı. Çok kısa sürede de nefes darlığı yüzünden yemek yiyemeyen çocuğumuz yemek yiyebilir ve dolaşabilir hale geldi. Uzun süre yoğun bakımda kaldığı için konuşma bozukluğu, bilinç kaybı ve kaslarda zayıflama var.  Oksijeni rahat aldığı sürece diğer fonksiyonları da eski haline dönecek" diye konuştu.

  

HD(İA/AAA)