Gaziantep'te düzenlenen 'Sosyal Problemlere Peygamber Yolundan Çözümler' konulu uluslararası sempozyuma katılan Bekir Bozdağ, girişte gazetecilere gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Genelkurmay Başkanlığı'nın yaptığı açıklamanın hakaret ve iftiraya karşı kendisini savunması olarak değerlendiren Bozdağ, "Çünkü basın ve yayın organlarında çıkan açıklamalara baktığınızda, Türkiye'de bazı kişileri Türk Silahlı Kuvvetleri'nin demokrasiye, hukuk devletine, milletin iradesini sıkı sıkıya bağlı olmasına ve milletle, hukukla, demokrasiyle birlikte olmasından fevkalade rahatsızlık duyduklarını gösteriyor. Türk Silahlı Kuvvetleri'nin kendisine karşı hakaret ve iftira yapan veya tahkir ve tezyifte bulunan kişilere karşı, kendisini savunması ve bu noktada görüşlerini açıklaması yoktur. Asıl eleştirilmesi gereken Türk Silahlı Kuvvetleri'nin demokrasiden hukuktan ve milli iradeden yana olan duruşundan rahatsız olan, omuzlarında rütbesi olmayan rütbelileri eleştirmek lazım" diye konuştu.

'İSTANBUL BAROSU BAŞKA ŞEYLERİN PEŞİNDEN KOŞMUŞTUR'

İstanbul Barosu'nun açıklamasına da değinen Bozdağ, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bir de İstanbul Barosu, Türkiye'nin en önemli barolarından biri. Hukuku, adaleti, demokrasiyi savunması gerekenler, o cübbenin altında bunu müdafaa etmesi gerekenlerin başkanı bunu söylerse, yani demokrasiyi, hukuk devletini, adaleti, milli iradeyi içine sindirememiş bir yaklaşımı seslendirirse esas ayıp olan, utanılacak olan budur. Doğrusu İstanbul Barosu'nun başkanına bu tutum, bugüne kadar söyledikleri dikkate alınırsa yakışmıştır. Zira bugüne kadar hukuku değil, demokrasiyi değil, maalesef İstanbul Barosu gibi bir baro başka şeylerin peşinden koşmuştur umarım tarih onları da yazacaktır."

'BU MUHTIRA DEĞİL'

Genelkurmay Başkanlığı'nın açıklamasının muhtıra olarak değerlendirilip, değerlendirilmeyeceğiyle ilgili bir soruyu da yanıtlayan Bozdağ şunları söyledi;

"Bir muhtıra değil. Her kişi veya her kurum kendisine bir iftira yapıldığında, bir tahkir ve tezyif yapıldığında bunlara cevap vermesi bir haktır, ondan da öte bir vazifedir. Eğer Genelkurmay Başkanı gündelik siyasi konulara ilişkin bir değerlendirme yapsaydı. Siyasete dönük bir eleştiride bulunsaydı o zaman biz de kendisini eleştirirdik. Yani herkes yerini görevini bilecek. Ona göre hareket edecek. Demokrasi ve hukuku savunması gerekenlerin bu görevi yarine getirmesi yazım. Barolar bunun başında gelir. Ama ne yazık ki İstanbul Barosu ve başka bazı barolar da demokrasi ve hukuk deyince kendi ideolojilerine uygun ne varsa onu anlıyorlar. Eğer asker, demokrat kendi ideolojilerine yönelik, kendileri gibi konuşursa, çok iyi, çok doğru ama kendileri gibi konuşmaz, durmaz, adım atmazsa hakarete layık gibi bir anlayışın sahip oldukları gözüküyor. O nedenle milletimiz onları da görüyor. Genelkurmay'ın gündelik siyasete ve başka gündelik sorunlara ilişkin açıklamalarının doğru olmadığını da her defasında ifade ettik. Ama burada kendisine dönük hakaret var. Buna cevap vermesi en büyük hakkıdır."

TÜRKİYE ARTIK NORMALLEŞİYOR

Bozdağ, ayrıca 30 Ağustos resepsiyonunun Köşk'te kutlanacak olmasıyla ilgili sorulan soruyu da şöyle cevapladı:

"Bu Türkiye demokrasisini, hukuk devletini güçlendiriyor. Öyle yoluna devam ediyor. Bu normalleşmenin, sivilleşmenin, Türkiye'de onurlu anlamda bir değişmenin bir adımıdır. Daha önce YAŞ'ta oturma düzeni vardı, MGK'da ayrı oturma düzeni vardı. Bayramlarda farklı bir şey vardı. İşte 23 Nisan gibi bazı resepsiyonlarda eşsiz davetiyeler vardı. Baktığınızda bunların hepsi artık tarihe kavuştu. Bütün bunları ortadan kaldıran adımlar Türkiye'nin demokrasisini, hukuk devletini, milli iradeyi güçlendiren adımlardır. Esasında bu normal bir iştir, normal bir işin sorulabilir olması da Türkiye'de yaşanan anormalliğin ne kadar içselleştirildiğini gösteriyor. Umarım artık böyle sorular da Türkiye'de sorulmaz çünkü artık Türkiye normalleşiyor."


ZG(BK/AAA)(FOTOĞRAF)