Şırnak Maden Karakolu'nda görev yaparken 8 Ocak 1994 tarihinde PKK ile girilen çatışmada şehit olan Deniz Piyade Astsubay Çavuş Serhat Gencer'in Kırıkkale'nin Gürler Mahallesi'nde oturan babası Mehmet Gencer, Başbakan Erdoğan'ın ağlamaklı bir ifadeyle oğlunun mektubunu okumasını değerlendirdi. Başbakan Erdoğan'ın konuşmasını televizyondan izlediğini anlatan şehit babası Mehmet Gencer şunları söyledi:

"Rahmetli oğlum 8 Ocak 1994 tarihinde Miraç Kandili gecesi Şırnak Maden Karakolu'nda PKK ile girilen çatışmada şehit düştü. Bugün sayın Başbakan'ın grup toplantısında okumuş olduğu bu mektubu, şehit olmadan bir gece önce yazarak Astsubay arkadaşına vermiş. 'Postaya ver, aileme gönder' diye. Astsubay arkadaşı almamış ve askerine vermiş 'bunu postala yavrum' demiş. Bu mektup bize şehit düştükten 6 ay sonra elimize geçti. Daha önce bize acılı günlerinde vermemişlerdi. Mektubunda Başbakanın okuduğu şekilde ne olduğunu yazıyor. Miraç Kandili gecesi şehit düşen rahmetli evladım gerçekten inançlı bir insandı. Bu vatan için gözünü kırpmadan canını verebilecek binlerce şehitlerden bir tanesi idi. Kırıkkale'de öyle şehidimiz var ki, Peygamber Efendimizi rüyasında görerek şehit olan bir teğmenimiz var. Allah'tan rahmet diliyorum. Yine mübarek gecelerde, Berat Kandili gecesinde şehit düşen askerlerimiz var. Onlara da rahmet diliyorum. Ve bu çocuklarımızı şehit eden, bunlara kurşun sıkan PKK'lılarla pazarlık yapan insanları da kınıyorum."

"SAMİMİ OLMADIĞI DÜŞÜNCESİNDEYİM"

Şehit babası Mehmet Gençer, PKK ile devlet görevlilerinin yaptığı görüşmeler nedeniyle Başbakan Erdoğan'ın bugün parti grubundaki konuşmasını samimi bulmadığını da söyledi. Mehmet Gençer, şöyle dedi:

"Bugünkü yapmış olduğu grup toplantısında konuşmalarında samimi olmadığı düşüncesindeyim. Hem Apo ile oturup görüşüp 56 sefer pazarlık yapacaksınız, hem PKK'lılarla oturup pazarlık yapacaksınız, arkasından da BDP'yi müzakereye çağıracaksınız. BDP bugün PKK'nın yasal uzantısıdır. PKK ile pazarlığı direkt yapmaktadır. Sayın Başbakan BDP ile görüşmekle hayal içersinde yüzmektedir. Uludere olayını masumlaştırabilmek, Uludere'den sıyrılabilmesi için bugünkü konuşmayı yapmıştır. Zaman zaman da şehit ailelerine, şehitlerimize sığınmaktadır. Özellikle son bir seneden beri şehitliğe sığınmaktadır sayın Başbakan."



EG(AY/ESM)



---------KUTU-------


Başbakan Erdoğan'ın konuşması


BAŞBAKAN Recep Tayyip Erdoğan partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, Şırnak'ta görev yapan Astsubay Çavuş Serhat Gencer'in yazdığı mektubu okudu. Salonda bulunan bir çok gözyaşlarıyla dinlediği mektupla ilgili Erdoğan, şunları söyledi:

"Size şu olayı, şu mektubu aktarmak istiyorum. Serhat Gencer, Astsubay Çavuş. Şırnak'ta görev yapıyor. Bir akşam arkadaşına bir mektup uzatıyor. Ben diyor dedemi çok severdim. Bugün rüyamda gördüm. Beni yanına çağırıyor. Eğer ben şehit olursam bu mektubu aileme gönderin demiş. Şehit Serhat Gencer, aynı gece bir askerine de şunu söylüyor. Bugün Miraç Kandili, sen sivilken imamdın, hadi beraber namaz kılıp Yasin okuyalım diyor. Serhat o gece şehit düşüyor. Yazdığı mektup; 'Bu mektup ancak ben öldükten sonra elinize geçecektir. Beni asla unutmayın. Hep kalbinizin bir köşesinde saklayın. Şunu unutmayın, Allah'ın verdiği canı Allah'tan başkası alamaz. Yalnız size söylemek istediğim bir şey var. Ben Burcu'yu çok seviyorum. Bu sevgimi de mezara götürüyorum. Ben burada öldümse Allah yolunda, vatan namus millet yolunda öldüm. Gülün, asla ağlamayın. Eğer ağlarsanız ben yattığım yerde rahat edemem, dedeme de hepinizin selamını söylerim. Yazacak başka bir şey de bulamıyorum. Oğlunuz Serhat."

------KUTU 2--------


Şehidin mektubu

İşte şehit Astsubay Serhat Gencer'in, ailesine 6 ay sonra verilen mektubu:

"İlk önce hepinizi çok sevdiğimi söylemek istiyorum. Bu mektup ancak ben öldükten sonra elinize geçecektir. Beni asla unutmayın. Hep kalbinizin bir köşesinde saklayın. Şunu unutmayın, Allah'ın verdiği canı Allah'tan başkası alamaz. Yalnız size söylemek istediğim bir şey var. Ben Burcu'yu çok seviyorum. Bu sevgimi de mezara götürüyorum. Ben burada öldümse Allah yolunda, vatan namus millet yolunda öldüm. Gülün, asla ağlamayın. Eğer ağlarsanız ben yatığım yerde rahat edemem, dedeme de hepinizin selamını söylerim. Yazacak başka bir şey de bulamıyorum. Oğlunuz Serhat."