Sağlık Bakanı Recep Akdağ, gereksiz yere sezaryen oranlarını çok yükseltmiş olan hastanelerle ilgili yaptırımlarının olacağını söyledi. Bakan Akdağ, sezaryen oranı çok yüksek olan uzman hekimleri bu doğum tecrübesi eksiklerini tamamlamak üzere eğitime alacaklarını da açıkladı.

Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Balıkesir'deki il değerlendirme toplantısının ardından Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın gündeme getirdiği sezaryenle ilgili önemli açıklamalar yaptı. Balıkesir'de önemli bir sorun olduğunu belirten Bakan Akdağ, "Bütün Türkiye'de olduğu gibi özellikle Balıkesir'de de sezaryen oranı çok yüksek. Bilindiği gibi dün Başbakanımız da sezaryen ile ilgili olarak çok yerinde bir şekilde, halkın farkındalığını artıracak şekilde uyardı. Bakanlık olarak 3 yıldır bu konu ile ilgili yoğun bir çalışma yapıyoruz. Vatandaşımızın şunu bilmesini isteriz. Sezaryen bir ameliyattır ve yalnızca tıbben endikasyonu olan durumlar dediğimiz anne ve bebek sağlığını tehdit eden durumlarda başvurulması gereken bir yöntemdir. Sezaryen, 'Ben sezaryen istiyorum' dense bile yapılmaması gereken bir iştir. Bu konuda Balıkesir'de de bütün illerimizde olduğu gibi işin paydaşlarına ve sorumlulularına gerekli bilgilendirmeyi yaptık. Tabiri caizse uyarılarımızı da yaptık" dedi.

Bakan Akdağ, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Şunu açıkça ifade ediyorum, gereksiz, ihtiyaç olmadığı halde sezaryen oranı çok yüksek olan uzman hekimleri bu doğum tecrübesi eksiklerini tamamlamak üzere eğitime alacağız. Bunun ilk uygulamasına haziran ayında başlıyoruz. Ayrıca gereksiz yere sezaryen oranlarını çok yükseltmiş olan hastanelerle ilgili, özel hastanelerle ilgili yaptırımlarımız da olacak. Bunu önümüzdeki aylardan itibaren bütün Türkiye'de yaşayacağız. Bütün paydaşlara bunu anlatıyoruz."

VATANDAŞ SEZARYENİ SORGULAMALI

Bakan Akdağ, vatandaşlardan da bir istirhamı olduğunu belirtti. Bakan Akdağ şunları söyledi:

"Vatandaşımız kendisi sezaryenle doğum yapmak isteği bir yana, kendisine sezaryen teklif edilse bile bunun gerekçesini tam olarak sorgulamalıdır ve mutlaka bilgilendirilmiş rıza formu dediğimiz -yani benim rızam var mı sezaryene- formlarını dikkatle okumalıdır. O formlarda görecektir ki sezaryen çok da masum bir tıbbi işlem değildir. Ameliyattır. Sezaryen sonuçta, hamile bir kadının, annenin karnının yarılması, daha sonra rahminin yarılması ve bebeğin oradan çıkarılmasıdır. Bunun tabii bir yol olmadığı açıktır. Tekrar ediyorum. İhtiyaç varsa, gerçek anlamda ihtiyaç varsa, annenin, bebeğin sağlığı riske giriyorsa elbette sezaryen yapılacaktır. Ama bu oranların 100 doğumda 10- 15 hamileyi geçmemesi gerektiği bugün Dünya Sağlık Örgütü tarafından da bildiriliyor. Bilimsel olarak da bunlar biliniyor. Sezaryen oranı bir hastanede yüzde 50- 60- 80 oluyorsa bunun anlamı nedir? Bunun anlamı, 'Gereksiz sezaryen yapılıyor' demektir. Buna bu ülkede müsamaha etmeyeceğiz. Yani sorumlular ile ilgili yaptırımlarımız olacak. Vatandaşlarımıza da tekrar bu hususta bilgilendirmiş oluyorum. Vatandaşımız bu talebi asla kendisi yapmamalıdır. Bu ihtiyaca binaen yapılabilecek bir şeydir."

Hilmi DUYAR- Coşkun YAMAN/BALIKESİR,



HD,CY(İÖ/BT)