Sabah saatlerinde uçakla Erzurum'a gelen Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, çeşitli ziyaretlerinin ardından Sağlık Bakanı Recep Akdağ ile birlikte Çınar Lokantasında halkla iftar etti. İftar öncesi bir konuşma yapan ve Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay'a ağabeyi diye hitap eden Salık Bakanı Recep Akdağ, "Beşir ağabeyi Erzurum'da 12 yıl görev yaptığı için kendisini Erzurumlu olarak görüyoruz. Beşir ağabeyinin eşi Yıldız Hanım benim hocamdı. Çocuk sağlığı ve hastalıklarına ben asistanlığı başlarken hocamdı. Aslına bakarsanız çocuk ihtisasını seçmemde ve Erzurum'da ihtisas yapmamda çok büyük manevi katkıları olmuş bir kişi. Ben çocuk sağlığı ve hastalıklarını seçerken kendime örnek aldığım bir kişiydi. Beraber kısa bir müddet çalıştık. Gidişlerinden müteessir olmuştum ama kader bizi bu gidişten oldukça uzak bir zaman sonunda Ankara'da aynı kabinede, aynı hükümette hizmet etmek üzere bir araya getirdi ve bu sürede içinde 10 yıldır Beşir ağabeyi ile birlikteyiz" dedi.

HÜKÜMETİMİZE YÖNELİK ORGANİZE BİR HAREKET BAŞLATILDI

Türkiye'yi 2002 Kasım seçimlerinden önce yoğun bakımda oksijen çadırındaki bir hastaya benzettiğini vurgulayan Sağlık Bakanı Recep Akdağı, bu hastayı yavaş yavaş iyileştirip ve koşmaya başlattıklarını bildirdi. Bu koşma zamanında kendilerini gereksiz yere meşgul edenlerin olduğunu ifade eden Akdağ, "İdeallere gitme hususunda engel ve ayağımıza pranga olabilecek hususlardan da kurtulmamız lazım. Kısır çekişmelere bu ülkeyi bir daha döndürmememiz gerekiyor. Açık söylüyorum. Son bir ay içerisinde hükümetimize karşı belli çevreler tarafından benim kanaatime göre organze bir hareket başlatıldı. Biz bununla parti kurulduğundan itibaren özellikle hükümet etmeye başladığımız andan itibaren dalgalar şeklinde 5- 6 defa karşılaştık. Ben Erzurum'dan bu şekilde belli bir organizasyonla bu millet harekatını zayıflatacak, zayıflatabileceğini düşünenlere şu mübarek ramazan gününde sesleniyorum. 'Beyhude uğraşıyorsunuz. Bizim milletimizde öylesine bir muhabbetimiz ve öylesine bir münasebetimiz var ki sizin salvolar ya da koro şeklinde yaptığınız çalışmaların bir faydası olmaz' Geçmişte bunlardan sonuç almışlardı ,geçmişte bütün sermaye için söylüyorum sermeyenin bir bölümü millet adına demokratik yolla iktidara gelenleri yürütmeye çalıştılar. Onlara biçim vermeye çalıştılar. Şimdi biçim veremiyorlar. Ben size söylüyorum, veremeyecekler. O günler geride kaldı. Türkiye artık vesayetlerini elinin tersiyle arkaya atmış insanların ülkesidir. Biz istiyoruz ki, çocuklarımız daha rahat yaşasın, huzur içinde refah içinde yaşasın. Hep beraber mutlu olalım. Gerçek hürriyetin tadını çıkaralım. Herkes inandığı gibi yaşasın" diye konuştu.

ŞEHİT AİLELERİNE SABIR DİLEDİ

İftar yemeğinde yaptığı konuşmasına Hakkari'de şehit olanlara Allah'tan rahmet dileyerek başlayan Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, bu mübarek ayda onların acılı ailelerinin acısını paylaştığını söyledi. Şehit ailelerine sabır dileyen Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, "Güvenlik güçlerimizin büyük bir mücadelesi devam ediyor. Bizim bu mücadelemiz bütün boyutlarıyla sürecek. Türkiye Cumhuriyeti büyük bir devlet hiçbir hainlik karşılıksız kalmaz ve bizim terörle güçlü mücadelemiz aynı kararlılıkla aynı dirayetle devam edecek" dedi.

KOLTUKLARIMIZ DİKENLİ

Milletin verdiği emaneti hakkıyla taşıyor muyuz, taşımıyor muyuz ? Daima bu sorunun cevabını verme durumunda olduklarını kaydeden Atalay, şöyle konuştu:

"Daima bu emaneti en iyi taşıma milletimizin verdiği bu emanetin hakkını verme onun gereğini en iyi yerine getirme çabası içinde olduk ve bu çabamız devam ediyor. AK Parti hükümetlerinin en önemli noktası, en önemli hassasiyeti yöneticilerinin otoriter devletin temsilcileri değil insan yüzlü devletin ve insani bakışın temsilcileri, daha fazla şefkat gösteren daha fazla adalet dağıtan kişiler durumundadır. Biz bu devleti insan yüzlü hale getirme yönünde çok çaba sarf ettik. Hem genel manada demokratikleşme, özgürlüklerin artırılması insan haklarına hassasiyet hem de daima insanımızı öne alma.  Hamdolsun biz bugün büyüyen ve güçlenen bir Türkiye’yiz. Güçlü liderliği ile dünyada imajı her gün yükselen biz Türkiye’yiz dünyanın en önde gelen en zengin 20 ülkesinin içinde 16'ncıyız. Dünyada 200 devlet var. NATO'nun Amerika'dan sonra Avrupa kesiminde en güçlü ordusuna sahibiz. AB içerisinde müzakereye devam ediyoruz. İslam işbirliği teşkilatının da en güçlü üyesiyiz. Türkiye bugün dünyada büyümesiyle politikasıyla imajıyla çok hatırı sayılır bir ülke. Bugün Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı dünyanın prestijli bir vatandaşıdır. Türkiye Cumhuriyeti pasaportu güçlü bir pasaporttur. Türkiye Cumhuriyeti parası güçlü bir paradır. Dünyadaki en başarılı sağlık politikasına sahip. İşte Erzurumlu bir Dadaş geçti ve bunu yapıyor. Ülkemizin her köşesinde bu örnekler var.

BİZİM HUKUKUMUZ KARDEŞLİKTEN ÖTEDİR

Şu günlerde bazen konuşuluyor. Gerçi Cumhurbaşkanımız dün ne güzel söylemiş 'bizim hukukumuz kardeşlikten daha ötedir' AK Parti böyle bir parti. Bizde koltuk sevdası ve yarışı yoktur. O makam koltuklarımız dikenlidir bizim. AK Parti riskler alan gerektiğinde gerekli cesareti gösteren bir hükümettir. 27-28 Nisan 2007 örneğini sadece hatırlatırım. Demokrasinin yolunu açan bir tarihtir. O çok önemli bir tarihtir. Türkiye'nin bundan sonraki demokrasi tarihinde bu hep anılacaktır. Önümüzde bir anayasa var. Bu konuşmaların hepsinde bu yeni anayasaya biz değiniyoruz. Az kaldı. Herkes şunu bilsin ki Türkiye yeni bir anayasa yapmadan ileri demokrasiye ulaşamaz. 12 Eylül'ü yargılayıp 12 Eylül'ün anayasasını uygulayarak ileri demokrasiye ulaşamazsınız. AK Parti olarak bu yeni anayasada çok kararlıyız. Hiç bir mazeret vermiyoruz muhalefetin eline. Bütün kararlılığımızla yeni anayasayı yapmaya çalışıyoruz. Çok çalışıyoruz. Ama milletiz ve basında diğer partilere seçim öncesi verdiği bu taahhüdü unutturmaz. Bütün partiler bu konuda kararlı olsun Türkiye yeni bir anayasa ile gerçek demokrasiye ulaşır ve daha güçlü bir ülke olur" diye konuştu.

IRAK'IN BAŞBAKANI NE DERSE DESİN

Konuşmasını Suriye ve Irak'ta yaşananlara değinerek tamamlayan Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay şöyle konuştu:

"Suriye'nin kuzeyindeki sınırımızda bir iki kasabada bayrak asılmış. Bunlar çok küçük görüntüler. Hiç kimse bunlardan endişe etmesin. Biz oraları çok iyi takip ediyoruz. Esas olan Suriye'de büyük bir mücadele sürüyor. Büyük bir halk mücadelesi. Orada büyük bir şiddet var. Büyük bir zulüm var. O zulme karşı ayaklanan bir halk var. Bazıları diyor ki 'Suriye işinde niye bu kadar hassasiyet gösteriyorsunuz?' Biz zulümden yana mı olmalıyız ? O zulme gözümüzü mü yunmalıyız ? Ama orada büyük bir mücadele sürerken bazı fırsatçıların içerideki o boşluğu da bilerek gidip oralarda bazı görüntüler vermesi kimseyi yanıltmasın. Onlar aldatıcı, yanıltıcı görüntülerdir. Oralarda o tür şeylere Türkiye asla müsaade etmez. Bunu bilin.

Terörle mücadelede bugün şehitlerimizde oldu. Güne Ankara'dan o acı haberle başladık. Ama Türkiye büyük bir ülke. Türkiye güçlü bir devlet. Başımıza bela edilen bir terör var. Hükümet olarak şuan devletin bütün mekanizmaları olarak büyük bir koordinasyon içinde terörle mücadelemiz çok boyutlu sürüyor. Bu bir mücadeledir ve sürecek. Burada en küçük bir zaaf yoktur ve olamaz. Kurumlarımız arasındaki koordinasyon en üst seviyededir. Ben terörle mücadele yüksek kurulunun da başkanıyım. Kurumlarımız arasında anlaşış, iş birliği, koordinasyon bugüne kadar olmadığı seviyededir. En iyi durumdadır. En küçük bir endişe olmasın. Türkiye inşallah bu sorunları kökten çözecek ve bu hainlikleri yapanlar bunun karşılığını görecektir. Şehitlerimiz bizim şehitlerimiz. Şehitlik büyük mertebe Allah onlara rahmet etsin. Ailelerine tekrar baş sağlığı diliyorum. Sabır diliyorum. Bu iftar vakti onların acısını aynen paylaşıyorum. Ama bu bir mücadele ve sürecek. Irak'ın Başbakanı diyor ki 'sınırımızı geçip operasyonda bulunuyor uçaklarınız' Bulunacağız. Biz Irak'a dedik ki bu sorunu kendiniz çözün. Siz çözmezseniz biz çözeriz ve onun içinde uçaklarımız Kandil'e ve Kuzey Irak'a terör örgütlerinin bulunduğu yere operasyonlarını devamlı yapıyorlar ve yapacaklar. Irak'ın Başbakanı ne derse desin. Biz onlara diyoruz ki o zaman gidin toprağınızda terörü temizleyin. Sen terörü temizlemezsen Türkiye kendi hakkını, hukukunu gerektiği gibi korur. Buna asla müsaade etmeyiz. Hükümet olarak güvenlik birimlerimizde bu konuda en geniş yetkileri verdiğimiz ve her imkanı temin ettiğimizi bilin. Sadece güvenlik olarak değil tüm diğer boyutların üzerindeyiz. Türkiye'nin önündeki önemli bir meseledir. Türkiye'nin ayağında bir prangadır ve inşallah kurtulacaktır."


Tİ(KS/SSA) (FOTOĞRAF)