Araştırmacı-yazar Ömer Demir, sahip olduğu doğal, tarihi, kültürel ve dünyanın ilk yeraltı kent uygarlığına beşiklik eden değerleriyle Türkiye’nin dünyaya açılan en önemli turizm beldelerinden biri olan Kapadokya’nın, 13 dile çevrilen eserleri ve televizyon kanallarına verdiği bilgilerle gönüllü elçisi olmayı sürdürüyor. Müze Müdürlüğü emrinde Derinkuyu İlçesi'nde görevli olarak çalıştığı sırada, yeraltı şehirlerine merak saran Ömer Demir, 1968 yılında yaptığı çalışmalarla Almanya’nın ünlü araştırmacısı Martin Urban’ın dikkatini çekti. Urban, ilçeye gelerek Ömer Demir’le bir süre çalıştı ve bunun sonucunda yeraltı şehirleri ve Kapadokya ile ilgili kitap yazdı. Ömer Demir, 10 bin kişinin yaşamını sürdürebileceği Derinkuyu yeraltı kentine ilişkin yaptığı incelemeler ve bu konuda yazdığı eser ile de dünyada tanındı. 13 dile çevrilen eserleri ile dikkatleri yeraltı kentlerine çeviren Demir’in yaptığı bu çalışma sonrasında bölgeye gelen İsviçre’nin dünyaca ünlü bilim kurgu yazarı Erich Won Daniken ile de bir süre Kapadokya’nın çeşitli yeraltı kentlerinde araştırmalarda bulundu.

Ömrünü yeraltı şehirlerine adayan Ömer Demir, merkezi İsviçre’de bulunan Uzaylılar Araştırma Merkezi ve Kokoma kentinde bulunan Uluslararası eski Medeniyetleri Araştırma Merkezi Yakın Asya çalışma grubunda görevler aldı. Demir, 78 yaşnda ve kalp ameliyatı geçirmesine rağmen 'Araştırma denizi' olarak nitelendirdiği Kapadokya’nın en önemli turizm cevheri yeraltı kentlerini incelemeye devam ettiğini söyledi. Demir, şöyle dedi:

"Buralar bitip tükenmek bilmeyen birer bilgi hazinesi gibidir. Bu alanda sağlanan hayatın evrelerine ilişkin bir dizi araştırmalar yaptım. Halen çalışmalarımı sürdürüyorum. Tespit edebildiğim 36 yeraltı kenti ile basit şekilde birkaç kişi veya ailenin kalabileceği şekilde 150’ye yakın yeraltı şehri belirledim. Halen bunlardan sadece 9 kadarı yeraltı şehri olarak Kapadokya turizminin emrinde, diğerleri temizlenerek kazandırılmayı bekliyor. Yazdığım eserlerle bu konuda araştırma yapacak genç bilim adamlarına da bilgiler aktarıyorum. Yaşamım boyunca da yer üzerindeki hayata karşın, yeraltındaki büyülü bir medeniyet oluşturan insanların yaptığı bu şaheserlere ilişkin yeni bilgilere ulaşabileceğime inanıyorum. Son olarak Japonya’nın devlet kanalı olan Nippon TV (NTV) evime gelerek çalışma odamda kitaplarımı inceledi ve görüşlerimi aldı. Yazdığım 5 kitap içlerinde Japonca, İngilizce, Almanca, İspanyolca’nın da bulunduğu 13 dile çevrildi. Kitaplarımda yeraltı şehirleri ve Kapadokya’nın yanısıra Türkiye’nin dört bir tarafında yaptığım bilimsel araştırmalarda yer alıyor. Bunlar bilim adamları ve bölge ile ilgili belgesel çeken dünya televizyonlarının ilgisini çekiyor. Bu tür kanallar beni buluyor, görüşlerimi alıyor. Bugüne kadar Almanya, Japonya, İtalya, İspanya, Amerika’dan 11 farklı televizyon kanalı benimle çekim yaptı ve yayımladılar. Elimden geldiği kadar bölgeyi anlatıyorum."



AK(OE/İD)