353 kilometrekare yüzölçüme sahip Akşehir Gölü, kuraklık ve bilinçsiz tarımsal sulama sonucu 1997 yılından itibaren kurumaya başladı. 2008 yılında ise tamamen kuruduğu için haritadan silinme noktasına geldi. 2008 yılı sonbaharından itibaren yağışların sayesinde göl su tutmaya başladı. 2009 yılında gölün yüzölçümü 30 kilometrekareye, 2010 yılında 45 kilometrekareye, 2011 yılında da 80 kilometrekareye ulaştı. Ancak kuraklık ve halen devam eden bilinçsiz tarımsal sulama nedeniyle gölde geçen yıl yeniden yaklaşık 25 kilometrekarelik düşüş görüldü. Bu yıl temmuz ayı başlarında gölün yüzölçümünün yaklaşık 55 kilometrekare olduğu saptandı. Fakat kuraklık ve bilinçsiz tarımsal sulamanın devam etmesi nedeniyle göl 35 kilometreye kadar düştü.

4 KİLOMETRE KANAL AÇIP, DEREYİ GÖLE ULAŞTIRDILAR 

Gölün çevresinde bulunan Gölçayır Beldesi’nde oturan 10 kişi gölün her geçen gün kuruması üzerine harekete geçti. Çoğunluğu 1997 yılı öncesine kadar gölde balıkçılık yaparak geçimini sağlayanlardan oluşan grup, boşa akan derenin göle taşınması için kanal açtı. Kazma ve küreklerle yaklaşık 4 kilometrelik kanal açan grup, yaklaşık 2 ay süren çalışmanın ardından suyun göle ulaşmasını sağladı.

"70 YAŞINDA KAZMA-KÜREK ÇALIŞTIM"

Suyun göle can suyu olacağını belirten Hüseyin Çelen,"Yaklaşık 2 aydır beldemizde bulunan suları topladık tek bir hendeğe düşürdük ve kendi kazdığımız hendek vasıtasıyla ilk can suyunu göle akıttık ''dedi. Kendilerini 'İsimsiz Kahramanlar' olarak adlandırdıklarını söyleyen Ethem Çakal da, ''Biz bu gölü kurtarmak için günlerce kafa yorduk ve nihayetinde ilk suyumuzu göle ulaştırdık. Ben yıllarca bu göl kenarında av mevsimlerinde av yaptım. Yıllarca bu gölün nimetlerinden faydalandım. Şimdi ise gölümüz çekildi. Kurumak üzere, biz gördüğünüz bu arkadaşlarımızla yola çıktık ve yol bitmedikçe bu yoldan dönülmeyeceğine dair karar verdik. Allah'ın izni ile ilk suyumuzu verdik. Ben 70 yaşımı aşmama rağmen arkadaşlarımla her gün kazma kürek çalıştım. Hepsinden Allah razı olsun. Göl için bizim bu çabamız yeterli değil. Daha büyük kaynaklardan buraya su taşınmalı. Bilinçsiz tarımsal sulamanın önüne geçilmeli'' diye konuştu.

KUŞLAR METAN GAZINDAN ZEHİRLENDİ

Göldeki kuşların metan gazından zehirlendiklerini hatırlatan Çakal,'' İşte gördüğünüz şu gölden çıkan metan gazı bu bölgede yaşayan birçok hayvanın ölmesine neden oldu. Burada hayvanlar telef oluyor, yetkililer elleri bağlamış oturup düşünürken, biz bir arpa boyundan fazla yol aldık. Göreceksiniz bu gölü kurtaracağız. Bu kuşları kurtaracağız'' dedi.

İl Genel Meclisi'nin göldeki kuş ölümleri ile ilgili geçen yıl yaptığı araştırmada,

Temmuz ve Eylül ayları arasında suyun daha çok çekildiği, göldeki sıcaklık artışının suyun aşırı ısınması ve buna bağlı olarak gölün bataklık kısmında metan gazı çıkışında artış olmasından, metan gazınında havadan ağır bir gaz olduğundan, durgun havalarda yere yakın bölgelerde toplanarak oksijen azalmasına ve kuşların soluduğu havanın ölümcül olmasına sebep olduğu saptanmıştı.

Grup, gölün kuruması nedeniyle oluşan bataklıkta metan gazından zehirlenmek üzere olan bazı ördek ve kuşları kendi yaptıkları kanalın içine bırakarak hayata dönmelerini sağladı.



ATM(İA/AK)