Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Tıp Fakültesi Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Ani Bilim Dalı öğretim üyesi Prof.Dr. Cemal Cingi, Eskişehir'de yayınlanan yerel 2 Eylül Gazetesi yazarlarından Seda Gür'e gönderdiği yazıda, ablası Prof.Dr. Munise İpek Cingi, eniştesi Prof.Dr. Emre Cingi'nin yeğeni mimar Mithat Cingi tarafından öldürüldükleri sırada kendisinin de olay yerinde olduğunu belirtti.

ABLAM TÜFEĞİ ÇEKİNCE VURULDU

Prof.Dr. Cemal Cingi, elektronik posta yoluyla köşe yazarı Seda Gür'e gönderdiği yazısında yeğeni Mithat Cingi'nin babası Prof.Dr. Emre Cingi'ye ateş ettikten sonra silahı kendisine yönelttiği sırada, annesi Prof.Dr. Munise İpek Cingi'nin tüfeği tutup çektiğini anlattı. Prof.Dr. Cemal Cingi, ablasının da bu sırada vurulduğunu söyleyerek şunları kaydetti:

"İpek Cingi benden 11 yaş büyük olan, gerçek ablamdı. Yani ben 5 yaşındayken o 16'ydı. Tüm yaşamım boyunca, hep koruyucu, kollayıcı, destekleyen, saran, kucaklayan ablam oldu o benim. Küçükken koynuna girip ısındığım, sonraları sorunlarımı paylaştığım, fikir sorduğum, yardım aldığım ablam. Emre Cingi ikinci derece kuzenimdi (Babamın amcasının oğlu). 1970 yılında ablamla evlendi. 1986 yılından itibaren en iyi mesleki eğitimi vermeye çalışan, beni akademik alanda destekleyen, önümü açan KBB hocam oldu. Mito'cuk sevgili bebeğimizdi. Çok sempatik, sevecen, saygılı, karıncaya zarar vermemeye çalışan bir çocuktu. Tüfeği ile sabit hedeflere ateş eder, diğer kuzenlerin bıldırcınlara ateş etmelerine bile izin vermezdi. Mimarlar Odası merkez yönetim kuruluna girmeye çalışan başarılı ve bilgili bir mimardı. Hiçbir maddi sıkıntısı olmadı. Evi, işyeri, arabası babası tarafından alınmış, kredi kartları halen babası tarafından ödenmekteydi. Gazetelerin yazdığı gibi tanısı konmuş bir ruhi hastalığı yoktu ve hiçbir ilaç almıyordu. (Şizofren olduğu, ilaçlarını almadığı doğru değil.) Son aylarda giderek içine kapanmaya başlamıştı. Arkadaşlarını ve bizleri çevresinden uzaklaştırıyordu. Pazar akşamı birlikte (Ben, eşim, ablam ve Emre abi) artık onu psikiatrik destek alması için ikna etmeye ve endişe ettiğimiz olası intihar girişimini önlemeye gitmiştik. Uzun ricalar sonrası kapının kilidini açarken, konuşacağımızı ve onu ikna edeceğimizi zannediyorduk. Ancak kapıyı açtığında hiç beklemediğimiz bir şekilde babasına ateş etti. Daha sonra silahı kendisine yönelttiği sırada, ablam tüfeği tutup çekince, istemeden ablam vuruldu. Daha sonra yukarı çıkıp, silahı tekrar doldurarak intihar etti. Böyle bir sonucu hiçbiri hak etmemişti. Allah onlara rahmet eylesin."

Prof.Dr.Cemal Cingi, olayın meydana geldiği gece ve ertesi günkü cenaze töreninde sürekli gözyaşı dökerek ağlamıştı.