İzmir 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde, 5 kişinin öldüğü yangınla ilgili olarak 'Taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma' suçundan 15 yıl hapis cezası istemiyle yargılanan işyeri sahibi Ş.O., bugün yapılan duruşmada tekrar hakim önüne çıktı. Duruşmaya tutuklu yargılanan Ş.O.'nun avukatı İsmail Haydaroğlu, davacı tarafın avukatları Tunga Akarca, Tolga Altınel, Aslı Boldan ve Nilüfer Atılgan da katıldı.

Olay sırasında paletlerin üzerine düşmesiyle yaralanan itfaiye eri İsmail Çağlayan'ın, müşteki sıfatıyla ifadesi alındı. Sanık Ş.O.'dan şikayetçi olmadığını belirten Çağlayan, şöyle dedi:

"Ben buraya bu olayın tanığı olduğum ve bu amaçla geldiğimi düşünüyordum. Yangına ilk müdahale eden ekibin içerisinde ben de vardım. Ölen arkadaşım ise diğer itfaiye ekibi ile birlikte geldi. Yangına gerekli müdahale yapılıyordu. Hortumu tutup söndürme istikametimizi değiştirmek istediğimiz sırada, ölen arkadaşım Ozan Avşar hortumu benden aldı. Yangına müdahele etmek isterken, yukarıda bulanan paletler devrilince altında kaldı. Hatta o sırada ben de paletlerle metal kepengin arasında sıkıştım, omuzumda ezilmeler oldu. Paletlerin devrilmesiyle başka itfaiye görevlileri de yaralandı."

Sanık avukatı İsmail Haydaroğlu, Çağlayan'a yangını söndürmek için neyle müdahale ettiklerinin sorulmasını istedi. Çağlayan, suyla müdahale ettiklerini belirtti. Sanık Ş.O. da İsmail Çağlayan'a paletlerin kaç kat istiflendiğinin sorulmasını talep etti. Çağlayan, 6 kat olduğunu belirtti. Söz alan sanık Ş.O., şöyle konuştu:

"Paletlerin 6 kat halinde dizilmesi durumunda yaklaşık 9 metrelik bir yükseklik oluşur. Bunların üretildiği yerde dahi enfazla 3 kat halinde muhafaza edilir. Burada ise bunun iki katı istiflenmişti. İtfaiye ekibinde bulunan şef de, basına açıklama yaparken, istiflemenin yanlış yapıldığını söyledi. Sözkonusu paletlerin istiflendiği yer bana ait bir işyeri değildir. İtfaiyeciler buraya acemice müdahale edip yangını söndürmeye çalıştı. Aşağıda iki çalışanımın olduğunu söyleyip, onları kurtarmalarını istedim. Adli Tıp Raporu'nda da iki çalışanımın zehirlenme sonucu öldüğü belirtilmiştir. Ben bu olaydan dolayı öncelikle vicdanen rahatım. Ölen dört kişi benim yakınen birlikte olduğum arkadaşlarımdır, bu olayda benim kusurum yoktur. Tahliyemi talep ediyorum."

Sanık avukatı İsmail Haydaroğlu da müvekkilinin bir yıldır tutuklu olduğunu, henüz dosyada kimin ne kadar kusurlu olduğunun belirlenemediğini, mağduriyetinin önlenmesi için tahliyesine kara verilmesini ve eksik hususların giderilmesini talep etti. Duruşma savcısı Ahmet Türkoğlu ise sanığın tutukluluk halinin devamına karar verilmesini istedi.

Mahkeme heyeti verdiği kısa aradan sonra sanığa yöneltilen suçun vasfı ve mahiyeti, mevcut kanıt durumu, kanıtların henüz tam toplanmamış olması, öngörülen ve savunmalar doğrultusunda verilmesi muhtemel ceza miktarı, tutuklulukta geçiridği süreyi göz önüne alarak tahliye istemini reddetti. Dosyanın bilirkişiden dönmesinin beklenmesine karar verildi, duruşma ertelendi.



BK(AÖ/İD)