Toplantıda konuşan Beşir Atalay, kampanya çerçevesinde nakdi yardımın esas olacağını belirterek,  kampanyanın Suriye'den gelen sığınmacılar için değil, tamamen Suriye'deki ihtiyaç sahiplerine yönelik düzenlendiğini ifade etti. Suriye'de yaşayanların neye ihtiyaç duydukları yönünde çalışmaların devam ettiğini aktaran Atalay, "Bakanlar Kurulu bir karar aldı, bir kararname çıkardık, 50 bin ton buğdayın çıkarılması. Belki peşinden seyyar fırınlar ekmek yapacak, o da görüşülüyor" dedi.


Atalay, gönderilen yardımların güvenli bir şekilde sivil halka ulaştırılması için ellerinden geleni yaptıklarını belirterek, "Türkiye, hadiselerin başladığı günden bu yana, tek bir kaygı, hassasiyetle devam etti, Suriye halkı yalnız kalmasın. Onların derdiyle dertlenmek, onların sevinciyle sevinmek gibi, bizim için ortak dünyamızın, ortak medeniyetimizin, ortak coğrafyamızın, insanlık vicdanımızın gerektirdiği bir görevdir. Bugün ilan ettiğimiz kampanya, bu çerçevede, daha önceki tüm çabaları, yapılan insani yardımları, etkin bir koordinasyonla bir araya getirme çabasının, başka daha ileri bir adımıdır. Sivil toplumumuz burada öncülük yapıyor" diye konuştu.


SURİYE'DEN GELEN HİÇ KİMSEYİ İADE ETMEDİK


Olayların başladığı, 2011 yılı Mart ayından itibaren, Suriye'den kaçanların çevre ülkelere sığınmaya çalıştığını anlatan Beşir Atalay, "Türkiye'ye çok fazla Suriyeli geldi. Şu anda Türkiye'de, bugün itibariyle, 147 bin 300 kişi kamplarımızda kalıyor. Bu bizim, orta şehirlerimizden birinin nüfusudur. Yani yaklaşık 150 bine yaklaştı" dedi.


Atalay, Türkiye'ye göç etmek zorunda kalan Suriyeliler'in hepsinin çadır ve konteyner kentlerde kaldığını belirterek, şöyle konuştu:


"Biz, açık kapı politikası uyguladık. Suriye'den gelen hiç kimseyi iade etmedik. Her kesimden Türkiye'ye sığınanlar var. Bunları bazen birlikte, bazen ayrı mekanlarda misafir ediyoruz. 13 çadır kent ve bir konteyner kentte barınma, yiyecek, sağlık, güvenlik akla gelebilecek bütün ihtiyaçlar temin ediliyor. Sadece, 200 sağlık personelimiz orada görev yapıyor ve sağlık alanında hiç bir hizmet aksatılmıyor. Bütün çadır kentlerde sahra hastanemiz var. Eğer ihtiyaç olursa, dışarıdaki hastanelere sevk ediliyor ve orada tedavileri yaptırılıyor. O hastanelerimize ödemeler yine AFAD tarafından yapılıyor. Eğitim olarak, okul çağındaki tüm çocuklar şu anda sınıflarında eğitim görüyor. Sene kaybetmesin diye, onlara düzen kuruldu, Suriyeli öğretmenler var, Türkiye'den öğretmenler var. Suriye'de her hangi bir üniversitede öğrenci olanlar, üniversitelerimiz YÖK kanalıyla karar aldı, onlar ilgili bölümlere yerleştirildiler ve Türkiye'de eğitimlerini sürdürüyorlar. Binlerce kişi bunlar. Değişik devlet kurumlarımızın personeli, yaklaşık 2 bin kişi burada görev yapıyor."


İNSANLIĞIMIZ REHİN ALTINDA


Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez de, "Suriye'de bir insan ölüyor ama bütün yeryüzünde insanlık ölüyor. Suriye'de ekmek kuyruğunda 90 insan katlediliyor ama inanın bütün dünyada 90 kez insanlık katlediliyor. İnsanlığımız rehin altında. Suriye'de başlayan olaylarla ilgili görüşü, düşüncesi, kanaati ne olursa olsun milletin bütün fertlerinin, bir tarafa bırakarak, sonuçları üzerinde düşünmeye ve bu sonuçlarından dolayı yardım etmeye çağırıyorum" dedi.


Görmez, hocaların "almakla ve vermemekle itham edilen" insanlar olarak bilindiğini söyleyerek, "Onun için kampanyayı önce Türkiye'de mihrap hizmeti gören, mihrapta milletimize manevi rehberlik yapan diyanet mensupları arasında başlatıyorum. Kendim de 2013 yılının ilk ayında alacağım bütün maaşı vererek, sadece kendi meslektaşlarıma öncülük yapmak için bunu buradan ilan etmek ihtiyacı hissediyorum. Hocalarımızın üzerindeki halk arasındaki yanlış ithamı kaldırmak için bunu yapıyorum" diye konuştu.


TÜRKİYE'DE İLK


Kampanya hakkında bilgi veren Türkiye Gönüllü Teşekküller Vakfı (TGTV) Başkanı Hamza Akbulut ise, Suriye konusunda Türkiye'de ilk defa ortak bir kampanya düzenlendiğini anlattı. Akbulut, şunları söyledi:

"Türkiye'nin önde gelen sivil toplum örgütleri, sendikaları, sektör temsilcileri ve medya organlarıyla devletin en önemli kurumları AFAD, Kızılay ve Türkiye Diyanet Vakfı ortak bir zeminde buluştu. Toplanan yardımlar, iç savaşın sürdüğü Suriye'deki açlık ve soğukla mücadelede yaşama tutunmaya çalışan sivil halka dağıtılacak. Bu konuda AFAD, Kızılay ve diğer deneyimli yardım kuruluşları, yardımın Suriye içine ulaştırılması için çalışmaya başlamış bulunuyorlar. Kampanyanın ortak iletişim platformu www.suriyeicinbirekmek.com ve www.breadforsyria.com adresidir. Burada, kampanyaya destek veren her sivil toplum kuruluşunun adı, logosu ve varsa çağrı merkezi telefonları yayınlanmaktadır. Dileyen herkes burada seçeceği bir sivil örgütün hesabına yardım yapabilir. Kampanyanın merkezi hesap numarası Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) tarafından oluşturuldu. Arzu edenler yardımlarını buraya yönlendirebilirler. Kampayada yer alan kuruluşlar yarından itibaren, toplumun bu konudaki duyarlılığını arttırmak için, kendi logolarının yer aldığı görselleri bilbord ilanı, gazete ilanı, tv reklamı, internet, radyo reklamı olarak yayınlatmaya başlayacak. Kampanyaya destek veren medya kuruluşları da afiş ve filmlere ücretsiz yer verecekler."


DG (MK) (FOTOĞRAF)