Bu hikaye, idealleri peşinde yaşatmak için yaşamanın sırrına erenlerin; arkalarına bile bakmadan, gurbet ve yad eller demeden, evlerinden, yurtlarından anne ve babalarından yar ve yaranlarından ayrılanların hikayesidir.
Onlar sadece “sizi burada bir çift göz, gideceğiniz yerlerde ise binlerce göz bekliyor" sözüne eşlik eden gözyaşlarının, kalplerine verdiği ilhamla yola çıktılar. Dünyanın farklı coğrafyalarında ve bambaşka kültürlerinde gönüllerindeki ülke tutkusunu, memleket sevdasını hizmet aşkıyla bastırarak mağriplere maşrıklara gittiler.
Onlar, yani isimsiz kahramanlar...
Gittikleri yerleri vatanları, karşılarına çıkan farklı renk ve dildeki insanları ise kardeşleri bildiler. Hiçbir beklentileri olmadan, makam, mevkii, şan, şöhret ve rahatlık kelimelerini lügatlarından silerek, insanlığa yeni bir ses, farklı bir nefes olarak gittiler.
Heybelerinde fedakarlık ve iyilik, dillerinde ise gülen bir selam vardı. Gidilen her ülkede destanlık birer konu ve solmayan birer hatıra oldular.





