Yakın bir zamanda benim de yakından tanıdığım ilik kanseri olan Umut bebek’de diğer tanıdığım aynı kaderi paylaşmış, Gözde Bengisu, Neşet Yiğit gibi kansere yenik düşüp, aramızdan ayrılmıştı. Bu olay beni çok derinden etkileyip, üzmüştü. Engelliler haftası etkinliklerine katılmak üzere Antalya’da bulunduğum sürede Umut ve ailesiyle tanışmış, durumuyla ilgili Avrupa Postası'nda haber yapmıştım. Kendisine geçte olsa İspanya’da bulunan ilikle umutlanmıştık. Aslında Umut’ta yaşamayı kendi yaşıtları gibi o kadar çok haketmişti’ki??? Maalesef Umut’u yaşatamadık. Zamanla girişilen çaresiz yarışta Umut’umuzun bir yıldız gibi aramızdan sessizce kayışını izledik. Elden bir şey gelmemişti… Artık Umut yaşamıyor. Ama başka Umut’ların ölmemesi için neler yapalabilirdik. Bu konuda yıllardır bir iyilik meleği gibi çalışan, kanser hastalarıyla içice yaşayan, onlara yaşam sevinci aşılayan ve Umut’un durumunu da yakından tanımış olan, hücre bağışcısı ve aynı zamanda DKMS adlı kuruluşun Kuzey Almanya gönüllüsü olarak çalışan Kader Benli, ile bir röportaj yaptık.. Umarız bu röportaj diğer Umut’ların ölmemesi için, bireyler olarak üzerimize düşen sorumluluklarımızın yerine getirilmesinde bir nebze de olsa faydalı olur. (Ali Akdemir).



Avrupa Postası: Bu konuya ne zaman ilgi duydunuz okuyucularımıza bilgi verir misiniz?

Kader Benli: 18 yaşındaydım. Katıldığım müzik korosundaki bir arkadaş için kan bağışlamıştım. Verdiğim kan 10 yıl sonra bir çocuğa uydu. O çocuk 2 yıl yaşadı Ardından vefat etti. Daha sonra verdiğim kanın başka bir çocuğa daha uyduğunu öğrendim.

A.P: Okuyucularımıza biraz yapmış olduğunuz çalışmalar konusunda bilgi verir misiniz.?



Kader Benli: Yaklaşık 10 yıldır DKMS adlı kuruluşta gönüllü olarak hizmet veriyorum. Kuzey Almanya’da Doku tipleme kampanyalarını yönetiyorum. İnsanlara hastalık konusunda bilgilendirme toplantıları düzenliyorum.Toplanan bağışların merkeze aktarımını organize ediyorum

Yürüttüğüm kampanyalar kapsamında bugüne kadar 10 insana uygun ilik bulundu.

A.P: Çalışmalarınıza toplumun desteği nasıl?


Kader Benli: İlik bankasına kayıtlı Almanya'da yaklaşık 4 milyon insan var. Bunlardan 110 bini Türkiye kökenlilerden oluşuyor Almanların bu konuya duyarlılığı ileri düzeyde. Toplumsal bilinç gelişmiş ve bizim insanlarımıza göre daha üst boyutta. Bizde bu konuya duyarlılık malesef yeterli değil. Özellikle sivil-toplum kuruluşları olaylara seyirci kalıyor ve yürüttüğümüz kampanyalara destek vermiyorlar. Ben kişisel olarak derneklerimizin çağrıda bulunduğu tüm etkinliklere katılmaktayım. Ama malesef derneklerimizden bizlere yeterli destek gelmiyor. . Almanya da her 16 dakikada bir ilik kanseri vakası görülmektedir


A.P: Doku tipleme kampanyalarının masraflarını nasıl karşılıyorsunuz?


Kader Benli: Doku tipleme kampanyalarında bir kişiden aldığımız kanın labaratuar masrafları yaklaşık 50 euro tutmaktadır. Bu miktar Türkiye'de 70 euroyu bulmakta. Biz bu parayı kampanyalarımızda bağışcılardan almıyoruz, sponsörlerden karşılıyoruz Bu masrafların karşılanması konusunda sponsor bulmakta sıkiıntı çekmekteyiz. Bir hayat ver kampanyalarına işveren ve sponsörlerin daha fazla destek vermelerini istiyoruz. İşverenlerimiz konser vs gibi etkinliklere o kadar sponsör oluyorlar. Ama malesef bizim çalışmalarımıza, insana yönelik yatırımlarda aynı desteği ve sorumluluğu göstermiyorlar.

A.P: Bu kampanyalarda uygun ilik bulunma şansı nasıl?

Kader Benli: Doku tipleme kampanyalarında uygun ilik bulunma şansı bir milyonda bir diyebiliriz. Bir anlamda bu arayışlara aranan kan genetik ikizi arıyor diyebiliriz. Doku tipleme kampanyalarından alınan kan örnekleri ilik bankasında kayda alınarak, tüm dünyada ihtiyaç sahiplerinin kullanabileceği şekilde değerlendirmeye alınır. İlk kan alınımından sonra bağışcının adresine mektup gider. Daha sonra alınan kan uygunluk gösterirse kişin adresine ikinci kez postayla bağışcının tekrar göndereceği şekilde malzeme gönderilir, İkinci testten de olumlu sonuç elde edilirse, kişi daha sonra görüşmeye çağrılarak detaylı bir teste tabi tutulur. Genelde bir yanlış anlayışı burada dile getirmek istiyorum. Yakınları hasta olan aileler doku tipleme yoluyla kan verirken bu bağışı sadece yakınları için yaptıklarını düsünürler. Yapılan bağıştan tğm dünyadaki ihtıyaç sahipleri faydalanmaktadır,

A.P: Çalışma grubunuzdan bahseder misiniz?



Kader Benli: Şu an gençlerden oluşan 10 kişilik bir grubumuz var. Gençlerden oluşan bu çekirdek çalışma grubundan çok memnunum. Gençler son derece faal, duyarlı ve aktif olarak üzerlerini aldıkları görevleri eksiksiz yerine getiriyorlar. Ayrıca, Almanyada benim çalıştığım DKMS‘in dışında Stefan Mohr vakfı, DRK gibi kuruluşlarda aynı amaçlar için çalışıyorlar. Türkiyede Lösev var. Almanyada’ki bizim dışımızda aynı amaçlı faaliyet yürüten bu kuruluşların topladığı kan bağışları, hepimizin bağlı olduğu ortak kan bankasında toplanmakta ve Tüm dünyadaki ihtiyacı olan lösemili hastalar için bilgi merkezinde depolanmaktadır.

A.P: Türkiye'de bu çalışmalar nasıl yürütülüyor?

Kader Benli: Üzülerek belirtmeliyim’ki Umut olayında da görüldügü gibi devletin bu konulara yaklaşımı çok yetersiz ve bütçe ayırmıyor, Sağlık bakanlığından bu konuda yeterli bütçe ayrılmamıştır. Türkiye'de 3’üncü boğaz köprüsüne, yeni havaalanına yatırım yapılırken. İnsana yönelik yatırımlara ağırlık verilmemektedir. Türkiye'de bu proje biran once hayata geçirilmeldir. Türkiye'de sağlik bakanlığına ayrılan bütçeden bir bölüm ödenek ülkemizde sıkça görülen Akdeniz Anemisi'nde olarak bilinen kan kanserine ayrılmalıdır

A.P: Önümüzdeki dönem önünüze koyduğunuz kısa vadeli çalışmalar nelerdir?

Kader Benli: Kuzey Almanya'da benim koordine ettiğim ve gönüllü olarak çalışan genç çekirdek grubla beraber önümüze 2 büyük önemli etkinlik düzenledik.

1- 25 Ekimde başta sanatçı Volkan Baydar’ın sahne alacağı dayanışma amaçlı bir DKMS Benefiz bağış Konseri planladık. Konserin yapılacağı adres: Moorfuhrtweg 9, 22301 Hamburg saat: 20:00’den itibaren

2- 30 Kasım’da aralarında tanınmış futbolcuların da olacağı ve destek vereceği büyük bir Multi-Kulti futbol turnuvası etkinliği…

Yapılacak bu etkinliklerdeki amaç “Kan bağışla’ki, bir hayat kurtulsun“ şeklinde özetleyebileceğimiz kan bağışı konusunda insanları duyarlı hale getirebilmektir, yapılacak tüm bu kampanyalarda kan kanseri olan çoçuklarımıza yönelik olacaktır.

A.P: Size teşekkür ediyor ve bu kutsal yaptığınız işte size başarılar diliyorum. Son sözlerinizi mesajınızı alabilir miyiz?

Kader Benli: Bende size bu konuyu haber sitenizde gündeme getirdiğiniz için teşekkür ediyorum. Son söz olarak; Hayatın bize neler getireceği belli değildir, Onun için „ Yaşatmak Yaşamak Kadar Güzeldir „ sözünden hareketle, birimiz hepimiz, hepimiz birimiz için paylaşım duygusuyla hareket edersek hayat bizler için daha da kolaylaşacaktır.