Amerikan gazeteleri, Ekrem İmamoğlu'nun Pazar günü tekrarlanan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimini 31 Mart'a kıyasla çok büyük farkla kazanmasına sayfalarında geniş yer ayırdı.

New York Times'a göre Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "siyasi kariyerinin en büyük mağlubiyetini aldı". Wall Street Journal ise "Bu sonuç iktidar partisindeki sorunları gözler önüne serdi" diyor.

New York gazetesi, "Türkiye'nin Cumhurbaşkanı İstanbul'daki seçimlerin tekrarında can acıtıcı bir yenilgi aldı" başlıklı haberinde, "Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın siyasi kariyerinin en büyük mağlubiyetini aldığını" söylüyor.

Gazete, "Erdoğan ve partisinin İstanbul'daki 25 yıllık hâkimiyetinin sona erdiğini, karşıtlarının bu sonuçla cumhurbaşkanının yenilmezlik aurasının zarar gördüğünü ve 16 yıllık iktidarının zayıfladığını" söylediğini aktarıyor.

New York Times yenilginin, gelecek hafta ABD Başkanı Donald Trump ile görüşeceği G20 Zirvesi öncesi Erdoğan'ın konumunu ABD ve diğer ülkelerle ilişkilerin gergin olduğu bir ortamda zayıflattığını savunuyor.

Gazete, Erdoğan'ın seçim sonuçlarını kabul ettiği Twitter mesajlarında da, gündemi seçimin ötesine taşımaya çalıştığını katılacağı uluslararası toplantılara dikkat çektiğini vurguluyor.

“TEMİZ VE HERKESİ KUCAKLAYAN BİR YÖNETİM VAADİYLE…”

"Erdoğan'ın İstanbul'daki bir işçi sınıfı mahallede büyüyüp, siyasi kariyerine 1990'larda popüler ve enerjik bir belediye başkanı olarak başladığını" vurgulayan gazete, "kentin o günden bu yana partisinin elinde kaldığını, kenti büyük altyapı projeleriyle ve büyük bir cami, gökdelenler ve büyüyen banliyölerin de aralarında bulunduğu, imzasını taşıyan büyük inşaatlarla dönüştürdüğünü" söylüyor.

Ancak gazete, Erdoğan'ın "büyük ölçüde kent sakinlerine hizmet götürmesinden kaynaklanan popülerliğinin son yıllarda inşaat patlamasının yavaşlaması ve büyüme bu yılın başlarında biraz düzelse de, ekonominin durgunluğa girmesiyle azaldığını" belirtiyor.

New York Times, işsizliğin ve enflasyonun da Türk seçmenleri öfkelendirdiğini ve Erdoğan'ın aralarında başkent Ankara'nın da bulunduğu büyük kentleri kaybetmesine yol açtığını ifade ediyor.

İmamoğlu'nun zafer konuşmasını ve 31 Mart'tan sonraki süreci özetleyen gazete, uzmanların yenilginin Erdoğan'ın imajı ve prestijine bir darbe olmasının yanı sıra, pratik sonuçları da olacağını söylediği kaydediliyor. Gazete şöyle devam ediyor;

"İmamoğlu, savaşçı ruhuyla tanınan Karadeniz bölgesinden gelmesi ve cana yakın, enerjik tavrıyla Erdoğan'ın gençliğiyle kıyaslanıyordu. Hükümet partisinden duyulan bıkkınlık, yolsuzluk ve kayırmacılık şikayetlerini dikkate alan İmamoğlu temiz ve herkesi kucaklayan bir yönetim vaadiyle seçmenleri kazandı"

'ERDOĞAN İÇİN CAN ACITICI BİR YENİLGİ'

Wall Street Journal gazetesinin, İmamoğlu'nun seçim galibiyetini duyuran haberinde de, bu sonucun "Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın megakentteki çeyrek asırlık hakimiyetine son verdiğini ve uzun süredir siyaset sahnesine hakim olan iktidar partisindeki sorunları gözler önüne serdiğini" söylüyor.

Gazete, Mart'taki seçimlerde Ankara'nın kaybedilmesine eklenen sonuçların, tekrarlanan seçimler öncesi AKP adayı için sayısız miting düzenleyen Erdoğan için "can acıtıcı bir yenilgi olduğunu" ifade ediyor. Wall Street Journal, Erdoğan'ın cumhurbaşkanlığı süresinin 2023'te sona ereceğini ve milliyetçi müttefikiyle birlikte meclis çoğunluğu bulunduğunu söylüyor.

Ancak gazete, İstanbul'daki yenilginin, Türkiye'nin ekonomik sıkıntılar çektiği geçen yılın ortalarından bu yana AKP'ye verilen halk desteğinin nasıl istikrarlı bir biçimde azaldığına dikkat çektiğini" vurguluyor.

Gazete şöyle devam ediyor;

"İktidar partisine verilen destekteki azalma Üsküdar'da elle tutulur gibiydi. Burası, İstanbul'un Asya yakasında, Erdoğan'ın evinin bulunduğu, eskiden bu yana AKP'nin kalesi bir semt. Mehmet Yılmaz, Cumartesi günü AKP'yi İstanbul'u modernleştirdiği için övdü ve Mart'taki yerel seçimlere dek destek verdiğini söyledi. Ancak 73 yaşındaki emekli, sosyal demokrat siyasetçinin yaygın yolsuzluğa son vereceği umuduyla, oyunu İmamoğlu'na vereceğini söylüyor. 'Yollar, köprüler yaptılar ama inşaat ihalelerini arkadaşlarına verdiler. Çok fazla israf var' diyor."

Gazete ayrıca, sonuçların Ekrem İmamoğlu'nu az tanınan muhalif bir siyasetçiden, Türkiye'nin en güçlü ve itibarlı, seçimle gelinen makamına taşıdığını ve 1994-1998 yıllarında İstanbul Belediye Başkanlığı yapan Erdoğan'ın da bu makamı bir sıçrama tahtası olarak kullandığını vurguluyor.

İNGİLİZ GAZETELERİ NE DEDİ

İngiliz gazeteleri, Ekrem İmamoğlu'nun Pazar günü tekrarlanan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimini 31 Mart'a kıyasla çok büyük farkla kazanmasına sayfalarında geniş verdi. Guardian, "Seçmenler CHP'nin kampanyasını benimsedi" derken, Times'ın yorumu "İstanbullu seçmenler Erdoğan'a büyük bir yenilgi yaşattı" oldu.

Guardian, "Ekrem İmamoğlu, İstanbul Belediye Seçimlerinde AKP'yi mağlubiyete uğrattı" başlıklı haberinde, "seçmenlerin CHP'nin, dini, sınıfsal ve etnik bölünmeleri gideren kampanyasını benimsediğini" yazıyor.

"Türkiye'de muhalefetin, birçok kişinin demokrasinin zayıflamasından korktuğu bir dönemde, dönüm noktası sayılabilecek bir galibiyet aldığını" belirten Guardian'a göre sonuçlar, "Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan'a da ciddi bir darbe" belirtiyor.

Gazete, "İmamoğlu'nun 31 Mart'ta sürpriz bir şekilde aldığı az farklı zaferi geriye almak için düzenlenen seçimlerin, Türkiye'nin kırılgan demokratik kurumları ve Erdoğan'ın siyasi hayatı açısından daha önce görülmemiş bir sınav olduğunu" yazıyor.

Haber, "Yıldırım'ın yenilgiyi çabuk bir şekilde kabul etmesi, AKP'yi ikinci yenilgiye giden süreçte oy sayımını izleme utancından kurtardı, ancak yenilgi iktidardaki ittifakın içinde yeni ve yoğun güç mücadelelerine yol açacaktır" ifadeleriyle devam ediyor.

Guardian, "İstanbul'un ana alışveriş caddelerinde ve liberal mahallelerinde kalabalık partilerin düzenlendiğini vurguluyor.

Cihangir'de, haberde imzası bulunan Guardian muhabiri Bethan McKernan'a konuşan Semra Deniz, "Bu, insanlara umut verdi. Bu mahalleye 6 yıl önce taşındım ve çok şey değişti. Umarım bu kültürel erozyon geriye evrilir ve insanlar yeniden kendilerini ifade etmekte özgür olabilirler" diyor.

Haberde, seçimin tekrarlanmasına giden süreç de kısaca anlatılıyor ancak AKP'nin adayı Binali Yıldırım'ın seçimin neden tekrarlanması gerektiğini anlatmayı başaramadığını belirtiyor.

İmamoğlu'nun ise "kentin dini, sınıfsal ve etnik bölünmelerini gidermeye odaklanan platformuyla seçmenler tarafından benimsendiği ve yeni kampanyasını Türk demokrasisinin geleceği için mücadele olarak sunmayı başardığı" kaydediliyor.

Haberde görüşlerine yer verilen siyaset bilimci Soner Çağaptay ise "AKP'nin seçimleri tekrarlama kararı dev bir stratejik hataydı. Ve kampanya pek görülmeyen bir fiyaskoydu. Uzun süredir ilk kez AKP kampanyada muhalefetin gerisinde kaldı, kampanya gündemine ve söylemine muhalefet hâkim oldu" diyor.

'ERDOĞAN SON 25 YILDIR İLK KEZ İSTANBUL'U KAYBETTİ'

Times gazetesi de İmamoğlu'nun seçim galibiyetini "İstanbullu seçmenler Erdoğan'a büyük bir yenilgi yaşattı" başlığıyla okuyucularına duyuruyor.

Hannah Lucinda Smith imzalı haberde, "Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın büyük bir darbe alarak, son 25 yıldır ilk kez İstanbul'u kaybettiği ve karşıtlarının bunun siyasi düşüşünün başlangıcı olduğunu söylediği" aktarılıyor.

31 Mart'taki seçimlerin iptal sürecinin anlatıldığı haberde, "Yüksek Seçim Kurulu'nun seçimlerin yenilenmesi kararının İmamoğlu'nun destekçilerini şaşırttığı kadar, Erdoğan'ın kendi partisindeki kadrolarda da derin bir huzursuzluğa yol açtığı" vurgulanıyor.

AKP'nin Avrupa'daki lobi grubunun adının açıklanmasını istemeyen bir temsilcininin, "Bu, doğru karar değildi. Demokratik bir adım olarak görülmedi" dediği söyleniyor.

Times çok sayıda İstanbullu'nun hala 1990'lı yıllarda yaptıkları için Erdoğan'a hayran olduğunu da vurguluyor ve şöyle devam ediyor;

"Erdoğan göreve geldiğinde şehir dökülmüş, kötü yönetilen bir yerdi ve dışarıdaki bazı yoksul mahalleleri su şebekesine bile bağlı değildi. Erdoğan halktan uzak seleflerine göre farklı türde bir belediye başkanıydı. Her Cuma günü halka açık toplantılar düzenliyor ve gecekonduları şehrin işlevsel bölgelerine dönüştürmeye odaklanıyordu. Ancak Erdoğan'ın partisinin 25 yıllık kesintisiz yönetiminden sonra, 10,5 milyon seçmen için albenisi bayatladı."

Gazete, "Erdoğan'ın azalan popülerliğinde 10 yıl boyunca neredeyse mucize düzeylerdeki ekonomik büyümenin ardından gelen yavaşlamanın büyür rol oynadığını" yazıyor.

Times, "inşaat ve gevşek kredilerin son yıllarda Gayri Safi Yurtiçi Hasıla'daki büyümenin beşte birini oluşturduğunu, ancak son bir yılda TL'nin yüzde 30 değer kaybetmesinin, çok sayıda işletmenin, döviz borçlarını ödemekte zorlanmasına neden olduğunu" ifade ediyor.

Gazete, İmamoğlu'nun ise son kampanyasında CHP'nin alışılmış taktiklerini değiştirdiğini ve İstanbul'un laik semtlerinin ötesinde, Erdoğan ve çeşitli partilerinin 25 yıldır hâkim olduğu daha yoksul ve dindar bölgelere de gittiğini" söylüyor.

Times, İmamoğlu'nun son seçim mitingini, "Erdoğan'ın bir villasının bulunduğu muhafazakâr Üsküdar semtinde yaptığını" da hatırlatıyor.

ALMAN BASININDA NASIL YER ALDI

İstanbul seçimini Millet İttifakı'nın adayı Ekrem İmamoğlu'nun kazanması ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın siyasi geleceği ile ilgili yorumlar Alman basınında geniş yer alıyor.

Deutsche Welle’nin aktardığı haber şöyle…

Die Welt gazetesi, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimine dair yorumunu sürmanşetten, "Erdoğan dönemi sona eriyor" başlığıyla aktarıyor:

"Eğer Türkiye gerçekten demokratik bir ülke olsaydı, Erdoğan geçmişteki hizmetlerinden dolayı tebrik edilip güzel bir emeklilik dönemi geçirmesi temmenisinde bulunulurdu. Ama ne Türkiye demokratik bir ülke ne de Erdoğan demokrat bir politikacı. Zira Erdoğan, iktidarı bıraktığı andan itibaren ömrünün geri kalan kısmını Marmaris'te huzurla geçiremeyeceğini biliyor. Hakkında yolsuzluk, Anayasal düzeni bozmak ve diğer bir çok suçlamalarla dava açılacağından emin."

İstanbul'da AKP adayının kaybetmesi Süddeutsche Zeitung'un yorum sütunlarında, "İstanbul tokadı" başlığıyla irdeleniyor:

"İstanbul'daki seçim sonucu, ülkenin mali kaynakları bakımından da en büyük kenti olan İstanbul'un muhalefetin eline geçmesini kabullenemeyenler için adamakıllı bir tokat oldu. Seçim sonucu Türkiye'nin geleceği için ümit vaat ediyor. Zira, tüm eksikliklerine rağmen ülkedeki siyasi sistemin demokrasi adına düzeltmeler yapma yetisine sahip olduğunu gösteriyor. Erdoğan'ın iktidarı zirve noktasını artık geride bırakmıştır. Ama bu Türkiye'deki durumun hızlıca düzeleceği anlamına da gelmez. Meclis seçimleri daha 2023'te yapılacak. Erkene çekilmesi durumunda ülkedeki muhalefet başarı için İstanbul seçimlerindeki gibi tek vücut olmak zorunda."

Die Zeit gazetesinin internet sayfasında yayımlanan analizde, "Ekrem İmamoğlu'nun Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimindeki tarihi zaferi Türklerin bütün baskılara rağmen otokrasiyi kabul etmeyeceklerini gösteriyor" ifadesi kullanılıyor. Analizin devamında şu görüşler dikkat çekiyor:

"Demokrasilerde, seçimler sırasında işleyen kontrol mekanizmalarının olması zaruri. Bu, İstanbul'daki Belediye Başkanlığı seçiminde vardı aksi takdirde muhalefet kazanamazdı. Bu iyi bir haber çünkü Türkiye'de hala işleyen bir hukuk devleti ve demokratik yapılar var. Türkiye sık sık ülkedeki demokrasinin öldüğü haberleriyle manşetlere çıktı. Şimdiki durumsa demokrasilerin birçoklarının düşündüğü kadar kolay ölmeyeceğine iyi bir örnek."

“ERDOĞAN ARTIK YENİLMEZ DEĞİL”

Frankfurter Allgemeine Zeitung'un internet sayfasında yer alan İstanbul seçimiyle ilgili yorumunun başlığı ise "İstanbul’da kontrol kaybı." Yorumda şu görüşlere yer veriliyor:

"İktidar partisi (AKP) ve özellikle de partinin Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan İstanbul mücadelesini uzun süre ulusal bir soruna yükselterek, kendisine zarar verdi. Çünkü İmamoğlu'nu AKP'den memnun olmayan herkes için bir projeksiyon haline getirdiler. Karizmatik aday şık, barışcıl ifadelerin hakim olduğu kampanyasıyla laik-ulusalcı CHP'nin çekirdek seçmeninin daha da üzerinde bir kesimde rağbet gördü. AKP'nin bunu engelleme ve özellikle de İstanbul'da yaşayan Kürtleri İmamoğlu'ndan uzak tutma konusundaki geç girişimi, hazin biçimde başarısız oldu."

Hannoversche Allgemeine Zeitung’un İstanbul seçimiyle ilgii yorumu ise şöyle:

"Seçim sonucu sadece İmamoğlu için büyük bir başarı değil, aynı zamanda Cumhurbaşkanı Erdoğan için bir uyarı sinyali: Erdoğan artık yenilmez değil. Erdoğan yükselişine 1994 yılında İstanbul'da Belediye Başkanı olarak başlamıştı. 25 yıl sonra bu belediye başkanlığı seçimi Erdoğan'ın siyasi inişinin başlangıcını damgalayabilir. Bu seçimler özellikle hırpalanmış Türk demokrasisi için bir zafer. Erdoğan sistematik olarak özgürlükleri sınırlandırdı, kuvvetler ayrılığını zayıflattı ve muhaliflerin gözünü korkutmaya çalıştı. Üç yıl önceki darbe girişiminden bu yana kendisini eleştirenlere karşı benzersiz  bir dalga ile tasfiye uyguluyor. Yarım milyona yakın insan gözaltına alındı ya da tutuklandı, on binlerce kişi cezaevinde, üstelik birçoğu hakkında iddianame yok. Ancak Erdoğan insanların özgürlük arzusunu bastıramıyor."

Konuyla ilgili aktaracağımız son yorum Badische Zeitung'dan:

"İlginç olan Cumhurbaşkanı ve iktidar partisi AKP'nin sonuçlara nasıl tepki vereceğidir. Bu sonuçlardan yine şüphe mi duyacaklar? Ya da Erdoğan tehdidini gerçeğe dönüştürüp seçimlerin galibini mahkeme önüne çıkarıp yerine kayyım mı atayacak?  Böylesine bir tavır sadece bir öfke patlamasını tetiklemeyecektir. İmamoğlu'nun görevden alınması Türkiye'yi de ağır bir türbülansa sürükleyebilir. Seçimler bitti. Erdoğan sadece kazanabileceğini değil, kaybedebileceğini de göstermek zorunda."

FRANSIZ LE MONDE GAZETESİ: CİDDİ BİR SİYASİ ENGEL

Fransız Le Monde gazetesi haberi ana sayfasından duyurdu. “Başkan Erdoğan’ın Adayı İstanbul Belediye Başkanlığı Seçimi’nde Yenilgiyi Tanıdı” başlığıyla verilen haberde Ekrem İmamoğlu’nun oyların %54’ten fazlasını alarak seçildiği belirtildi. Gazete seçim sonuçları hakkında “Recep Tayyip Erdoğan için ciddi bir siyasi engel” yorumunu yaptı.

Öte yandan, Rus basını da sonuçları, "Erdoğan için hezimet" olarak değerlendirdi.