Avrupa Demokratik Kürt Toplum Kongresi (KCKD-E) Eşbaşkanı Yüksel Koç'un önemli açıklamalarda bulunduğu basın toplantısına, Alman basını yoğun ilgi gösterdi. Yaklaşık bir saat süren toplantıya, Hamburg Eyalet Parlamentosu Sol Parti (Die Linke) Grup Eşbaşkanı Cansu Özdemir ile Fraksiyon basın sözcüsü Florian Kaiser ve Kürt hukukçu Yavuz Fersoğlu katıldı. Gazeteci kimliğiyle istihbarat çalışması yaptığı belirtilen Mehmet Fatih Sayan'dan geride kalan belgelerde cinayet planları yapıldığı açığa çıktı. Belgelerde KCK Yönetim Kurulu Üyeleri Remzi Kartal ve Zübeyir Aydar’ın yanı sıra KCKD-E Eşbaşkanı Yüksel Koç’a yönelik ayrıntılı istihbarat çalışmaları ve suikast planlarından bahsediliyor. MİT'İN SUİKAST TİM'İNİN HEDEFİ: YÜKSEL KOÇ VE REMZİ KARTAL Basın toplantısında kendisi ve Kongre Gel Başkanı Remzi Kartal konusunda MİT adına cinayet planları yapan Mehmet Fatih Sayan konusunda önemli açıklamalarda bulunan Yüksel Koç, cinayetin ardındaki asıl kişinin Erdoğan olduğunu ileri sürdü. 1 Kasım 2015 Türkiye genel seçimleri sonrası, Avrupa ülkelerinde yaşayan Erdoğan muhalifi Kürtler, Aleviler ve demokratik güçlerin AKP hükümeti tarafından hedef seçilmesi tesadüf değildir diyen KCKD-E Eşbaşkanı Yüksel Koç, Milli İstihbarat Teşkilatı'nın (MİT) hedefindeyiz dedi. Deşifre olan suikast timiyle ilgili bilgileri de paylaşan Koç, “Bir suikast timinde üç kişi yer almaktadır. Her birisinin ayrı ayrı görevleri vardır. Birisi istihbarat toplar, birisi tetikçilik yapar, diğeri ise TİM’i koordine ediyor. Mehmet Fatih Sayan’ın içinde yer aldığı TİM’in şefi Erdoğan ve T.C’dir. dedi GERGERLİOĞLU GİBİ SERBEST BIRAKILMAZSA GERÇEKLER AÇIĞA ÇIKAR Çoğunluğu DİTİB bünyesindeki 6 bin MIT ajanının faaliyetleri kamuoyuna yansımasına rağmen, Almanya hükümeti bu konuda ne yaptı? sorusunu gündeme taşıyan Koç, daha önce Almanya’nın Koblenz şehrindeki MİT adına casusluk davasından 10 ay tutuklu kalan Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın eski danışmanı Muhammed Taha Gergerlioğlu ile diğer iki sanığın davasının ani bir kararla sonuçlanmasını anlaşılmaz bir örnek olarak gösterdi. Koç, "Erdoğan'ın eski baş danışmanı Gergerlioğlu'na, MİT adına Sol dernekler, Kürtler, Aleviler, Gülen Cemaati ile AKP hükümeti muhalifleri hakkında bilgi toplamaktan 5 yıla kadar hapis cezası istenmekteydi ama 70 bin avro kefalet ile serbest bırakıldı. Almanya Federal başsavcılığı Gergerlioğlu konusunda ellerindeki bilgileri kamuoyu ile paylaşmadıkları sürece, MİT ajanları sorunu devam edecektir" dedi. TERCÜMANLARIN ÇOĞU VE 'ALMANYALI OSMALILAR' MİT'E ÇALIŞIYOR DİTİB camilerinde görev yapan imamların casusluk yaptıkları konusu ile Almanyalı Osmanlılar (Osmanen Germanien) konusuna da yer veren Koç, MİT'in yurtdışında kapsamlı bir çalışması olduğunu belirtti. Güvenlik görevlileri ile birlikte çalışan Türk tercümanların önemli bir çoğunluğunun da MİT'e bilgi aktardığı bilgisine sahip olduklarını söyleyen Yüksel Koç, Hamburg'da yakalanan Mehmet Fatih Sayan'in da Gergerlioğlu gibi serbest bırakılması durumu yaşanmaz da, gerçekten doğru bir şekilde yargılama süreci yapılırsa, birçok karanlık konunun açığa çıkacağını kaydetti. Geçtiğimiz nisan ayı içinde kendisiyle irtibata geçen bir MİT elemanı ile yaptığı görüşmeyi de basınla paylaşan Koç, ikinci bir Paris cinayetinin yaşanmasını istemediğini ileri süren MİT elemanı ile yaptığı görüşmesinin notlarını Bremen'deki yetkili kurumlara zamanında ilettiğini belirti. MİT ajanı Mehmet Fatih Sayan'ın isminin basına yansımasına rağmen neden Hamburg'da yaşadığı sorusu üzerine de Koç şu cevabı verdi. "Doğrusu ben de bilemiyorum. Ama ben son zamanlarda Bremen'de yaşamıyordum. Basınla görüşmelerimi de Hamburg'da sürdürüyordum. Belki bundan haberdar olmuştur" dedi. ÖMER GÜNEY'İ KARANLIK GÜÇLER ÖLDÜRDÜ Kısaca Paris cinayeti konusuna da değinen Koç, cinayetten suçlu olarak tutuklu olan ve geçen hafta kaldığı cezaevinde öldüğü açıklanan Ömer Güney konusuna da çarpıcı bir açıklama yaptı. Koç, "Ömer Güney'in hastalık sonucu öldüğüne inanmıyorum. Güney'in ölümünün ardında karanlık çevrelerin bir oyunu olabilir" dedi. Kendisine değişik tarihlerde Mehmet Fatih Sayan tarafından gönderilen tehdit içerikli SMS'lerden pasajlar okuyan Yüksel Koç, MİT ajanlarının Erdoğan'dan cesaret aldıklarını açıkladı. Sosyal medyada paylaşım yapanların bile ihbar edilmesinin istendiğine yer veren Koç, bu şekilde bir korku toplumu yaratmak istiyorlar. Erdoğan'ın kollarının Avrupa'ya kadar ulaştığı açık- seçiktir. Ama Muhaliflere açıktan "ya boyun eğeceksiniz, yada boynunuzu keseriz" diyen bir anlayışla karşı karşıyayız. Ama unutmasınlar ki bizleri ne korkutacak nede susturabilecekler" dedi. MİT AJANI SAYAN'DAN GERİYE KALAN CİNAYETİN BELGESİ Deşifre olan suikast timinin iç yazışmalarında ise oldukça ilginç detaylar yer alıyor. 28 Haziran 2016 tarihli yazışmada suikast timi arasında iletişim sorunu olduğu ve suikast tarihi belirlemede sıkıntı çekildiğine dair şikâyetler yer alıyor. “Bremen’deki arkadaşlara ulaşamıyorum. Her zaman diyaloga geçemiyoruz. Haftada bir kez konuşuyoruz bu da Yüksel’le kurmamız gereken diyalog seviyesini belirlememize yardım etmiyor. Eğer Yüksel Koç ölecekse, bizim ekiple oturup sürekli her şeyi konuşmamız gerekir. Bu konuda şikayetim var. Devreye girin ve onlara iletin. Ayrıca (uygun) zaman ne zaman eylem yapılacak, konuşmalıyız. Ona göre plan oluşturmalıyız” 'PLANLANAN CİNAYETLER YÜRÜYÜŞ VE GÖSTERİ SIRASINDA OLMALI' Yüksel Koç ve Remzi Kartal’a yapılacak suikast ile ilgili bazı ayrıntılarda yer alıyor. Yüksel Koç’un protesto eylemi sırasında, Remzi Kartal’ı ise uzun yürüyüşler esnasında öldürülmesinin en uygun yöntem olduğu belirtiliyor KCK Yönetim Kurulu Üyesi Zübeyir Aydar’ın da suikast listesinde yer aldığı anlaşılıyor. Suikast timinde bulunan Cenk isimli üyenin Kartal’ın yanı sıra Aydar’ı da takip ettiği ifade ediliyor. “Kartal ve Zübeyir’e gidecek kişilerden biri sanırım biri Cenk’ti. Cenk Memo’yu tanır. (Memo) Paris’te Zübeyir’in kardeşi. Memo üzerinden Zübeyir’i takip edebilir bu benim önerim. Paris’e sürekli gelir zaten daha önce görmüştük” 'KENDİ İÇİNİZDEKİLER SİZİ VURACAK' Hamburg'da geçen perşembe günü St.Georg semtinde gözaltına alınan MIT ajanı Mehmet Fatih Sayan'ın Ukrayna'ya ait bir SIM kartından Yüksel Koç’a atılan SMS’te şu ifadeler yer aldı: “Keyfin yerinde olsa gerek bir arkadaş daha deşifre oldu değil mi seni o Holtmerhausen’deki evinin sokağına gömecez kıl payı kurtuldunuz yatın kalkın o içerdeki o….u size haber verdi. Ayrıca o da hayati boyunca orda kalacak hali yok tıpkı sen gibi değil mi elbet TC’ye girecektir. Hesabini verecek. Sıra Remzi’ye gelince bir kişiyi deşifre ettiniz ama içinizdekileri ne yapacaksınız? İkinizin de az zamanı kaldı biraz daha yaşayın. Bir o….u sayesinde kurtuldunuz. Sana giren en büyük şey kendi içinizdekiler tarafından vurulmanız olacak o gün yakındır telaşlanma…” 'ŞUAN NEFES ALIYORSAN ŞANSLA ALIYORSUN' 17 Kasım 2016 tarihinde benzeri bir tehdit mesajı da Remzi Kartal’a ulaştı. O SMS’de şu ifadeler yer aldı: “Keyfin yerinde değil mi bir kişiyi daha Bremen’de deşifre ettik. Yatın kalkın bir o….u’ya dua edin senle Yüksel. Bizler deşifreyle bitmeyiz bunu aklından çıkarma. Her zaman hedefimizde olacaksın ölene kadar. Şuan nefes alıyorsan şansla alıyorsun. Bize lazım olanları zaten aldık ama tam isin bitecekti ki yine seni şans kurtardı. Tıpkı Sakine’nin öldügü gibi senin kurtulman gibi… Seni de kendi içindekilerle vuracaz sana giren en acısı da bu olacak”