Spiegel'in haberine göre, Türkiye'de Alman Büyükelçiliği için çalışan avukat Yılmaz S.'nin 2019 yılında tutuklanmasının, iltica başvurularında tahmin edilenden daha olumsuz sonuçlara yol açtığı ortaya çıktı. Maximilian Popp ve Anna-Sophie Schneider imzalı özel haber, Sol Parti'nin hükümete verdiği soru önergesine dayandırılıyor.

Türkiye'de aralarında Almanya'nın da aralarında olduğu bazı ülkelerin büyükelçilikleri için çalışan avukatın casusluk iddiasıyla 2019 yılında tutuklanması sonrası çok sayıda kişinin iltica dosyasındaki hassas bilgilerin Türk makamların eline geçtiği tahmin ediliyordu.

Federal Hükümet'in Sol Parti'nin soru önergesine verdiği yanıta göre, avukat Yılmaz S.'in tutuklanması yoluyla Türk makamların eline geçen iltica dosyası sayısının 900'ü bulduğunu belirtti. Bir dosyanın örneğin aile fertlerinin de dahil olduğu birden fazla kişiyi kapsayabileceği ve bu durumdan aralarında Kürt hareketinin ve Gülen yapılanmasının tanınmış isimleri de olan bin 400'ten fazla kişinin etkilenmiş olabileceği belirtildi.

Deutsche Welle Türkçe'nin Spiegel'den aktardığı habere göre, Sol Parti milletvekili Ulla Jelpke'nin soru önergesine Federal Hükümet'in verdiği yanıt, bu kişilerden Türkiye'ye geri gönderilenler olabileceğine işaret ediyor.

Avukatın tutuklanması sonrasında emniyet çevrelerinden Spiegel'in edindiği bilgilere göre, söz konusu kişilere koruma statüsü sağlanacağının belirtilmesine rağmen, dosyaların yarısından fazlası hakkında hâlâ karar verilmediği dikkati çekiyor.

Federal Hükümet'in verdiği bilgilere göre, şimdiye kadar söz konusu 900 iltica dosyasının 336'sı karara bağlandı. 575 mağdurun 489'una koruma statüsü verilirken, 76 kişinin iltica başvurusu reddedildi, 8 kişinin başvurusu ise muhtemelen Dublin Prosedürü gereği uygun görülmedi. 2 kişinin başvurusu ise iptal oldu. Yaklaşık 600 başvurunun ise hala karara bağlanmayı beklediği belirtildi.

Türkiye'ye sınır dışı edilenler olabilir

Haberde, Federal Hükümet'in, bilgileri Türkiye'de devletin eline geçmiş olanlar arasında ülkelerine geri gönderilenler olmadığını teyit edemediği kaydedildi. Sol Parti'nin soru önergesine verilen yanıtta, Federal Hükümet ve eyalet yönetimleri arasındaki yetkinlik paylaşımı nedeniyle, Berlin'in konuya ilişkin malumat veremeyeceği ifade edildi. Yanıtta, "Münferit sınır dışıların planlanması ve uygulanmasının eyaletleri ilgilendirdiği'' belirtilerek, bilgileri Türk makamlarının eline geçen ve Almanya'da iltica başvuruları reddedilenlerin akıbetine ilişkin malumatın eyaletlerdeki sorumlu Yabancılar Dairesi'nde olduğu belirtildi. Ayrıca, Federal Hükümet'in sınır dışıların ardından yapılan olası kovuşturmalara ilişkin de elinde bir bilgi bulunmadığı kaydedildi.

Sol Parti milletvekili Jelpke: Skandal

Federal Hükümetin, iltica başvuruları reddedilenlerin akıbetiyle ilgilenmemesini "skandal'' olarak nitelendiren Sol Parti milletvekili Jelpke, derhal durumun aydınlatılmasını ve bilgileri devletin eline geçenlere koruma statüsü verilmesini talep etti. Jelpke ayrıca, iltica süreçlerinde Türklerle Kürtlere eşit muamele yapılmadığını öne sürerek, bu durumun kendisini endişelendirdiğini ifade etti.

Spiegel'in haberine göre, Federal Hükümet'in verileri, Jelpke'nin eleştirisini doğrular nitelikte. Verilere göre, iltica başvurusunda bulunan Kürtlerin yüzde 15'inin başvurusu kabul edilirken, Türklerde bu oran yüzde 75'in üzerinde.

Ne olmuştu?

Yılmaz S. iltica başvurusu yapan Türk vatandaşlarına ait gizli bilgileri casusluk amacıyla temin etme suçlamasıyla Ankara'da 17 Eylül 2019 tarihinde gözaltına alınmış ve hemen ardından 23 Eylül'de tutuklanarak cezaevine gönderilmişti.  Avukat hakkında geçen yıl Mart ayında görülen ilk duruşmadan tahliye kararı çıkmıştı.

Aralarında Almanya'nın da bulunduğu yabancı büyükelçilikler için çalışan avukat Yılmaz S., bu ülkelere iltica talebinde bulunan Türk vatandaşlarının ülke makamlarına verdiği bilgilerin doğruluğunu araştırmakla görevliydi.

Alman güvenlik birimleri, Yılmaz S.'nin tutuklanmasıyla iltica başvurusunda bulunan Türk vatandaşlarına ait hassas bilgilerin Türk makamlarının eline geçtiği endişesiyle söz konusu kişileri uyarmıştı.