Süheyla KAPLAN 

Kılıç'ın CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu ve Yurt dışı Örgütlenmelerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan adına, yaklaşan Cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimleri öncesinde özellikle sağ, muhafazakar ve islami kesimin nabzını tutmak amacıyla şu an Almanya'nın birçok kentinde görüşmeler yaptığı kaydedildi.

Dün Almanya'nın Hamburg kentinde bazı basın mensupları ile AKP'li bir iş adamına ait lokantada bir araya gelen Sadettin Kılıç'ın 'Bir dostumun tavsiyesi üzerine Kemal Kılıçdaroğlu ile görüşüp tanıştıktan sonra, hakkındaki ön yargılarım nedeniyle kendisinden özür diliyorum. Almanya'da hiçbir şahsı ve kurumu eleştirmek için değil; vatandaşlarımızın dert ve dileklerini dinlemek üzere burada bulunuyorum' dediği öğrenildi. 

Bu arada CHP'nin bazı yurt dışı örgüt temsilcileri ve görüştüğümüz CHP tabanından birçok isim bir dönem Erdoğan'ın yurt dışı lobi örgütü olan UETD eski temsilcisi Milli Görüş teşkilatı kökenli Sadettin Kılıç'ın CHP adına Almanya'ya gelip görüşme yapmasından dolayı rahatsızlıklarını dile getirdi. 

Konu ile ilgili olarak telefon ile görüştüğümüz CHP Yurtdışı Örgüt yönetiminden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan, Sadettin Kılıç'ın üç ay önce resmi olarak CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'na Başdanışman olarak atandığını açıkladı. 

Tezcan, Kılıç'ın siyasi geçmişi ile ilgili sorumuzu da şöyle yanıtladı: 'Evet siyasi geçmişinden haberimiz var. Bilinmeyen bir şey değil. Kendisine verilen bu görev yurtdışı örgütlerimize paralel, hiyerarşik bir örgütlenme ve görev değil. Yurtdışı birlik başkanlarımız zaten kendi görevlerini yürütüyorlar. Yurtdışındaki vatandaşlarımızın sorunlarını dinlemek üzere görevlendirildi' dedi. 

Yurt dışındaki CHP'li bazı birlik başkanlarının ve tabanın Kılıç'ın atanmasından dolayı duyduğu rahatsızlığın hatırtılması üzerine Tezcan, şöyle yanıtladı: 'Bu görevi yurtdışı örgütlerimizle karıştırmamak gerekir. Tabanımızdan bazı kesimler rahatsızlık duyabilir. Onları anlayabiliyorum ancak bizimle birlikte yürümek isteyenlere de kapımızı kapayamayız. Eğer bizim gibi düşünmeyenlere kapımızı kapatırsak; Türkiye'deki geniş kesimlere nasıl ulaşacağız? Bu nedenle bunu bir avantaj olarak görmek gerekir. Bu kişilerin Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan artık umut görmediklerinin de bir göstergesidir' dedi. 

AKP'DE UMDUKLARINI BULAMAYAN KÜSKÜNLER GRUBU MU?

AKP tabanında görüştüğümüz bazı isimler ise Sadettin Kılıç'ın CHP'ye gitmesine hayli kızgın ve tepkili. 

Yine aynı şekilde 2020 yılında Uluslararası Demokratlar Birliği'ne (UID) Genel Başkanlık için aday olan ancak daha sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından ismi onanmayan AKP'li Bülent Güven'in Erdoğan ve AKP'ye kızgın olduğu, 'bunca yıldan beri AKP içerisinde aktif çalışmasına rağmen milletvekili olamadığı için partiye kızdığı ve daha sonra İYİ Parti'ye geçtiği kaydediliyor. 

Kamuoyunda Sadettin Kılıç ve Bülent Güven'in milletvekili olamadıkları ve AKP ve yurtdışı örgütü UİD'de istedikleri görevlere gelemedikleri gerekçesiyle Erdoğan'ı terk ettikleri ifade ediliyor. 

UİD ALMAN İSTİHBARATI TARAFINDAN MERCEK ALTINDA

Eski adıyla UETD ve şimdiki adıyla UID, Almanya İç İstihbaratı olan Anayasayı Koruma Teşkilatı‘nın raporlarında (BfV) 2017’den itibaren yer almaya başladı. UID’in MİT’in Almanya’daki çalışmalarının özetlendiği "Casusluk ve diğer istihbarat faaliyetleri" başlığı altındaki bölümde anılması 2016’da yaşanan bir dizi gelişme sonrasına denk geldi. Bunlar arasında 15 Temmuz’da yaşanan darbe girişimi ve Almanya’ya yansımaları, Ermeni Soykırımı tasarısının Alman Federal Meclisi’nde kabul edilmesiyle belirgin biçimde artan tepki ve protestolar ile organize suç örgütü Almanyalı Osmanlılar'ın izlenmesi ve ona yönelik operasyonlar geliyor. Alman istihbaratının 2016 yılını büyüteç altına aldığı 2017 tarihli yıllık raporunda UID, "Erdoğan’ın isteğiyle kurulan, Almanya ile Avrupa’da AKP’nin çıkarlarını temsil eden bir kuruluş" olarak niteleniyor ve "AKP’nin gayriresmi yurt dışı örgütlenmesi" olarak tanımlanıyor. UID’in 2017’deki Türkiye’deki anayasa değişikliği referandumunda Almanya’daki seçmenin evet oyu verilmesi için çalıştığı ve AKP’li bakanların da katıldığı çok sayıda seçim etkinliği düzenlediği belirtiliyor. Tüzüğünde siyasi hedefler gütmeyen bir dernek gibi görünse de, siyasi partiler ile dünyaya bakış konusunda tarafsız olduğunu savunsa da UID’in kesinlikle Türkiye kökenli göçmenlerin çıkarlarını savunan bağımsız bir örgütlenme olmadığı, siyasi ve toplumsal açıdan AKP’nin çıkarlarını gözeten bir lobi yapılanması olduğu belirtiliyor.

Öte yandan İYİ Parti adına Almanya'da yurtdışı örgütlerinin nabzını tutmak üzere görevlendirilen eski AKP'li Bülent Güven'e İYİ Partili bazı yurt dışı temsilcileri de hayli tepkili. Bu konuda bazı İYİ Partili yurt dışı birlik temsilcilerinin tepkilerini Ankara'da İYİ Parti Genel Merkezi'ne bildirdikleri ileri sürüldü. Bazı Birlik Başkanları Güven'in sadece siyasi çıkar ve bir mevki elde etmek amacıyla İYİ Parti'ye geçtiğini düşünüyor. 

Sadettin Kılıç kim?

Almanya'da yaşayan Milli Görüş'e yakın isimler tarafından kurulan Avrupalı Demokratlar Birliği'nin eski başkanı Saadettin Kılıç, Dış Türklerden sorumlu Devlet Bakanlığı'na müşavir olarak Ankara'ya atandı.

İlahiyat Fakültesi mezunu olan Kılıç genel seçimlerde AKP'den adayı olmuş ancak seçilememişti.  

CHP Paris Birliği Başkanı faşizme karşı ‘acil reçete’yi açıkladı! CHP Paris Birliği Başkanı faşizme karşı ‘acil reçete’yi açıkladı!

Kılıç'ın eski başkanı olduğu, Almanya'nın Köln kentinde faaliyet gösteren, Avrupalı Demokratlar Birliği'nin ise AKP'ye yakın isimler tarafından kurulduğu iddia ediliyor. 
Nitekim, dönemin Başbakan Erdoğan'ın Almanya ziyareti sırasında genellikle Köln'ü seçmesi ise bir tesadüf değildi.
Bülent Güven kim?

AKP'nin “yurtdışı lobi örgütü” ve Türkiye'deki seçimlerde “yurt dışındaki Türk diasporası” olarak tanımlanan, Uluslararası Demokratlar Birliği'nin yönetiminde yer aldı. 15 Temmuz darbe girişimi sürecine kadar cemaat yapılanması ile de yakın ilişki içerisinde olduğu aktarılan Güven, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın'a Erzurum'lu olması nedeniyle de yakın bir isim. 2011 yılındaki seçimlerde AKP'den Bursa'dan milletvekili adayı adayı olan Güven; 1997 yılından beri de Alman Sosyal Demokrat Parti (SPD) üyesi.

SPD içerisinde özellikle sağ ve milliyetçi Türkiye kökenli seçmen kitlesinin yoğun yaşadığı Hamburg-Mitte seçim bölgesinde uzun süre etkin olan eski SPD Federal Milletvekili Johannes Kahrs ile de sıkı ilişkileri olan Güven, 2014 yılında Bursa'dan AKP aday adayı olmuş ve adaylığı kaybetmişti.