Pir Sultan Abdal Kültür Derneği ile Alevi Bektaşi Federasyonu (ABF) tarafından organize edilen ve aralarında siyasi partilerin, sendikaların ve dernek ve demokratik kitle örgütlerinin bulunduğu 67 kurumun destek verdiği Sivas Katliamı’nın 20’inci yıldönümü kapsamında düzenlenen anma etkinliğine katılan onbinlerce kişi, “Unutmadık, unutturmayacağız” diyerek Hacı Bektaş-ı Veli Vakfı Cemevi önünden Mevlana Caddesi’ni trafiğe kapatarak Madımak Oteli’ne yürüdü. PSAKD Genel Başkanı Kemal Bülbül, DTK Eşbaşkanı Aysel Tuğluk, BDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Yüksel Mutlu ve Mersin Milletvekili Ertuğrul Kürkçü, ESP Genel Başkan Yardımcısı Fadime Çelebi, ÖDP Eş Genel Başkanı Alper Taş, Avrupa Alevi Gençler Birliği, İngiltere Alevi Merkezi ve Cemevi, HDK, BDP, ESP gibi Türkiye, Kuzey Kürdistan ve Avrupa’dan birçok siyasi parti, dernek, demokratik kitle örgütü ile kurum temsilcilerinin de katıldığı yürüyüşte, “Madımak Utanç Müzesi olsun", "Eşit yurttaşlık için AKP'nin karanlığını parçalayalım", "Direnişin ateşi Sivas'ın katillerini yakacak" ile üzerinde Paris'te katledilen Kürt kadın siyasetçi Sakine Cansız'ın, Mazlum Doğan'ın ve Seyit Rıza'nın fotoğraflarının olduğu, "Ateş utandı. Ateşi bulanlar utandı. Yakanlar ve yaktıranlar utanmadı" pankartı dikkat çekti. Sivas'ta yaşamını yitiren 33 aydının fotoğraflarının olduğu dev pankart ile "Madımak hala yanıyor", "Zaman aşımını tanımıyoruz", "Unutmadık unutmayacağız" pankartları taşındı. Bir grubun Maraş katliamına dikkat çekmek amacıyla kırmızı çarpı işaretli beyaz önlükler dikkat çekerken, Gezi Parkı direnişinde yaşamını yitirenler de unutulmadı. KATİLLER VE KATLEDİLENLERİN İSİMLERİ YANYANA! Sloganlarla Madımak Oteli önüne yürüyen on binler burada yaşamını yitirenler anısına saygı duruşunda bulundu. Polis, kamulaştırıldıktan sonra Sivas İl Özel İdaresi Bilim ve Kültür Merkezi yapılan eski Madımak Oteli’nin önüne barikatlarla etten duvar örerken katliamda yaşamını yitirenlerin yakınlarının otel bahçesine girdiği sırada izdiham yaşandı. Katliamda yaşamını yitirenlerin aileleri ile DTK Eş Başkanı Aysel Tuğluk, BDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Yüksel Mutlu ve BDP Mersin Milletvekili Ertuğrul Kürkçü ile CHP’li vekillerin de aralarında bulunduğu heyet otel kapısı önüne gelerek, karanfiller bıraktı. Burada katledilen Hasret Gültekin’in eşi Yeter Gültekin aileler adına yaptığı kısa konuşmada, aileler olarak Madımak Oteli’nin Bilim ve Kültür Merkezi olmasını kabul etmediklerini oranın utanç müzesi olması gerektiğini ifade etti. Otel içerisinde bulunan panodaki isimlere de dikkat çeken Gültekin, “Bu tabelada katillerin isimleri yazıyor. O isimler silinmelidir. Silinmiyorsa, bizim canlarımızın isimleri silinmelidir. Biz bu nedenle bu kapıdan içeriye girmiyoruz. Hiçbir tarihte ve hiçbir yerde katiller ile katledilenlerin isimleri beraber yazılmamıştır” diye konuştu. BÜLBÜL: SENİN ZİHNİYETİN BOZUK PSKD Genel Başkanı Kemal Bülbül yaptığı kısa konuşmada, Lice’de 28 Haziran günü askerlerin karakol yapımına karşı yürüyen halkın üzerine açtığı ateş sonucu Medeni Yıldırım’ın yaşamını yitirdiği katliamı ve 4 kişinin yaşamını yitirdiği, 7 binin üzerinde kişinin yaralandığı ve yüzlercesinin gözaltına alındığı, tutuklandığı Gezi Parkı direnişine değindi. AKP Hükümeti’nin “Alevi Açılımı”na dikkat çeken Bülbül, “Sen Alevi açılımı yapacaksan, söylemini, dilini değiştireceksin. Tekkeyle, zaviyelerle olmaz. Senin zihniyetin bozuk” diyerek AKP Hükümeti’ne seslendi. Bülbül akabinde, Sivas valiliğine, emniyet müdürlüğüne yönelik “Alevilikle ilgili bir şey öğrenin” dedi. AKP Hükümeti’nin her türlü söyleminde olduğu gibi eşit yurttaşlık söyleminde de samimi olmadığını ifade eden Bülbül, Alevilere, sosyalistlere, Kürtlere ezilen her kesime bir araya gelme çağrısında bulundu. Bilim ve Kültür Merkezi haline getirilen eski Madımak Oteli’nin insanlık müzesi olması gerektiğini belirten Bülbül¸ “Buraya gelmek ibadettir. Burada yürümek ibadettir. Madımak şehitlerine sahip çıkmak ibadettir” diyerek sözlerini tamamladı. ‘BU ZİHNİYET KİRLİ BİR ZİHNİYET’ Ardından söz alan Alevi Bektaşi Federasyonu Genel Başkanı Selahattin Özer ise, kitleyi “Barış güvercinleri hoş geldiniz” diye selamladığı konuşmasında, “Dün olduğu gibi bugün de barış güvercinlerini vuruyorlar” dedi. İnsanlık müzesi olması istenen eski Madımak Oteli’nin Bilim ve Kültür Merkezi olmasına tepki gösteren Özer, İstanbul’daki 3’üncü köprüye Yavuz Sultan Selim Köprüsü adının verilmesine de tepki göstererek “Yavuz Sultan Selim ismi değiştirilinceye kadar bir pazarlık içerisinde asla olmayacağız. Başbakan bizimle pazarlığa girişiyor. Biz mücadelemize devam edeceğiz. Önümüzdeki süreçlerde Taksim ile birlikte üçüncü köprünün isminin değişmesine karşı çalışmalarımızı ve eylemlerimizi sürdüreceğiz” diye konuştu. Türk Başbakan Tayyip Erdoğan’ın Alevilere yönelik ifadelerini hatırlatarak bu ifadeleri düzeltmesini beklemediğini söyleyen Özer, bu zihniyetin kirli bir zihniyet olduğunu ifade etti. ‘ŞEHİTLERİMİZİ UNUTSAYDIK TÜRKİYE MADIMAK OLACAKTI’ Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu Genel Başkanı Turgut Öker de , “Aradan geçen 20 yıl içerisinde eğer şehitlerimizi unutmuş olsaydık kimliğimizi de unutmuş olacaktık. Ve Türkiye Madımak olacaktı” diyerek katliamda yaşamını yitirenleri andı. Öker, “Bugün iktidarda olan AKP Hükümeti Hz Hüseyin’i katleden yezid zihniyetindedir. Ve yezit zihniyeti yine işbaşındadır. İstek ve taleplerimizin gerçekleşmesi için bu Muaviye, yezit soylu Tayyip Erdoğan’ın alaşağı edilmesi hepimizin özgürlüğü olacaktır. İnsanlık düşmanı AKP iktidarını alaşağı etmek için demokrasiden yana herkes birlikte mücadele edelim. Gezi ile başlayan direnişi saygıyla selamlıyorum" dedi. Yarın Çorum'a gideceklerini ifade eden Öker, "Acının, gözyaşının rengi yok. Biz orada da zalimler karşısında hep birlikte olacağız" diye konuştu. ’20 YILDIR ANALARIN CANI YANIYOR’ Madımak’ta 1993 yılında yakılarak katledilen 33 kişinin aileleri adına Avukat Şenal Saruhan ise, "20 yıldır anaların ciğeri yanıyor. Şimdi bizim ciğerimizi yakanlar Kürtlük-Türklük, Alevilik-Sünnilik davasında değiller. Mesele ezenler ve ezilenlerdir” dediği konuşmasında, iktidarların halkların üzerine geldiğini söyledi. Kardeşliği, demokrasiyi halkların sağlayacağını kaydeden Saruhan, örgütlü mücadelenin önemine dikkat çekerek, demokrasi yürüyüşünü sürdürme çağrısında bulundu. Konuşmaların ardından kitle Hacı Bektaş-ı Veli Vakfı Cemevi’ne yürüyerek buradan illerine döndü.