"İrticayla Mücadele Eylem Planı Davası"yla birleştirilen "İnternet Andıcı Davası"nın 51. duruşması görülmeye devam ediyor. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'deki duruşmaya, tutuklu sanıklar emekli Albay Dursun Çiçek, Mehmet Deniz Yıldırım, eski 1. Ordu Komutanı emekli Orgeneral Hasan Iğsız, Koramiral Mehmet Otuzbiroğlu, Korgeneral Mehmet Eröz ve tümgeneral Hıfzı Çubuklu'nun da aralarında bulunduğu 13 tutuklu sanık katıldı. 16 duruşmadan men cezası alan tutuklu sanık Serdar Öztürk ise duruşmaya katılmadı. 2. Ergenekon Davası'nın tutuklu sanığı bu davanın tutuksuz sanığı Hasan Ataman Yıldırım da duruşmada hazır bulundu. Hakkında yakalama kararı çıkarılan Orgeneral Hüseyin Nusret Taşdeler ve kırmızı bültenle aranan sanıklar Tümgeneral Mustafa Bakıcı ile Bedrettin Dalan'ın da aralarında bulunduğu 10 tutuksuz sanık ise duruşmaya katılmadı. 5 tutuksuz sanık ise duruşma salonunda hazır bulundu. "BEN KADER KURBANIYIM" Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese savunmasının alınması için tutuksuz sanık Meryem Kurşun'u kürsüye çağırdı. 2002 yılında KPSS'de yeterli puan alamayında felsefe öğretmeni olarak atanmadığını, 2005 yılında Genelkurmay'a sivil memur alınacağı duyunca başvurduğunu anlatan Kurşun halen Ankara'da felsefe öğretmenliği yaptığını söyledi. Kurşun, "Ocak 2006 tarihinde Bilgi Destek Dairesi'ne bilgi destek uzmanı olarak alındım. 2011 Ocak ayına kadar 5 yıl çalıştım. Daha sonra Genelkurmay'dan ayrılarak Milli Eğitim Bakanlığı kadrosuna geçtim" dedi. Bir kişilik sosyolog kadrosuna başvuran 5 kişinin de işe başladığını anlatan Meryem Kurşun, "Biz Ece adlı bir arkadaşımla Cari İşlem Şubesi'ne verildik. Ocak 2008'de 2. Şube'ye verilen Greek murder (Yunan mezalimi) ve İrtica. Org sitelerinin yöneticiliği için kura çektik. Bana irtica.org çıktı. Şu anda burada bulunmamın nedeni o kura. Kaderimden dolayı buradayım. Kader kurbanıyım" diye konuştu. Göreve başladığında bilgisayarlardan hiç anlamadığını belirten Kurşun, "Genelkurmay'dan girerken bacaklarım titriyordu" dedi. Kurşun görevini şöyle anlattı: "Bana takip etmem gereken siteler bildirildi. Ayrıca TSK aleyhine yapılan yayın varsa bildirmem istendi. Görevim bana verilen haberleri irtica.org sitesine eklemekti. 'Suç mu değil mi' diye karar verecek durumda değildim. Zaten bir süre sonra bakıp geçmeye başladım. Askeri hiyerarşik düzende emir ve talimatın dışına çıkmak mümkün değildir. Ben sadece görevimi ifa ederdim. İrtica.org kişisel sitem değildir. Kurumsal görüşü yansıttığını düşünüyorum." "SİTELER AMATÖRCE İŞLETİLİYORDU" 2006'da göreve başladığında Şube Müdürü'nün tutuklu sanık Albay Dursun Çiçek olduğunu, 2008 ve 2009'da ise tutuklu sanıklar Fuat Selvi ve Ziya İlker Göktaş ile çalıştığını anlatan Kurşun "Bu siteler amatörce ve acemice işletiliyordu. Ben Andıç toplantılarına katılmadım, siteler kapatıldığında burnumdan ameliyat olduğum için izinliydim. İrtica ile Mücadele Eylem Planı'nı hiç görmedim" diye konuştu. Bilgi Destek Dairesi'nde göreve başladığı 2006 yılında oğlunun 5, kızının 3 yaşında olduğunu belirten Kurşun, "Ev için aldığımız krediden kurtulmaktı tek derdim. Ben dünyaya vicdanla bakın bir kişiyim. Merhametsiz her düşünceye, teröre karşıyım. Aslolan vicdanlı olabilmektir" dedi. Başkan Hasan Hüseyin Özese tarafından emniyet ve savcılık ifadeleri okunurken bazı düzeltmeler yapan Meryem Kurşun, göreve başladığı Cari İşlem Şubesi'nde 6 internet sitesinin güncellendiğini söyledi. Özese'nin sitelerin adını sorması üzerine Meryem Kurşun "Fethullahgerçeği' sitesi sabitti. Yani güncellenmiyordu. Kurulmuş, öyle kalmış. 'pkkgerceği', 'türkatak', armenianreality, turkses, terör ve güvenlik gibi siteler güncelleniyordu" şeklinde konuştu. "KEŞKE EV HANIMI OLUP ÇOCUKLARIMLA OTURSAYDIM" Başkan Özese'nin "Siteye kendiniz yazı yazıyor muydunuz?" sorusu üzerine Meryem Kurşun, "Dursun Albay, özel günlerde anma ve kutlama yazısı yazmamızı istemişti. 8 Mart Kadınlar Günü, 10 Kasım, dini ve milli bayramlarda yazıyorduk. Dursun Albay'ın onayından sonra siteye ekleniyordu" dedi. Tutuklu sanık sivil memur Bülent Sarıkahya'da bulunan bir belgede kendisi hakkında "irtica uzmanı" olarak not bulunmasının nedenini bilmediğini söyleyen Kurşun, böyle bir uzmanlığı olmadığnıı söyledi. Savcılık ifadesindeki "Dursun Çiçek ara ara 'Cumhuriyet'te çok malzeme var' derdi" sözlerini düzelterek "Bir defa duydum" diye açıklama yapan Kurşun, emniyet ifadesinde geçen "kışkırtıcı yayın, ideoloji kokan" gibi sözcüklerin kendisine ait olmadığını söyledi. Kurşun, sesi titreyerek ağlamaklı bir sesle şunları söyledi: "Bunlar benim ifade tarzım değil. İfadeyi alan memurun yorumu olabilir. Ben bu kelimeleri hiç kullanmadım. Psikolojik çöküntü olduğum için yanlış yazılanları fark etmedim. Savcılığa gittiğimde şok yaşıyordum. Felsefe öğretmeni olduğum okuldan alıp İstanbul'a getirdiler. Çocuklarımla vedalaşamadım. Savcılıkta 'terör örgütü üyesi' olmakla suçlandığımı duyunca büyük şok geçirdim. Ben 2 çocuk annesiyim. Yaşama savaşı veriyorum. Terör benim hayat felsefeme aykırı. Şok halindeydim. Ben kader kurbanıyım. Keşke ev hanımı olup çocuklarımla otursaydım. Çok üzgünüm" Duruşma, Meryem Kurşun'un çapraz sorgusuyla devam ediyor. CT (MK)