Almanya Federal Emniyet Teşkilatı'na (BKA) göre 19 Şubat'ta Hanau'da iki nargile kafeyi basarak dördü Türkiye kökenli 9 kişiyi katleden Tobias R. saldırıları salt ırkçı gerekçelerle değil, kendi ürettiği komplo teorilerine daha fazla dikkat çekmek amacıyla gerçekleştirdi. 

Alman kamu yayın kuruluşları WDR ve NDR ile Süddeutsche Zeitung gazetesinde yer alan haberde, olayı soruşturan BKA tarafından hazırlanan, ancak henüz kamuoyuna açıklanmayan sonuç raporunda Tobias R.'nin eyleminlerini aşırı sağ düşünce yapısından dolayı gerçekleştirmediği belirtildi.

Raporda Tobias R.'nin kurbanlarını, kurguladığı komplo teorilerine toplumun dikkatini daha fazla çekebilmek için "tesadüfen" seçtiği belirtilerek, “Irkçılık saldırganın temel motifi değildi” ifadesine yer verildi.

Üç yayın kuruluşunun ortaklaşa hazırladığı haberde, Tobias R.'nin saldırıları gerçekleştirdiği gece Hanau'da çok sayıda binanın duvarlarına siyah sprey boya ile kendi yönettiği internet sitesinin adını yazdığı belirtildi. Haberde, R.'nin söz konusu internet sitesinde çok sayıda videonun yanında 24 sayfadan oluşan bir metnin de yer aldığı belirtilerek, metinde R.'nin kurguladığı komplo teorilerini anlattığı kaydedildi. Buna göre Tobias R., bir istihbarat teşkilatı tarafından çocukluk yıllarından beri izlendiğini düşünüyor ve bu teşkilatın beynini okumaya çalıştığına inanıyordu. Haberde, Tobias R.'nin yabancıların yok edilmesine ilişkin görüşlerini ise sonradan metne eklediği belirtildi.

BKA uzmanları Tobias R.'nin aynı metni daha önce Alman güvenlik birimlerine “ihbar” olarak yolladığı, ancak bu metinde yabancılarla ilgili son kısımların bulunmadığına dikkat çektiler.

Tanık ifadelerine de yer verilen haberde Tobias R.'nin yabancı düşmanı veya aşırı sağcı yapılanmalarla geçmişte bir temasına rastlanılmadığına da vurgu yapılarak, saldırganın siyahi bir komşusuna sık sık yardımda bulunduğu ve çoğunluğu yabancılardan oluşan bir futbol takımında oynadığı bilgisi yer aldı. 

“Saldırı sağ ama saldırgan sağcı değildir”

Almanya Türk Toplumu Başkanı Gökay Sofuoğlu ise BKA'nın değerlendirmesine tepki gösterdi.

Deutsche Welle'ye konuşan Sofuoğlu, “BKA'nın ırkçı NSU yapılanmasından kalan sabıkası var ve maalesef halen aynı mantıkla çalışıyor” diye konuştu.

BKA'nın raporunda dile getirilen görüşleri, Almanya'daki aşırı sağcı yapılanmaları  masumlaştırma girişimi olarak değerlendirdiğini ifade eden Sofuoğlu, “Saldırı sağ ama saldırgan sağcı değildir şeklinde bir mantığı dile getirip savunmanın mantığını anlamak mümkün değildir. Bu aşırı sağın halen kurumsal bir örgütlenme içinde olmadığını anlatmaya yönelik tehlikeli bir çabadır. Artık siyasetin bile kurumsal ırkçılık kavramını dile getirdiği bir ortamda, kurumların halen siyasetin çok gerisinde ve aşırı sağın etkisi altında kalıyor olması güvenlik konusunu yeniden gündeme getiriyor” dedi.

Irkçı motiflere dayandığı bariz şekilde görülen saldırıları farklı değerlendirme girişimlerinin Alman demokrasisi için de tehlikeli bir gelişme olduğunu vurgulayan Sofuoğlu, “Anayasayı Koruma Teşkilatındaki yeniden yapılanmadan sonra Federal Asayiş Dairesi'sinde (BKA) de aşırı sağ etkilerin ortadan kaldırılması için, tam anlamıyla anayasal bir kurum olması için siyasi iradenin daha kararlı olmasını bekliyoruz” ifadesini kullandı.