İşte o açıklamadan satır başları:
"Bugün, 2 Eylül 2025’te İstanbul 45. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülen davada, 38. Olağan Genel Kurul’da seçilen CHP İstanbul İl Yönetimi görevden alındı. Mahkeme aynı zamanda il yönetimine kayyum atanmasına karar verdi.
Geçici heyet olarak Gürsel Tekin, Zeki Şen, Hasan Babacan, Müjdat Gürbüz ve Erkan Narsap görevlendirildi.
Kararın hukuki dayanağı yok
Oysa, siyasi partilerin seçimlerine ilişkin yol ve yöntemler Anayasa’nın 79. maddesinde ve Siyasi Partiler Kanunu’nun 21. maddesinde açıkça düzenlenmiş durumda. Bu maddelere göre siyasi partilerdeki tüm seçimlerin denetim mercii Yüksek Seçim Kurulu’dur (YSK). Ayrıca, YSK’nın kararlarına karşı hiçbir mercie başvurulamaz; kararlar kesindir.
Ancak, İstanbul 45. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin verdiği karar, hiçbir yasal zemine dayanmıyor. Asliye Hukuk Mahkemeleri’nin, ne 5235 sayılı kanun kapsamında ne de başka bir düzenlemede, seçimleri inceleme veya iptal etme yetkisi bulunmamaktadır."
“Yargı, iktidarın aparatı haline geldi”
“Mahkemeler, iktidarın kullanışlı aparatlarına dönüştürülmüştür. Bu kararla adalet anlayışı ağır yara almış, toplum derin bir ayrışmaya itilmiştir.”
Fikir Atölyesi Derneği, yayımladığı sert açıklamada kararı tanımadığını duyurarak AKP-MHP iktidarı için şu ifadeler kullanıldı:
“Halkı bölen, devlet kurumlarını tükenen iktidarlarına can simidi haline getiren bu siyasetten vazgeçilmelidir. İktidar, meşruiyetini çoktan kaybetmiştir. Bizler adalet arayan vatandaşların yanındayız.”
“Hak verilmez, alınır”
Fikir Atölyesi Derneği, açıklamasını şu çağrıyla sonlandırdı:
“Hak, hukuk, adalet için; hatta darbeciler tarafından yazılmış yasalara bile aykırı tüm uygulamalara karşı halkımızla yan yanayız. ‘Hak verilmez, alınır’ şiarıyla, halkımızı haklarına sahip çıkmak için sokaklara davet ediyoruz.”