<span style="font-family: Arial;"><span style="font-size: 16px;"><span style="color: rgb(0, 0, 0);"><span style="line-height: 20px;"><strong>Avrupa Postası / Adil Yiğit</strong><br /> <br /> 28 Ağustos günü ilk kez Venedik Film Festivalinde gösterilen "The Cut" filminin Hamburg galasında yönetmen ve rejisör <strong>Fatih Ak</strong><strong>ın</strong>'a Douglas-Sirk ödülü verildi. 16 Ekim tarihinde Almanya'da gösterime girecek olan 138 dakika süreli filmin, üç ayrı kıtada beş ayda, 15 milyon Euro bütçeyle çekildiği belirtildi. Bugüne kadar filmleriyle birçok ödül alan Akın, 2004 yılında <strong>"Duvara Karşı</strong>" filmiyle Berlin Film Festvali'nde <strong>"Altın Ayı" </strong>ödülüne layık görülmüştü.</span></span></span></span><span style="font-family: Arial;"><span style="font-size: 16px;"><span style="color: rgb(0, 0, 0);"><span style="line-height: 20px;"><br /> <br /> <img src="https://avrupa-postasicom.teimg.com/avrupa-postasi-com/images/upload/DSC_1282.JPG" width="600" height="399" alt="" /><br /> <br /> Kırmızı halı üzerinden geçerek salona alınan ödüle layık görülen <strong>Fatih Akın </strong>filminin<strong> </strong>özel davetlileri arasında, Akın'ın kardeşi <strong>Cem Akın, </strong>yazar ve insan hakları savunucusu<strong> Doğan Akhanlı, Tatort </strong>dizisinin başrol oyuncusu <strong>Fahri Yardım </strong>ile <strong>Moritz Bleibtreu,</strong> Yeşiller Partisi Başkanı <strong>Cem Özdemir,</strong> "Duvara Karşı" filmiyle tanınan <strong>Sibel Kekilli </strong>ve böksör <strong>Mahir Ora</strong>l da hazır bulundu.<br /> <img src="https://avrupa-postasicom.teimg.com/avrupa-postasi-com/images/upload/DSC_1352.JPG" width="600" height="399" alt="" /><br /> <br /> <strong>'BU TÜR FİLMLERİN ZAMANI GELDİ'</strong><br /> <br /> Ödül öncesi verdiği özel demeçte "The Cut" (Kesik) filmine yönelik aşırı milliyetçi çevrelerden gelen tehditlerden asla korkmadığını dile getiren<strong> Fatih Akın</strong>, <strong>Yılmaz Güney</strong> gibi cesaretli filmler çevirme fikrine nasıl karar verdiniz? sorumuza ise, <strong>"Bu tür filmlerin zamanı geldi"</strong> dedi. "The Cut" filminin Aralık ayında Türkiye'de de gösterileceğini belirterek<strong>"sizleri seviyorum" </strong>ifadesinde bulundu. <br /> <br /> <img src="https://avrupa-postasicom.teimg.com/avrupa-postasi-com/images/upload/DSC_1321.JPG" width="600" height="399" alt="" /><br /> <strong><br /> AKIN: BEN OLSAM ÖDÜLÜ BANA VERMEZDİM</strong><br /> <br /> Film hakkında daha fazla yorum yapmaktan kaçınan Akın 'film herşeyi anlatıyor' ifadesinden sonra, Douglas -Sirk ödülüne yönelik ise gazetecilere şunları ifade etti: </span><strong><span style="line-height: 20px;">"Ben olsam bu ödülü bana vermezdim. Biraz erken belki. Yaşlanayım da o zaman versinler bu türden ödülleri"</span><strong style="font-size: 12.222222328186px;"> <br /> </strong></strong><span style="line-height: 20px;"><br /> <img src="https://avrupa-postasicom.teimg.com/avrupa-postasi-com/images/upload/DSC_1286.JPG" width="600" height="399" alt="" /><br /> <br /> "<strong>Duvara Karşı" </strong>ve <strong>"Soul Kitchen"</strong> adlı filmlerindeki başarısıyla uluslararası alanda kısa zamanda tanınan Akın'ın (41) yeni filmi 'The Cut'ta, </span><span style="line-height: 20px;">1915 yılındaki vahşet boyutundaki Ermeni tehciri anlatılmakta. </span><span style="line-height: 20px;">Tehcir esnasında jandarmalar tarafından alınarak nereye götürüldüğü bilinmeyen, ikiz kızları ve kendisi için sık sık "Cano, Cano" türküsünü mırıldayan karısının akıbetini bulmak isteyen Mardin doğumlu genç Ermeni demirci <strong>Nazaret Manoogian</strong>'ın ( Tahar Rahim) öyküsünü sahneye taşıdı. <br /> </span><span style="line-height: 20px;"><br /> </span><span style="line-height: 20px;"><img src="https://avrupa-postasicom.teimg.com/avrupa-postasi-com/images/upload/DSC_0311.JPG" width="600" height="399" alt="" /><br /> <strong><br /> AKIN'A ÖDÜLÜ HAMBURG KÜLTÜR SENATÖRÜ BARBARA KISSELER VERDİ</strong><br /> <br /> 22.Hamburg Film Festivali kapsamında Fatih Akın'a layık görülen ödül, Hamburg eyaleti Kültür Senatörü<strong> Barbara Kisseler </strong>tarafından verildi. Kisseler'in Almanya'da Hitler döneminde yaşanmış unutulmaz acıların ne anlama geldiğini yakından bildiklerini ifade ettiği konuşmasında, Osmanlı'nın son dönemlerine denk düşen Ermeni katliami filmini sahneye taşıyan Fatih Akın'a başarısından ve cesaretinden dolayı teşekkür etti. Fatih Akın'ın eserleriyle Türkiye ile Almanya arasında bir köprü görevini sağladığına değinerek, filmlerinde </span><span style="line-height: 16.7999992370605px;">evrensel konuları ele aldığını belirtti. Akın'ın <strong>"Cenneteki Çöplük"</strong> ve son filmi <strong>"The Cut"</strong> ile de bakışını Türkiye'ye yönelttiğini ifade etti.<br /> </span><span style="line-height: 16.7999992370605px;"><br /> </span><span style="line-height: 20px;"><strong><img src="https://avrupa-postasicom.teimg.com/avrupa-postasi-com/images/upload/DSC_1360.JPG" width="600" height="399" alt="" /><br /> </strong></span><strong><br /> FESTİVAL BAŞKANI ALBERT WIEDERSPIEL'DEN SÜRPRİZ</strong><br /> <span style="line-height: 20px;">2003 senesinden beri Hamburg Film Festivali Başkanlığı yapan <strong>Albert Wiederspiel'</strong>de yaptığı konuşmada Akın'ın Almanya'da yaşayan yeni nesil yönetmenler için örnek olduğuna yer verdi. Wiederspiel 2015 yılında Akın'in "Soul Kitchen" adlı 2009 yapımı komedi filmini eski almancayla (alman diyalektiğiyle) seslendirilmiş olarak sinemalarda gösterime sunacaklarını açıklayarak, bir de sürpriz yaptı.</span><span style="line-height: 20px;"><strong><br /> <br /> TEHCİR ESNASINDA VERİLEN ÖLÜM EMR</strong><strong>İ VE BİTMEYEN ÇİLE</strong><br /> <br /> </span><span style="line-height: 20px;">Film gecenin geç saatlerinde "Ermeniler açın kapıyı" diye Askerler tarafından kapı kırılırcasına çalınır. Kapıyı açan Nazaret'e "18 yaşın üstündekiler askere alındı, çabun hazırlan" emri verilir. Askerlere şimdi hemen mi? sorusunu soran karısının çaresiz bakışları arasında "Hadi çabuk hazırlan" denilerek yaka paça götürülür.<br /> <br /> <img src="https://avrupa-postasicom.teimg.com/avrupa-postasi-com/images/upload/film1(2).jpg" width="400" height="225" alt="" /><br /> <br /> Esir kamplarındaki köleler gibi yolda iple ayaklarından ve ellerinden bağlı halde </span><span style="line-height: 20px;">her türlü hakaret, tecavüz ve vahşete maruz kalarak ıssız bir çöl ortasında taş kırarlar. Yaşlılar ve çocuklar da aynı şekilde getirilir. Kaçmaya çalışanlar öldürülür. Bir müddet sonra müslüman olmak isteyenlerin serbest kalacağı açıklanır. </span><span style="line-height: 20px;">Daha sonra hepsi hakkında ölüm fermanı gelir. Mermi harcanmasın gerekçesiyle öldürmelerin, bıçaklama yoluyla yapılması emredilir. Cezaevinde serbest bırakılmış mahkumlara yaptırılan öldürmeler esnasında, tesadüfi olarak yaralı kurtulan genç demirci Nazaret'e bir Türk yardımcı olur.<br /> <br /> <strong>HALEP'TEN HAVANA'YA VE RUSO'YA UZANAN YOLCULUK<br /> </strong><br /> <img src="https://avrupa-postasicom.teimg.com/avrupa-postasi-com/images/upload/kizlar.jpg" width="600" height="422" alt="" /><br /> <br /> Osmanlı'nın savaşı kaybedip Halep'i terk etmesi sırasında halk tarafından taşlanarak nefret duyulmasının da gösterildiği filmde, başrol oyuncusu Nazaret ikizlerinin akıbetini araştırma esnasında onların evlatlık olarak bir aileye verildiğini öğrenir. Kaçak yollardan önce Halep'e oradan da, Küba'ya ve Florida adasındaki Ruso'ya kadar zorlu bir yolculuğa çıkar. Yaşamda olan bir kızını bulurken, diğerinin acı ölüm haberiyle adeta yıkılır. Ermeni tehciriyle yüzleşmenin ilk adımı sayılan "The Cut" filmin bitiminde, Cinamaxx salonunda sessizlik ve hüzün hakimdi.</span></span></span></span>