Hayvan Hakları Federasyonu’nun çağrısı üzerine Türkiye’nin dört bir yanından hayvanseverler, deve güreşlerinin yasaklanması için Kültür ve Turizm, Orman ve Su İşleri, İçişleri Bakanlığı’nı internet üzerinden dilekçe yağmuruna tuttu. Hayvan hakları savunucuları, deve güreşlerinin asla spor ve kültür turizmi olamayacağını, bu faaliyetlerle, 5199 Sayılı Hayvanları Koruma Kanunu’na muhalefet edildiğini bildirdi. Hayvanseverler, develerin güreşlerde zarar gördüğüne dair görüntülerin de bulunduğunu, sadece folklor amaçlı şiddet içermeyen geleneksel gösterilerin, İl Hayvanları Koruma Kurulu’nun izniyle düzenlenebileceğini dile getirdi. "KÜLTÜRÜMÜZE İHANET" Yerli Irkları Koruma Derneği Başkanı Doğan Kartay ise, geleneksel deve güreşlerinin yasaklanmasının, Türk kültürüne ihanet olacağını belirterek, “İnsanların, boks, karate, gibi ölümle sonuçlanılabilen dövüşleri spor saydığı günümüzde, tam anlamıyla güreş olan deve güreşlerinin yasaklanması, binlerce yıllık Türk kültürüne ihanet olur. 60 yıldır bu konuda deneyimleri olan biriyim. Türk çoban köpeklerinin uluslararası alanda ırk mücadelerini veriyorum” dedi. "SUCUK, KÖFTE OLUR" Kartay, deve güreşlerinden elde edilen gelirlerinin hayır işlerinde kullanıldığını söyleyerek, “Develer, çok iyi bakılmak zorundadır. Güreşen, kazanan deve, yaşam hakkını da kazanmış olur. Güreşler yasaklandığında develer kesilir, sucuk ve köfte olur. Bugün Türkiye’de deve sayısı bini geçmemekte. Güreşen deve sayısı ise 150’yi geçmemektedir. Ülkemizde deve ırkını yok etmeye kimsenin hakkı yoktur. Deve ile birlikte çancılık, kolonculuk, süsleme gibi el sanatları da yok olur. Güreş yapan develerin ırkını korumak, araştırmak ve tanıtmak ulusal bir görevdir. Tüm memeli hayvanlarda, evcil hayvanlarda çifleşme zamanı, erkekler dişiyi hak etmek için güreşirler. Vahşi doğada ise dövüşürler. Galip gelen dişilerle çiftleşme hakkı kazanır. Bu olay içgüdüsel bir davranıştır. Irkın gelişmesi amacını taşır. Doğanın değişmez kurallarını yok etmeye hiç kimsenin hakkı yoktur” dedi.