Koronavirüsün ABD'de başladığını iddia eden komplo teorisi, yetkililerin körüklemesi ve Hastalık Kontrol Merkezleri (CDC) direktörü Robert Redfield'le yapılan röportajı sonrası Çin'de yayılıyor. People's Daily'nin yayımladığı videoda Redfield, daha önce gripten öldüğü düşünülen bazı ABD'lilerin aslında Kovid-19'dan ölmüş olabileceğini öne sürüldü. ABD'deki ölümlerin yanlış bir şekilde griple ilişkilendirilme olasılığı sorulduğunda Redfield şunları söylüyor: “Aslında ABD'de bugün, bazı vakalara bu teşhis kondu.” Independent Türkçe’de Ata Türkoğlu çevirisiyle yayımlanan Loise Hall imzalı habere göre; videonun, Kovid-19'un Çin'de ortaya çıkmadığını öne süren, Çinli yetkililerin de desteklediği komplo teorisine yol açtığı iddia edildi. İngiliz The Guardian, teorinin ortaya atılmasıyla Çin'in mikro blogu Weibo'daki sosyal medya katılımının yükseldiğini ve perşembe günü videonun sitedeki en popüler konulardan biri haline geldiğini bildirdi. Habere göre, yorum yapan bir kişi "Sonunda ABD, gripten ölenler arasında koronavirüs vakaları olduğunu kabul etti. Virüsün gerçek kaynağı ABD'ydi" dedi. Video perşembe ortaya çıktıktan sonra Çinli bir hükümet sözcüsü, yeni koronavirüsü Çin'e getirmede ABD ordusunun sorumlu olabileceğini öne sürdü. “SALGINI VUHAN'A GETİREN ABD ORDUSU OLABİLİR” Söz konusu tweet'in bir kısmında Zhao Lijian, "Salgını Vuhan'a getiren ABD ordusu olabilir. Şeffaf olun! Verilerinizi herkese açık hale getirin! ABD bize bir açıklama borçlu" iddialarında bulundu. Yetkililer, video sosyal medyada ilgi çekmeden haftalar önce, virüsün yurt dışında ortaya çıkmış olabileceğini ima ediyordu. Business Insider'a göre, önde gelen Çinli epidemiyologlardan Dr. Zhong Nanshan, şubat sonlarında "Kovid-19'un ilk Çin'de keşfedilmiş olması, virüsün Çin'den ortaya çıktığı anlamına gelmiyor" demişti. The Guardian'a göre Zhong, daha sonra açıklamasını netleştirmek için bir hastalığın keşfedildiği yerin, "hastalığın başlangıç yeri olmak zorunda olmadığını" söyledi. Zhong, gazetecilere şu açıklamayı yaptığı söyleniyor: “Ama virüsün yurt dışından geldiği sonucuna da varamayız. Bu soruyu ancak soruşturma ve iz sürme yoluyla cevaplayabiliriz.” Çin'in Güney Afrika Büyükelçisi ise geçen hafta Twitter'da şunları söyledi: “Salgın Çin'de patlak vermiş olsa da bu, virüsün 'Çin malı' olmasını bırakın, Çin'de ortaya çıktığı anlamına bile gelmez.” “HAKKINDA HENÜZ HİÇBİR SONUCA VARILMADI” Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Zhao Lijian, 4 Mart'ta yapılan basın toplantısında teoriyi tekrarlayarak "ilgili iz sürme çalışmaları devam ettiği için virüsün kökeni hakkında henüz hiçbir sonuca varılmadı" dedi. Lijian, "Dünya Sağlık Örgütü, birçok kez şu anda yaşadığımız şeyin kaynağı hala belirsiz küresel bir olay olduğunu söyledi, biz de (virüsün) yayılmasını engellemeye odaklanmalı ve belirli yerleri damgalayan dilden kaçınmalıyız" dedi. Lijian, virüsün kökenine odaklanmanın, krizin siyasallaşmasına neden olduğuna inandığını vurguladı. Lijian, "Buna 'Çin virüsü' adını vererek ve böylece destekleyici herhangi bir gerçek veya kanıt olmadan kökenini öne sürerek bazı medya kuruluşları açıkça Çin'in suçu üstlenmesini istiyor ve art niyetlerini açık ediyor" diye devam etti: “Salgın küresel bir sorundur. Doğru olan, mücadele etmek için birlikte çalışmak olmalı, bu da söylentilere ve önyargılara yer olmadığı anlamına geliyor. Cehaleti ve önyargıları ortadan kaldırmak için bilime, akla ve işbirliğine ihtiyacımız var.” Trump yönetiminin bazı üyeleri, salgının nedeninin, Çin hükümetinin ayaklarının dibinde olduğu konusunda ısrarcı. Ulusal Güvenlik Danışmanı Robert O'Brien, Çin'in Vuhan'daki ilk koronavirüs salgınını "örtbas ettiğini" ve bunun küresel tepkiyi yavaşlattığını iddia etmişti. Donald Trump'ın da koronavirüsü "ecnebi virüsü" diye tanımlaması da eleştirilere sebep olmuştu.