Metin ES / ESSEN Cebeci, „önümüzdeki yıl işgücünün 60.yılına gireceğiz. Bu vesileyle Şahin ve Türeci çiftinin buluşunun ayrı bir önemi var“ dedi. Yaklaşık 3 yüz bin kişilik görev bölgesinde 40 personelle günde 450-500 kişiye hizmet verdiklerini belirten Başkonsolos Cebeci, pandemiden çok etkilendiklerini belirterek şunları söyledi: „Pandeminin ilk günlerde keskin bir düşüş oldu. Kapalı olduğumuz dönemde işlemler haliyle birikti. Randevu süremiz aksadı. Corona önlemleri çerçevesinde işlemler uzadı. Şimdi randevular bir kaç ayı bulabiliyor. Ayrıca eksik personelle çalışıyor olmamıza rağmen günde yaklaşık 400 kişiye hizmet veriyoruz. Bu zorlu süreci birlikte atlatacağımıza inanıyorum. Vatandaşlarımıza Alman yetkililer tarafından yapılan açıklamaları dikkate almaları ve kurallara azami derecede uymaları çağrısında bulunuyorum. Coronanın hala can aldığını unutmayalım. Almanya'da coronadan ölenlerin arasında 500'ü aşkın Türk vatandaşımız var. Çok üzücü bir durum. AŞIYI BULAN BİLİM İNSANLARIMIZDAN GURUR DUYUYORUM Önümüzdeki yıl ekim ayında Türkiye ile Almanya arasındaki işgücü anlaşmasının 60.yıl dönümü kutlanacak. Bu şekilde Almanya'da Türk toplumu ülke ekonomisine, kültürüne, sosyal hayatına yaptığı katkıların yeniden hatırlanmasına bir vesile teşkil edecektir. Son olarak hayatımızı adeta felç eden pandemide bu toplumun içinden çıkan Prof. Dr. Uğur Şahin ve Dr. Özlem Türeci çifti tarafından aşının bulunmuş olması insanlarımızın bu ülkeye ve insanlığa sağladıkları katkılara en güzel örneklerden biridir“ ARTIK KUYRUKLAR OLMUYOR Konsoloslukların hizmet anlayışının son yıllarda belirgin bir şekilde değiştiğini, hiçbir ayırım yapılmaksızın bütün vatandaşları kucakladıklarını belirten Şener Cebeci, vatandaş nezninde konsolosluklarda pozitif bir gelişme olduğunu, mekanların daha geniş, fiziki alt yapının daha iyi, teknolojik sistemle işlemlerin daha hızlı yapıldığını söyledi. Artık kuyrukların oluşmadığını söyleyen Cebeci gazetemize şu şekilde konuştu: „ Artık mekanlarımız daha geniş ve fiziki alt yapı daha iyi. Eski binalarımız küçüktü. Temel ihtiyaçlar karşılanmıyordu. Bundan ötürü yığılma ve kuyruklar oluşuyordu. Şimdi artık kuyruklar oluşmuyor. Son yıllarda randevuyla işlemler yapılıyor. Teknolojik alt yapı gelişti. Online hizmetler arttı. Çeşitli kurumlarla teknik entegrasyon sağlandığı için hizmet ağı büyüdü. Örneğin bir nüfus cüzdanı 3-4 ayda gelirken, şimdi 5 dakikada yenileniyor. E-devlet uygulamasında Türkiye ödül aldı. Bir çok ülke Türkiye'den bilgi talebinde bulunuyor. KAPIMIZ HERKESE AÇIK Vatandaşlara yönelik hizmet anlayışı değişti. Hiçbir ayırım yapılmaksızın konsolosluklar herkesi kucaklıyor. Vatandaşlarımız sahipsiz değildir. Özellikle ırkçılık, yabancı düşmanlığı, İslamfobi gibi bir çok alanda çok hassasız. Hemen bir reaksiyon gösteriyoruz. Mümkünse olayın olduğu yeri takip ediyoruz. Mağdur olmuş, haksızlığa uğramış vatandaşımıza hukiki destek sağlıyoruz. Ücretsiz avukatlık danışmanlığını yapıyor, olayı takip ediyoruz. Burada vatandaşımız yalnız değildir. Son dönemlerde daha çok saldırılar olduğu için ihtiyaç arttı. Renkli bir toplumumuz. Renkliliğimizi bir zenginlik olarak görüyoruz. Göreve başladığım günden beri bir çağrıda bulundum; kapımız herkese açıktır“