Geçtiğimiz hafta Siirt'in Eruh İlçesi, Bilgili Köyü kırsalında güvenlik güçleri ile girdiği çatışmada ölü olarak ele geçirilen 'Haki Herekol' kod adlı Abdulrezzak Güngör Alan Mahallesi'nde bulunan Bilal-i Habeş Camisi'nde kınılanan namazdan sonra Zevye Mezarlığı'nda götürüldü. Ölenin cenazesine, BDP Genel Başkan Yardımcısı Gültan Kışanak, Siirt bağımsız eski Belediye Başkanı Selim Sadak, BDP Kurtalan Belediye Başkanı Nejat Yılmaz ve yaklaşık 500 partili katıldı. Camiden çıkarılan cenazenin önünde PKK'lıya ait fotoğraf açılınca, polis cenaze konvoyunu durdurdu. Fotoğrafının açılmayacağını ve açılması halinde müdahale edileceğini söyleyen polis, terör örgütünü simgeleyen sarı kırmızı yeşil bezleri ve ve fotoğrafları topladı. Zevye Mezarlığı'nda defin işleminden sonra konuşan Kışanak, "Canımızı uğurluyoruz" dedi. Kışanak, "Bugün burada bir canımızı, bu halkın evladını, sonsuzluğa uğurluyoruz. Aslında Kürt halkı ölümleri durdurmak için, akan kanı durdurmak için çok büyük fedakarlıklar yapıyor. Kürt halkına bin yıllık tarihini, geçmişini, atalarını, bin yıldan beri biriktirdiği dilini, kültürünü, 'bırak, terk et, Türk ol' dediler. Kürt halkı bunu kabul etmedi. Bedeli ne olursa olsun, bunu asla da kabul etmeyeceğiz" dedi. Türkiye'de insanların konuşmasına izin verilmediği için PKK'nın insan kaçırmaya başladığını belirten Kışanak, şunları söyledi: "Benim sesimi bu akşam NTV'de, CNN Türk'de duyamayabilirsiniz ama NTV'de ve CNN'de 24 saattir BBC'de, Avrupa'nın bütün kanallarında dünyanın bütün kanallarında PKK'nın milletvekili kaçırdığını söylüyor. Bu ülkede insanların konuşmasına izin vermezseniz, insanların seçtiği milletvekillerini cezaevine takırsanız, seçtiği belediye başkanını cezaevine tıkarsanız, ölüsüne sahip çıkmasına, cenazesine saygı göstermesine izin vermezseniz, bu ülkede her türlü şiddeti meşrulaştırırsınız. Hiçbir can toprağa düşmesin istiyoruz. Ama hakkımıza, hukukumuza da sonuna kadar sahip çıkacağız. Birisi kalkmış bu nasıl bir zihniyettirki burada cenazeye saygı göstermeyenler, burada devlet terörüyle cenazenin defnedilmesine engel olmaya çalışanlar, utanmadan bir bakan çıkıp diyor ki, 'ne olmuş 3-5 mehmetçik ölmüş diye Meclis mi toplanacak? Babanın kesesinden mi gitti o can? Kendi oğlun mu öldü? Nasıl bu kadar rahat konuşabiliyorsun? Nerede senin vicdanın. Ama bu halk bunun hesabını sormalı, bu halk sokağa dökülmeli. '3-5 mehmetçik ölmüş ne var bunda' diyen o bakanın burnundan getirmeliydi." Yapılan konuşmanın ardından kalabalık grup, sessiz bir şekilde dağıldı.