Jan van Aken: 'Suriye'de Yakalanan Cihadistlerin Pasaportlarındaki Mühür, Türkiye Giriş-Çıkışlı'

Sol Parti Federal Milletvekili ve Meclis Grubu Dış Politika Sözcüsü Jan van Aken, Suriye’de yakalanan El Kaida/ El Nusra terör örgütüne ait cihadistlerin pasaportlarındaki mührün Türkiye giriş-çıkışlı olduğunu söyledi.

25.01.2014 - 12:07 Yayınlanma

Jan van Aken: 'Suriye'de Yakalanan Cihadistlerin Pasaportlarındaki Mühür, Türkiye Giriş-Çıkışlı'

Süheyla Kaplan- Almanya

Jan van Aken Suriye’de özellikle Rojava, Kamışlı, Musul’de Berliner Zeitung gazetesi ve NDR’den gazetecilerle birlikte bölgede yaptığı incelemelere ilişkin Almanya’nın Hamburg kentinde bir sunum gerçekleştirdi.

Bölgedeki izlenimlerini aktaran Aken, Suriye halkının ölüm savaşı verdiğini, silah malzemesi sevikatı yapan ülkelerin hiçbir insani boyutlu tıbbı malzeme göndermediklerine dikkat çekti.

Türkiye El Nusra terör örgütünü orada destekliyor mu? Bu konuda elinizde somut kanıtlar var mı? şeklindeki sorumuza Aken şöyle yanıt verdi:

‘’Bu konuda elimizde resmi bir belge var diyemem. Ancak orada kamuoyuna yanısıyan bir durum var. Bütün kamuoyu bu durumu yakından takip ediyor. Oradaki görgü tanıkların ifadelerine göre yakalanan El Nusra ve İŞİD terör örgütü üyesi cihadistlerin pasaportlarındaki mühür Türkiye giriş-çıkışlı. Yani girş çıkışlar Türkiye’den oluyor. Oysa ki Türkiye sınırı çok ciddi bir şekilde koruma altında. Suriye’deki Rojova bölgesinde insanlara insani tıbbı yardım, gerekli gıda maddeleri gönderilmezken, Türkiye’den Cihadistlere silah ve askeri malzemelerin gönderildiği aleni bir şekilde o bölgedeki halk tarafından ve görgü tanıkları tarafından dile getirilmekte.’

‘ALMAN TANKSAVAR/ ROKET KONUSUNDA GEREKİRSE ANAYASA MAHKEMESİNE GİDECEĞİZ’

Alman gazeteciler ve bazı heyet ile birlikte Rojava’da askeri bir cephaneliğe gittiklerini ve orada Alman üretimi tanksavar/ roket bulduklarını hatırlatan Aken, roketin seri numarasını gördüklerini, üzerinde Almanca yadığını ifade ederek, ‘’Aslında Alman Silahlı Kuvvetleri yurtdışına silah sevkiyatı yaptığında üzerinde almanca açıklama yazmaz. Sadece Alman ordusuna (Bundeswehr) verilen ülke içindekilerde yazar. Peki bu silah kim tarafından nasıl Suriye’ye Rojava’ya sevkedildi? Bunun ortaya çıkması için gerekirse Sol Parti olarak Anayasa Mahkemesine gitmeyi düşünüyoruz’ dedi.

‘’ERDOĞAN KÜRTLERİ PARÇALAMAK İSTİYOR’

Hamburg’da görev yapan bir Türkiye kökenli gazetecinin 'AKP bir taraftan Sözde Barış Sürecini gerçekleştirmek için PKK ile masaya otururken, diğer taraftan Suriye’de Kürtlere karşı cihadistleri desteklemesini iki yüzlü bir politika olarak mı değerlendirmek gerekir. Yoksa nasıl değerlendiriyorsunuz'? şeklindeki soruya ise Aken şöyle yanıt verdi.

Jan van Aken sınırı geçtikten sonra Suriye/ Rojava otonomi bölgesinde

‘’ Erdoğan iki yüzlü falan değil. Asıl politikası bu. Yani Kürtleri parçalamak istiyor. Suriye’deki Kürtlerin otonomi taleplerini engelllemek istiyor. NATO’nun Türkiye’de faaliyetleri, Patriot füzelerinin Türkiye'ye yerleştirilmesi vs. Bu konuda Erdoğan diplomasi açısından kurnazca bir politika izlemeye çalışıyor’ .

‘İNSANİ YARDIM İÇİN SINIRLAR AÇILMALI’

Rojava bölgesinde insanlara tıbbı yardım ulaştırabilmek için sınırların açılması gerektiğini ifade eden Aken, ‘Orada petrol kuyuları çalışmıyor. İnsanlar ölümle karşı karşıya. Silah ve askeri sevkiyatı yapan ülkeler tıbbı malzeme göndermiyor. Hastaneler kapalı. Orada ilaç yok. Hemişeler, eczacılar gönüllü olarak halka hizmet veiriyor’ dedi.

Alman heyet Hevya Sor Kurd ( Kürt Kızılayı) yetkilileriyle konuşurken

‘AMBARGO KALKMALI’

Rojava bölgesinde bulunan petrol kuyularının (Suriye'deki petrol kuyularının yüzde 60’nın Kürtlerin elinde olduğunu açıkladı) ancak işlenemez durumda olduğuna da dikkat çeken Aken, ‘Eğer bölgede Barzani ve Türkiye’nin uyguladığı ambargo kalkarsa orada bir canlanma olabilir. Barzani ve Türkiye ortak hareket ediyor. Uluslararası ambargo kalkmalı. Zaten bizim orada giriş çıkışlarımızı Barzani'nin sınır güvenlik görevlileri engeledi’ dedi.

Aralarında sivil giysili milislerin de olduğunu belirttiği Rojava güvenlik görevlileri

BÖLGEDE BARIŞ İÇİN İLK TALEBİMİZ ATEŞKES’

İnsan hakları açısından ilk taleplerinin ateşkes olduğunu ifade eden Aken, ‘’Mayıs ayında o bölgede seçimler var. O bölge PKK’nın denetiminde olduğundan dolayı Avrupa uzak duruyor. Kim olursa olsun, orada demokratik bir seçimin olup olmadığının görülmesi açısından, Avrupa olarak oraya gözlemci gönderilmeli. Bu konuda ilk talebimiz ateşkes’ şeklinde konuşmasını tamamladı.