-Avrupa Postası-




Uzun yıllardır siyasi mülteci statüsüyle Fransa’da bulunmuş, seneler sonra ülkeye ilk kez gidişinde yeniden  gözaltı yaşayarak keyfi baskıya maruz kalmış Ali Asker, Hamburg El Ele Derneği’nin öncülüğünde Hamburg’da yapılan iki ayrı etkinlikte sevenleriyle buluştu. Tipik bir yaz akşamı olmasına rağmen etkinlikler coşku dolu geçti.





 


İlk mini konser Altona semtindeki Werkstatt 3 olarak tanınan alternatif kültür cafe‘de yapıldı. Ali Asker‘i seven dostları kamuoyuna açık bir çağrı yapılmamasına rağmen tüm masaları doldurmuşlardı.




Gecenin geç saatlerine kadar devam eden türkü akşamında, sanatçının son CD’sinden (Albümü) ve önceki CD ve kasetlerinden seçme türküler dinlendi. Dinleyiciler arasında, Türkiye’den araştırmacı-yazar Erdoğan Aydın’ın da olduğu akşam unutulmaz sohbet ve anılarla sona erdi.

Sternschanze’de ikinci konser akşamı:

Hamburg’daki anti-faşist çevrelerinin  yoğun olarak yaşadıkları bir semt olmasıyla tanınan Sternschanze’ki ikinci türkü akşamı Hamburg El Ele Derneği Başkanı Ali Akdemir’in bir açılış konuşmasıyla başladı.

Dernek Başkanı Akdemir kısa bir konuşmadan sonra „ Engelli çocuklarından utanmayan, onları sosyal hayatla tanıştıran aileler haftada birde olsa derneğimizin inisiyatifinde  biraraya gelmektedirler. Hayatı paylaşmak için engel yoktur. Yaşamın gerçeklerinden kaçamayız. Engelli çocuklarımızı dört duvar arasına hapsetmektense, hayatın gerçeklikleriyle yüz yüze getirerek onlara her alanda sahip çıkmak kendisine insanım diyen herkesin yapacağı  onurlu bir duruştur. “ sözlerine katılmamak elde değildi.

Daha sonra Hamburg’un tanınmış sanatçısı Hüseyin Boğa eşliğinde, Engel Tanımayan Engelsizler Korosu sahne alarak dinleyicileri verdikleri mesajla hem düşündürdüler hem de kahkaha tufanına boğdular.








Gruptan Can ve Sevil, arkadaşları adına inanılmaz bir performansla koronun yanında, müzikal bir tiyatro gösterisi de yaparak izleyicilerden on numara üzerinden on puanı aldılar. Özellikle de Can’ın „aşık oldum „ şarkısını okurken doğal bir tavırla yerlere yatması ve aynı profesyonel bir tarzla dinleyicileri gülücük ve öpücüklerle selamlaması, Sevil’in almanca ve türkçe olarak „bizi olduğumuz gibi kabul edin, bizi engellileri unutmayın“ açık yürekli çağrısı görmeye ve dinlemeye değerdi.

Hamburg HAAK-BIR saz ekibi hocası Hasan Şimşek eşliğinde sahne alan Gülşure Keskin ise, genç yaşına rağmen salondakileri “Özlem Özdil mi aramızda” sorusunu sordurarak birbirinden güzel türkülerle dinleyenleri oldukça etkiledi.

 

 

 

Hüseyin Boğa Sahnede

Cem Karaca’nın „Ben feleğin tekerine çomak sokarım“ türküsüyle sahne alan  Adanalı tanınmış sanatçı Hüseyin Boğa birbirinden güzel türkülerle programini sürdürdü.


“Hep sen mi ağladin, hep sen mi yandın? Bende gülemedim yalan dünyada, Hep sen mi ağladın, sen mi yandın, ben de gülmedim yalan dünyada, ömrümü boş yere çalan dünyada“  türküsü söylenince salonda hüzün vardı. Anlam dolu türkülerine kendi eserlerinden „Bana Değmesin ayrılık“  şarkısıyla devam eden Hüseyin Boğa, sevgili Cem Karaca’nın yanık sesli versiyonu ile  dinleyenleri Akdeniz akşamlarına biran da olsa alıp götürdü.

 


Mevlüt Aydın’ın
etkili ses tonuyla okuduğu şiirlerle devam eden programda Başkan Ali Akdemir, Cahit Sıtkı Tarancı’nın „Memleket isterim“ şiirini  okurken herkes pür dikkat kendisini dinledi. „Memleket isterim gök mavi, dal yeşil, tarla sarı olsun; kuşların çiçeklerin diyarı olsun. Memleket isterim, ne başta dert, ne gönülde hasret olsun, kardeş kavgasına bir nihayet olsun. Memleket isterim, ne zengin fakir, ne sen ben farkı olsun, kış günü herkesin evi barkı olsun. Memleket isterim, yaşamak, sevmek gibi gönülden olsun, olursa bir şikâyet ölümden olsun.“


Yaşayan Çınar Ağacı El Ele Onursal Başkanı Özer Meral

Dinleyenlere kendi doğallığıyla yaşamdan kısa kesitler sunarak sözlerine başlayan onursal başkan Özer Meral, Öger Türk kurucuları arasında bulunduğunu hemen her kademede sabah-akşam demeden senelerce sıra neferi gibi çalıştığını gururla ifade ederken, ezik bir tebessümle de olsa, günün birinde ‘saha dışına’ bırakıldığını ve kendi başına yaşama devam etmek durumunda kaldığını anlatırken, Öger’in sahibi Vural Öger’e de açıktan ‚vefasızlığı‘ konusunda sitem etmeyi de unutmadı.


Bir öğretmenin öğrencilerine ders vermesi gibi “ Bugünü bana sorarsanız benim en yakın dostlarım olarak şu gördüğünüz koltuk deyneklerim bulunmaktadır” açıklamsıyla da, sağlıklı olmanın değerinin bilinmesinin altını çizerek, mesleki  ve maddi kariyerlerin geçici olduğunu, yaşamdan kopmadan onurlu duruş sergilemenin herkesin yapabileceği en güzel bir davranış olması  gerektiğini vurguladı. Konuşması esnasında başta kendisi olmak üzere onu dinleyenlerin biran da olsa gözleri doldu.

76 yaşında olmasına rağmen “inadına aşk” diyen, her şiirinde başkaldırı, şarap ve mücadele vurgusunu hiç unutmayan Hamburg’un Can Yücel’i Özer Meral, iki güzel şiiriyle salondakilerin yoğun alkışını aldı.

Ali Asker Türkülerle Dinleyenleri Çoşturdu

Müzik cihazındaki teknik eksikliğe rağmen, geçmişte tanınan Ali Asker performansından hiç taviz vermezcesine etkinliğe katılanları devrimci bir coşkuyla selamlayarak başlayan Ali Asker, 78- 79 yıllarındaki tanıdığımız özgürlük, bağımsızlık ve sosyalizm kavgasına hep sosyalist sanatçı güleryüzüyle bugün de en yakın duranlar arasındadır.

 Söylediği türkülerin hemen çoğunluğu ya kendi eseridir, yada cezaevlerindeki devrimci tutsakların  ortak emekleri sonucu kendisine ulaşmıştır. Ali Asker, her dönemde  saz ve söz silahıyla mevcut iktidarların sultasına hep karşı durmuştur. Onun silahı elindeki saz ve söylediği türküleridir.

Ali Asker etkinlik esnasında ,  “Turnalar”, ”Devrimci Olmak”, Oy Dere Kızıldere” , Metris’in Önü” türkülerini okurken, salondaki dinleyiciler  yer yer koro halinde eşlik ettiler.


Son Albümü  “Çınar Olsam” türküsü ilgiyle dinlendi.  “Aşkın sırat köprüsünden, Ben geçtim sen geçmedin yar. Derdin zehir şarabından. Ben içtim sen içmedin yar. Felek vurmuş vay başıma.Kocadım değme yaşıma. Çınar olsam bin yaşında. Senden geçmem sen geçtin yar. Cenneti koysalar kapıma. Ay takılsa çam dalına. Şu köhnemiş saltanata. Satmam seni sen sattın yar. Ardım beşik önüm mezar. Dilerim lal çığlığım yar. Eyvahi'yem kör kuyuya. Atmam sen attın yar.”  Gecenin geç saatlerine kadar  değişik türkülerle devam eden program tek kelimeyle kaçırılmazdı.



Foto: Mustafa Akpolat