<strong><span style="font-family: Arial;"><span style="font-size: 14px;">Adil Yiğit </span></span></strong> <p class="MsoNormal"><o:p></o:p></p> <p class="MsoNormal"><span style="font-family: Arial;"><span style="font-size: 14px;">Türkiye’nin birçok tanınmış aydını gibi ben de askeri rejim zamanında takibata maruz kaldım, tutuklandım ve baskı gördüm diyen Livaneli, bugün „islami bir dikatörlüğün baskısı altındayız“ tesbitinde bulundu. İsteğinin özgürlük ve demokrasi olduğunu, dine karşı olmadığını ifade eden Zülfü Livaneli, inançlı bir aileden geldiğini belirterek, dinin siyasete malzeme olarak kullanılmasına karşı olduğunu belirti.</span></span><o:p></o:p></p> <p class="MsoNormal"><span style="font-family: Arial;"><span style="font-size: 14px;"><strong>EVİMİN ÖNÜNE KÜÇÜK POLİS KARAKOLU KURDULAR</strong></span></span><o:p></o:p></p> <p class="MsoNormal"><span style="font-family: Arial;"><span style="font-size: 14px;">İstanbul Valiliği ve emniyet müdürlüğünün „can güvenliğin tehlikede“ ihbarıyla son iki yıldır sıkı devlet koruması altında zor günler geçirdiğini ve bunaldığını belirten Livaneli, devlet seni koruyacağız diyerek, beni abluka altına aldı. Evimin önünde küçük polis karakolu kuruldu.Nereye gitsem (sinema, kitapçı vs.) polis eşliginde oldu. Ailem ve komşularım bu aşırı durumdan rahatsız oldular. Sonuçta polisin çekilmesi ve bu duruma son verilmesi için başvuruda bulundum. Devlet koruması istemediğimi imzalı olarak beyan etmem istendi. Hükümet karşıtı protestolarda yer almak, konuşmacı olmak, nasıl polis korumasında altında olabilir? Gezi olayları esnasında polis şiddeti sonucu 6 kişi öldürülmüşken, polis korumasınının devamını kabul etmem düşünülemezdi.</span></span></p> <p class="MsoNormal"><span style="font-family: Arial;"><span style="font-size: 14px;"><img src="https://avrupa-postasicom.teimg.com/avrupa-postasi-com/images/upload/livaneli(1).jpg" width="557" height="415" alt="" /><br /> <br /> </span></span><o:p></o:p></p> <p class="MsoNormal"><span style="font-family: Arial;"><span style="font-size: 14px;"><strong>GEZİ OLAYLARI ERDOĞAN’IN MASKESİNİ DÜŞÜRDÜ</strong></span></span><o:p></o:p></p> <p class="MsoNormal"><span style="font-family: Arial;"><span style="font-size: 14px;">Gezi olaylarına da değinen Livaneli, Hasnain Kazim ile yaptığı röportajda şunları ifade etti, „Gezi’nin en büyük başarısı Erdoğan’ın 10 yıllık hükümetinin maskesini düşürmek oldu, hükümetin gerçek durumunu dünya kamuoyunun gözleri önüne serdi“. Açıklamasında bulunan Livaneli, Gezi’nin kısa zamanda örgütlenen bir hareket olduğuna değindi. </span></span><o:p></o:p></p> <p class="MsoNormal"><span style="font-family: Arial;"><span style="font-size: 14px;">Türkiye’yi terk etmeyi düşünüyor musununuz? sorusuna , hayır cevabıyla karşılık veren Livaneli; Bu ülkede politika yürütmek kanlar pahasına olmakta.Yaşamım boyunca 50’den fazla arkadaşım katledildi. Tüm bunlara rağmen burada kalacağım. Hele de içinde yaşadığımız böylesi zor bir süreçte, okurlarımın olduğu bir yerde kalmalıyım. Özellikle bana umutla bakan gençlerden çok elektronik mektuplar alıyorum. Gitmem durumunda onları hayal kırıklığına uğratırım.</span></span><o:p></o:p></p> <p class="MsoNormal"><span style="font-family: Arial;"><span style="font-size: 14px;"><strong>TÜRKİYE’Yİ GEZEN BİR YABANCI, ÜÇ ÜLKE GEZDİM ZANNEDER</strong></span></span><o:p></o:p></p> <p class="MsoNormal"><span style="font-family: Arial;"><span style="font-size: 14px;">70’li yılların Türkiye’sinde sol ve sağ arasındaki mücadelede 5 bin kişinin öldüğünü ve askeri darbe sonrası bu durumun değiştiğini açıklayan Livaneli, bugünse dinci güçlerle, laik ulusalcıların ayrı noktalarda durduğuna dikkat çekiyor. Röportajda Kürtlerin üçüncü büyük bir güç olduğunu belirterek, bu üç grubun çoğu kez karşı karşıya geldiğini, „Eğer bir yabancı Türkiye’yi gezecek olsa, üç ayrı ülkede dolaştım hissine kapılır „ belirlemesiyle de Türkiye’deki toplumsal parçalanmanın boyutunu ifade etmekte.</span></span><o:p></o:p></p> <p class="MsoNormal"><span style="font-family: Arial;"><span style="font-size: 14px;"><strong>GERÇEK DEMOKRASİ OLSA BU DURUM YAŞANMAZDI</strong></span></span><o:p></o:p></p> <p class="MsoNormal"><span style="font-family: Arial;"><span style="font-size: 14px;">Toplumsal bölünmüşlüğün sona ermesi için, gerçek halk partilerine ihtiyaç olduğunun altını çizen Livaneli, askeri darbenin partileri altüst ettiğini belirterek, günümüzdeki partilerin ise, dini bir gruba veya etnik kökene göre siyaset yaptıklarını ifade ederek bu durumun demokrasi için zehir olduğunun altını çizmekte. Bugün gerek sağ, sol veya orta da olsun herkese açık olan gerçek halk partilerine ihtiyacımız vardır, belirlemesiyle Türkiye‘deki son gelişmelere ve karanlık tabloya dikkat çekmekte. </span></span><o:p></o:p></p> <p class="MsoNormal"><span style="font-family: Arial;"><span style="font-size: 14px;"><strong>ERDOĞAN SES KAYITLARINA „MONTAJ“ DİYOR, AMA REDDETMİYOR</strong></span></span><o:p></o:p></p> <p class="MsoNormal"><span style="font-family: Arial;"><span style="font-size: 14px;">Gülen Cemmati ile Erdoğan hükümeti arasında devam eden kaset savaşına da değinen Livaneli, yolsuzluklar konusunda önceki hükümetlerin de karnesinin pek parlak olmadığını belirterek, Başbakan Erdoğan, art arda yayınlanan kasetler için „montaj“, „kirli kampanya“ vb. suçlaması yapsa da, kasetlerdeki konuşan sesin kendisi olmadığını inkar etmiyor.</span></span><o:p></o:p></p> <p class="MsoNormal"><span style="font-family: Arial;"><span style="font-size: 14px;"><strong> "BİZ AB’YE DEĞİL, ARAP DÜNYASINA AİTİZ"</strong></span></span><o:p></o:p></p> <p class="MsoNormal"><span style="font-family: Arial;"><span style="font-size: 14px;">Türkiye’nin AB üyeliğine inanıyor musunuz? içerikli sorusuna karşılı ise, Livaneli su cevabı veriyor; Erdoğan hükümete geldiği ilk zamanlar öyle bir izlenim vermişti. AB üyeliği durumunu da kullanarak askeriyenin iktidarını budadı ve günden güne eli daha da güçlendi.Günümüzde rahat olarak AB üyeliğine ihtiyacımız yok diyebilmektedir. Başbakan bir keresinde bana açıktan, „Biz Avrupa’ya değil, Arap dünyasına aitiz. Avrupa’lılar bizi, biz de onları sevmiyoruz“ ifadesini kullanmıştı açıklaması, dikkat çekmekte.</span></span><o:p></o:p></p>