ATİK (Avrupa Türkiyeli İşçiler Konfederasyonu) öncülüğünde, ATİF Hamburg’un 50. yılı kapsamında düzenlenen etkinlik, 28 Eylül 2025 Pazar günü saat 15.30’da Altonaer Theater’da gerçekleşecek. Gecenin giriş ücreti 20 Euro olacak.
Programda Sakina & Anadolu Quartet, Deniz Türkan ve Grup Cemre sahne alırken, yazar ve gazeteci Can Dündar ile şair-yazar İlhan Sami Çomak konuşmacı olarak yer alacak.
Ayrıca sinevizyon gösterimleri ve özel video mesajlarla Güney’in yaşamı ve sanatı yeniden hatırlatılacak.
Paris’te 47 yaşında hayata veda
Yılmaz Güney, 9 Eylül 1984’te tedavi gördüğü Paris Uluslararası Üniversite Hastanesi’nde, henüz 47 yaşındayken hayatını kaybetmişti. Yılmaz Güney, geride unutulmaz eserler bıraktı. Yönetmenliğin yanı sıra senarist, oyuncu, yapımcı ve yazar olarak da Türk sinemasına damga vuran Güney, en üretken olacağı bir dönemde aramızdan ayrıldı. Sinema yaşamında 114 filmde rol alan, 64 senaryo yazan ve siyasi baskılara rağmen cezaevinde dahi üretmeyi sürdüren Güney, Türkiye’de sinemanın en güçlü ve unutulmaz figürlerinden biri olarak kabul ediliyor.
Ardında onlarca eser bıraktı
‘Umut’, ‘Ağıt’, ‘Baba’, ‘Bir Gün Mutlaka’, ‘Arkadaş’, ‘Endişe’, ‘Sürü’ ve ‘Duvar’ gibi filmleri milyonlarca izleyiciyle buluşurken, ‘Yol’ filmiyle 1982 Cannes Film Festivali’nde Altın Palmiye kazandı. Devrimci sanatçı kimliği nedeniyle 1983’te Türkiye’deki askeri faşist yönetim tarafından vatandaşlıktan çıkarılan Güney’in mezarı, Paris’teki Père Lachaise Mezarlığı’nda bulunuyor.
“Halkın Sanatçısı”
Geçtiğimiz yılki anma etkinliğinde, Yılmaz Güney’in sanat ve toplum üzerindeki etkisi vurgulanarak şu sözler alkışlarla karşılanmıştı:
“Yılmaz Güney’i vatandaşlıktan da çıkarsalar insanların kalbinden nasıl çıkaracaksınız? Vatandaşlıktan çıkarmak öyle olmuyor işte… Sevda ile, gönül bağı ile olur.”
Bugün, ölümünden 41 yıl sonra hâlâ milyonların hafızasında ve kalbinde yaşayan Yılmaz Güney, Hamburg’da bir kez daha “halkın sanatçısı” kimliğiyle anılacak.