ALMANYA

Yeni güvenlik taraması yasası tartışma yarattı: Milletvekili Çelik’e eleştiri yasağı baskısı

Hamburg Eyalet Parlamentosu Milletvekili Deniz Çelik’in, eyaletin Anayasayı Koruma Teşkilatı’nı (LfV) sağcı ağları korumakla eleştirmesi üzerine hakkında yargı yoluyla “eleştiri yasağı” getirilmek istenmesi, kentte tepkilere yol açtı.

Çelik’in sözlerini geri çekmeye zorlanması ve aksi hâlde iki yıla kadar hapis veya para cezasıyla yargılanacağının bildirilmesi üzerine 24 Kasım’da LfV Hamburg (Hamburg Eyaleti Anayasayı Koruma Teşkilatı) binası önünde bir basın açıklaması ve dayanışma eylemi düzenlendi.

Çelik’e eleştirilerini geri çekmesi için baskı

Sol Parti Milletvekili Deniz Çelik, yaptığı basın açıklamasında Anayasayı Koruma Teşkilatı’nın geçmişte “örtbaslar, muhbir skandalları ve sağcı ağların korunması” ile gündeme geldiğini söylemişti. Bu ifadeler üzerine Hamburg LfV, milletvekilinden yazılı bir zorunlu “geri çekme ve bir daha tekrarlamama” taahhüdü talep etti.

Çelik bu talebi reddedince, Hamburg LfV, Hamburg Eyalet Mahkemesi’nden (Landgericht) ihtiyati tedbir istedi. Başvurunun kabul edilmesi hâlinde, Çelik’in bu sözleri tekrar etmesi yasaklanacak.

Çelik, NDR’ye yaptığı açıklamada, “Bu mesele ifade özgürlüğüdür. Bir milletvekili olarak devlet kurumlarını eleştirme hakkım var” dedi.

Dayanışma eylemi: “Seçilmiş temsilciyi susturmak demokrasiye saldırıdır”

Hamburg’daki LfV binası önündeki dayanışma açıklamasına Meslek Yasaklarına Karşı Hamburg İttifakı, Eğitim Sendikası GEW Hamburg, Die Linke, DİDF Hamburg ve çeşitli öğrenci, sendika ve sivil toplum örgütleri katıldı.

Etkinlikte konuşan GEW Hamburg Başkanı Sven Quiring, zorunlu geçmiş kontrolünün (Regelanfrage) kamu çalışanlarını hedef alan yeni bir baskı aracı olduğunu belirterek, “Bu yasa demokrasiye güç katmıyor, tersine zayıflatıyor. Başvuran herkesi potansiyel şüpheli ilan ediyor.” dedi.

Quiring, 1970’lerdeki meslek yasaklarını hatırlatarak, bunun geri dönüşü anlamına geldiğini söyledi.

Meslek Yasaklarına Karşı Hamburg İttifakı adına konuşan Hartmut Ring ise şunları dile getirdi:

“Anayasayı Koruma Teşkilatı, eleştirilere tahammül edemeyerek bir milletvekilini susturmaya çalışıyor. Bu girişim toplumu sindirmeye yöneliktir.”

“NSU geçmişi ortadayken eleştiri hakkı engellenemez”

Hamburg Parlamentosu’nda Die Linke adına konuşan Sabine Ritter, Çelik’in özellikle NSU cinayetleri ve V-Mann skandalları (Almanya iç istihbaratının örgütlere yerleştirdiği gizli muhbirler) sonrası Anayasayı Koruma Teşkilatı’na ilişkin eleştirilerinin tamamen meşru olduğunu belirtti. Ritter, Hamburg’da hâlâ Süleyman Taşköprü cinayeti hakkında bir NSU soruşturma komisyonu kurulmamış olmasına dikkat çekerek: “Bu kurumun sağcı ağlarla ilişkisini sorgulamak milletvekillerinin görevidir.” dedi.

Çeşitli kurumlarından ortak tepki: “Bu saldırı hepimizedir”

Aralarında Birleşik Hizmetler Sendikası ver.di Hamburg, Eğitim Sendikası GEW, Fridays for Future, Üniversite öğrenci konseyleri, DİDF Hamburg, DKP ve birçok demokratik kurum tarafından yayımlanan ortak dayanışma bildirisi ise şu ifadeye yer verdi: “Deniz Çelik davası münferit değildir; demokratik haklar için mücadele eden herkese yönelmiş bir saldırıdır.”

Tartışmalı yasa

Hamburg Senatosu’nun hazırladığı yeni yasa tasarısı, kamuya yapılacak tüm işe alımlarda başvuranların Anayasayı Koruma Teşkilatı tarafından otomatik olarak taranmasını zorunlu kılıyor.

İçişleri Bakanlığı bunun “kamu hizmetine anayasa düşmanlarının sızmasını engellemek” amacı taşıdığını savunuyor.

Ancak sendikalar ve hukukçular bunun, 1970’lerdeki meslek yasaklarının geri dönmesi ve politik muhaliflerin kamu görevinden dışlanması anlamına geldiğini vurguluyor.

Hukuki değerlendirme: “LfV’nin dava açma yetkisi sınırlı”

taz gazetesine konuşan ifade özgürlüğü uzmanı hukukçu Prof. Jan Hegemann, devlet kurumlarının ifade özgülüğü bağlamında sınırlı şikâyet hakkı olduğunu belirterek:

“NSU skandalları ve muhbir vakaları bilinen gerçeklerdir. Bu nedenle Çelik’in ifadelerinin olgusal dayanağı olabilir.” dedi.

CDU’dan istifa çağrısı, SPD’den tepki

CDU, Çelik’in “devlet kurumlarını hedef almakla” suçlayarak istifasını isterken, SPD’nin iç politika sözcüsü Sören Schumacher, Çelik’in açıklamalarını “kabul edilemez” olarak niteledi.

Hamburg’da Sol Partili Milletvekili Deniz Çelik’in Anayasayı Koruma Teşkilatı’nı eleştirdiği için yargı yoluyla susturulmak istenmesi, kentte geniş bir demokratik dayanışma hattı oluşturdu. Dava, Almanya’da ifade özgürlüğünün sınırları, devlet kurumlarının hesap verebilirliği ve kamu alanında politik muhalefetin korunması açısından ülke çapında tartışma yaratmış durumda.