İnsanlığın en karanlık döneminde, Nazi toplama kampları “ölüm fabrikalarına” dönüştü. Fırın bacalarından yükselen dumanlar, yalnızca ölü bedenleri değil, insan vicdanını da kül etti. Yine de, ölümün gölgesinde bazı eller belge tuttu, bazı gözler unutuşa direnerek tanıklık etti. Yazar Çarman'ın “Nazi Toplama Kampları” adlı kitabı, o tanıklıkları günümüze taşıyor.
Almanya tarihinin karanlık sayfalarına ışık tutan bu eser, çeyrek asırlık bir araştırmanın ürünü. Çarman, Türkçe okurlar için önemli belgeleri, tanıklıkları ve insan hikâyelerini derleyerek, Hitler faşizminin unutturulmak istenen yüzüne ayna tutuyor.
Gazeteci-Yazar Ali Çarman'dan SÖYLEŞİYE DAVET
Günümüzde dahi “ölüm fabrikaları” olarak adlandırılan toplama kamplarının sayısı için net bir rakam vermek mümkün olmasa da, belgelere geçmiş binlerce kampın — toplama, zorla çalıştırma, transit ve esir kamplarının — varlığı kesin.
İnsan gözyaşı dökmeden ağlayabilir mi? Faşizmin eline esir düşen tutsaklar, bunu öğrenmek zorunda kaldılar. Yaşamla ölümün iç içe geçtiği toplama kamplarında, insanların yakıldığı fırınların bacaları gece gündüz tütüyordu.
Kamplar hakkında belge bırakmak, fotoğraf çekmek yasaktı. Ama tutsaklar, kurşuna dizilme pahasına, Nazilerin yaptıklarını belgelemeyi sürdürdüler.
Savaşa ve faşizme karşı kazanılan zaferin ardından gün yüzüne çıkan sayısız belge ve fotoğraf, bunun kanıtıdır.
Üzerlerinden ne kadar zaman geçerse geçsin bazı acılar, bazı yaşanmışlıklar unutulmaz — unutulmamalı da.
Bugünün dünyasını anlamaya yardımcı olmayı amaçlayan bu çalışma hakkında yapacağımız toplantıya tüm emekçiler davetlidir.
09 Kasım 2025, Pazar – Saat: 13.00
Marktstr. 61/A, Bad Cannstatt, 70372 Stuttgart