Cumhurbaşkanı Gül'ün işadamlarıyla birlikte yaptığı Türkmenistan ziyaretini çok önemsediğini belirten Erhan Karadağ, Türkmenistan'ın hiçbir devlet adamını ağırlamadığı şekilde Gül'ü ağırladığını değerlendirirken, "Türk Türkmenbaşının Cumhurbaşkanımızı nasıl ağırladığını gördüğünüzde ne kadar önemli olduğunu gördük" dedi.

Karadağ, Türkiye'den gelen gazeteciler olarak esas merak ettikleri konuları Cumhurbaşkanı Gül ile yaptıkları özel sohbette sorduklarını ve Türkiye de tartışılan alkolle ilgili yeni düzenlemeyi Gül'e sorduklarını belirterek şunları söyledi:"Cumhurbaşkanı Gül, 'inceleteceğim bakacağım' dedi. Öyle kestirip atmadı. Öyle bir yaşam tarzına müdahale varsa Cumhurbaşkanı burada inceletip gereğinin yapacağının işaretini verdi ama bir taraftan da, 'yasak diye değerlendirilmesini anlamıyorum' dedi. 'Bu bir satışa yönelik düzenleme, yasa, alkolü yasaklama düzenlemesi diye değerlendirilmesine açıkça anlam veremiyorum' diyerek de hükümetle görüşlerinin ayrı olmadığını gizlemedi sayın Cumhurbaşkanı.


Şunu anlayabiliriz alkol satışını düzenleyen ve Türkiye de çok tartışılan bu yasayı Cumhurbaşkanı onaylayacak diye anlıyoruz. Bir başka konu; üçüncü köprünün adını sayın Cumhurbaşkanı açıkladı, Yavuz Sultan Selim Köprüsü diye. Ve köprünün ismi açıklanır açıklanmaz bir tartışma başladı. Acaba Suriye'ye bir mesaj mı, Alevi toplumu rahatsız olur mu Yavuz Sultan Selim ile ilgili gönderme mi var burada diye. Tarihçiler de bu ismi açık oturumlarda tartışıyor. Cumhurbaşkanı da, "Tartışmaya gerek yok, 2'nci köprüye Fatih Sultan Mehmet adı verildi, bu bağlamda 3'ncü köprünün adı da Yavuz Sultan Selim olmuştur. Kararı da birlikte aldık' dedi Cumhurbaşkanı.


Cumhurbaşkanı, Başbakan ve ilgili bakanla bir mutabakat içinde bu ismi birlikte aldıklarını belirtti. Yavuz Sultan Selim'in Osmanlı'ya en çok hizmeti geçen padişahlardan biri olduğu için bu ismin verildiğini söyledi Cumhurbaşkanı. Ve bir başka şeyin daha altını çizerek Yavuz Sultan Selim'in Padişahlık döneminde Osmanlı sınırlarını en geniş sınırlara taşıyan bir padişahtır ve onun ismini hak ediyor diyerek tartışmaları haksız bulduğunu söyledi.