Türkiye’nin değişik illerinden gelip Büyükeceli beldesinde ana yolda toplanan aralarında CHP Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcı, BDP Mersin Milletvekili Ertuğrul Kürkçü’nün de bulunduğu yüzlerce nükleer karşıtı, ana yoldan yürüyerek yolu bir süre trafiğe kapattı. Yaklaşık 3 kilometrelik mesafeyi yürüyerek santralın yapılacağı alanın girişine gelen kalabalık, demir kapıyı yıkmak için bir süre uğraştı. Gruptan bazı kişiler ise demir kapıdaki güvenlik kamerasını kırarken, bazı göstericiler demir kapının diğer bölümünde bulunan güvenlik güçlerine taş attı. Atılan taşlardan biri ise çevik kuvvet polis memurunun başına isabet ederek yaralanmasına neden olurken yaralanan polis ambulansla hastaneye kaldırıldı.

Mersin Nükleer Karşıtı Platform Dönem sözcüsü Sabahat Arslan, yaptığı basın açıklamasında, bu günün tarihe kara leke olarak geçen, emperyalizmin bir insanlık ayıbı olan ve 500 bin kişinin ölümüne neden olan Hiroşime ve Nagazakiye atılan atom bombalarının yıldönümü nedeni ile ölen insanları saygıyla anmak için toplandıklarını kaydetti.

Masum insanların üzerine bomba atan ABD’yi lanetlediklerini ifade eden Arslan, "Atom bombalarının yapımında kullanılan malzemeyi üreten nükleer santrallere hayır demek için toplandık. Nükleer santraller tarih boyunca milyonlarca insanın ölmesine ve sakat yaşamasına, ekolojik dengenin bozulmasına ve hesaplanamayan milyarlarca para değerinin heba olmasına neden olmuştur. Nükleer santrallerin insanlığa verdiği ekonomik ve sosyal zararlarının korkunç boyutlarını Çernobil ve Fukuşimada gördük. Nükleer santrallerde üretilen nükleer silahların özellikle Ortadoğu da halkların öldürülmesinde kullanılması acımasızlığının da bilincindeyiz" diye konuştu.

Türkiye'de nükleer santralin kurulmasına dönük tüm argümanların bilim dışı olduğunu vurgulayan Arslan, şunları söyledi:

“Türkiye'nin kurulum, üretim, işletim ve güvenlik maliyetleri çok yüksek olan, atık sorunu çözülemeyen ve tüm dünyada elektrik üretim yöntemi olarak terk edilen nükleer santrallere ihtiyacı yoktur. Türkiye'nin bugün içine düşürüldüğü dışa bağımlılıktan kurtulması için yine dışa bağımlı, pahalı ve güvenliksiz olan nükleer santrallere değil, kamusal planlamaya ve yerli kaynaklarını değerlendirmeye ihtiyacı vardır. Akkuyu NGS, son zamanlarda yayınladığı akkuyu nükleer santralinin üç boyutlu maketinin çevre ve insan sağlığı üzerindeki zararlarını anlatmayarak kamuoyunu yanıltılmıştır.

Hükümetin yapmış olduğu yasa ve yönetmelikler, insanların nükleer santral kurulumuna ikna edilmek için 'Nükleer teknoloji ve istihdam hayali' ile kandırıldığını görüyoruz. Yasaya göre dışarıdan personel alınacaktır. Nükleer teknoloji getirilmesi değil, ülkemizin nükleer çöplük yapılması söz konusudur. Nükleer santraller yaşamı bitirir. Yaşadığımız topraklarımızı terk etmemek, işimizi, aşımızı sağlığımızı ve geleceğimizi korumak için bizler, ülkemizin nükleer çöplük olmasına, ülkemizde nükleer silahların üretilmesine, siyasi baskı sonucunda kurulmak istenen başta Akkuyu nükleer santrali olmak üzere hiçbir nükleer santralinin yapılmasına izin vermeyeceğiz. Akkuyu'da ve Mersin’de halk nükleer santrallere karşıdır. Halkın iradesine rağmen nükleer santraller kurulamaz. Hükümeti, ülkemizde planlanan tüm nükleer santral projelerinden vazgeçmeye çağırıyoruz.”

Grup, basın açıklamasının ardından ise nükleer santralin bulunduğu alandan ayrıldı.

MO(SÜ/SSA) (FOTOĞRAF)