Sünnet yasağına karşı YASA yap

Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Köln mahkemesinin sünnet yasağına karşı, Alman Hükümeti nezdinde girişim başlattı. Bozdağ, Almanya’dan, sünnet yasağının kaldırılmasına yönelik yasal düzenleme yapılmasını istedi.

YURTDIŞI Türklerinden sorumlu Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Köln Eyalet Mahkemesi’nin, sünneti ‘yaralama suçu’ kapsamına sokan kararına ilişkin, “Karar, din ve vicdan hürriyetine, anne ve babanın evlatları üzerindeki haklarına açık bir saldırıdır” dedi. 

Avrupa’nın, kültürlerin bir arada barış içinde yaşamayı başardığı kıtalardan birisi olduğunu ve herkesin bu anlamdaki kötü fikirlerin önlenmesi için gayret göstermesi gerektiğini dile getiren Bozdağ, şunları kaydetti: “Sünneti yasaklayan karar, her ne kadar bireysel bir kararsa da sonuçları itibarıyla geneldir. Mahkeme, Almanya’da yaşayan vatandaşlarımız, diğer Müslümanlar ve Yahudiler açısından bu kararıyla yeni bir sorun yaratmıştır. Yüzyıllardır Müslümanlarca uygulanan dini bir gerekliliği, gerekçesi ne olursa olsun suç sayıp yasaklamak, kişinin vücut bütünlüğünü koruma, yargıçların bilgisizliği, evrensel hukuka ve Almanya’nın yürürlükteki yasalarına uygunluğu gerekçesiyle veya başka bir gerekçeyle asla izah edilemez.”

Hoşgörüsüz yaklaşım 

Dini bir gerekliliğin mahkeme kararıyla yasaklanması, din ve vicdan özgürlüğünün kısıtlanması anlamına geldiğine dikkati çeken Bozdağ, şöyle devam etti: “Bu karar Almanya’nın hukuk devleti ve farklılıkların bir arada barış içinde yaşaması ve yaşatılması hususundaki imajına da büyük bir zarar vermiştir. Çünkü bu radikal veya neonazi grupların eylemi, düşüncesi veya kararı değildir. Bu Köln mahkemesinin bir kararıdır. Bu karar Almanya’daki kimi radikal grupların hoşgörüsüz yaklaşımlarının Köln mahkemesinin yargıçlarınca da benimsendiğinin somut bir göstergesidir. ” 

Bekir Bozdağ, mahkemelerin dini konularda yasaklar koyamayacağını, din kurallarını değiştiremeyeceğini ve yok sayamayacağını söyledi. Demokrasiye, hukuka ve insan haklarına inanan, din ve vicdan özgürlüğünü savunan herkesin bu karara karşı çıkması gerektiğini ifade eden Bozdağ, “Almanya’da bu haksız ve hukuksuz karara karşı çıkan pek çok siyasetçi, akademisyen, bilim adamı, sivil toplum kuruluşu var. 

Almanya yasama organını, Hükümetini, bütün siyasileri, insanların inandıkları dinin gereklerinin mahkemelerce yok edilmesinin yok sayılmasını ve çiğnenmesini önleyecek yasal düzenleme yapmaya davet ediyorum. Çünkü bu yöndeki uygulamalar, Türkiye’den çok Almanya’ya zarar verir, Almanya’nın imajına zarar verir” dedi.

Yasak yapay gündem

ALMANYA’da SPD NRW milletvekili Serdar Yüksel, sünnet yasağının ‘dini özgürlüklere müdahale’ olduğunu söyledi. Mahkemenin sünneti ‘yaralama suçu’ olarak kabul ettiği belirten Yüksel, özellikle Yahudiler ve Müslümanların konudan rahatsızlık duyduklarını kaydetti. 

Yüksel şöyle konuştu: “Yahudi ve Müslüman inancının en temel pratiklerinden olan erkek çocukların sünnetini sıradan bir ‘yaralama suçu’ olarak görmek, insanların dini özgürlüklerine müdahaledir. Devlet bu tür müdahalelerden uzak durmalı. Benim korkum, bu karardan sonra sünnetin marjinalleştirilerek illegaliteye kaydırılmasıdır. Bu karardan sonra bir ‘sünnet turizminin’ oluşması veya ebeveynlerin tıp bilgisi olmayan insanlara yönelmeleri tehlikesi doğar. Önümüzde çok daha önemli konular dururken bu tür suni gündemlerin yaratılmasından rahatsızlık duymaktayım.“