Trabzonspor Dergisi'nin Kasım sayısına röportaj veren Slovak oyuncu Marek Sapara, 'Aklı ayaklarında futbolcu' olarak tanıtıldı. Attığı golleri eşine hediye ettiğini ve bu nedenle her gol sonrası bileğinde eşinin adının yazılı olduğu dövmeyi öptüğünü belirten Sapara, hedeflerini ve beklentilerini anlattı.

ÖNCE ANTRENMAN SONRA OKUL!

Slovakya’da futbol akademisinde yetiştiğini vurgulayan Marak Sapara, "Futbolu okulla birlikte yürütüyordum. Sabah 07.00’de kalkıp önce antrenmana gidiyordum. Ardından saat 10.00’da okula, 3- 4 saat sonra tekrar okul çıkışında antrenmana. Oldukça iyi bir disiplin içinde yetiştim. Ve her şeyi bir arada yürüttüm" dedi.

Sapara futbolu babasının isteği ile başladığını da vurgulayarak, "Babam da profesyonel düzeyde olmasa da futbol oynamıştı gençliğinde. Futbolu okulla birlikte yürütebileceğime inanan bir insandı. Şu an iyi ki benim adıma bu kararı almış diyebilirim" dedi.

UYUM SÜRECİ RAHATTI

Türkiye’ye transferinden sonra uyum sorunu yaşamadığını belirten Sapara, şöyle devam etti:

"Zaten Slovakya’dan sonra eşim Lucia ile birlikte Norveç’teydik. Yalnız olmamak, eşimle birlikte olmak benim için oldukça olumlu bir şey. Ayrıca Türkiye’ye alışmak Norveç’ten çok daha kolay. Norveç’te çok katı kurallar var. Türkiye’de böyle değil. Bazı şeylerin burada çok daha rahat olduğunu söyleyebilirim."

İYİ BİR TAKIMIZ VE TARAFTARIN BEKLENTİSİNİ KARŞILAYACAĞIZ

Takımın bu sezonki performansı hakkındaki görüşlerini de açıklayan Sapara, şunları söyledi:

"Bu sene hem takım olarak performansımızın hem benim kişisel performansımın yukarı tırmandığını düşünüyorum. Bir kere kesinlikle şunu söylemeliyim; Şenol Hoca o kadar adil ve eşitlikçi bir hoca ki onun bu özelliğini tüm futbolcularına eşit mesafede davranmasından görebilirsiniz. Biz iyi takımız, oldukça yetenekli oyuncularımız var ve taraftarımızın beklentilerini karşılayabileceğimizi düşünüyorum."

GOL SAYIM ARTACAK

Sapara, Trabzonspor’da golcü özelliğini henüz tam olarak gösteremediğini de ifade ederek, "Trabzonspor’da henüz golcü özelliğim ön plana çıkmış değil. Çünkü az sayıda maçta görev aldım. Ama bildiğiniz gibi Slovakya Milli Takımı’nda 4 maçta 3 gol kaydettim. Trabzonspor’da da bu sayı artacak" dedi.

GOLLERİM EŞİME ARMAĞAN

Sapara, gol sevinçlerini elindki dövmeyi öperek kutladığını da anlatarak, "Her defasında elimdeki dövmeyi öperek eşime mesaj gönderirim. Dövmede eşimin ismi (Lucia) yazılı. Kızım Lara’ya ise öpücükle mesaj göndermem mümkün değil. Çünkü adının yazılı olduğu dövme göğsüme kazılı" diye konuştu.

EN GÜÇLÜ YANIM TEKNİĞİM, EN ZAYIF YÖNÜM KAFA TOPLARI

Slovak oyuncu Marek Sapara, saha içindeki en zayıf ve en güçlü yönleriyle ilgili olarak ise şunları söyledi:

"Bence en güçlü tarafım teknik kapasitem. Zayıf noktam belki kafa topları olabilir. Ama olgunlaşmak futbolda çok önemli. Geçmiş hatalardan ders çıkarmak bunun bir parçası. Bir futbolcu yaşı ilerledikçe kendini daha iyi, daha özgüven sahibi hisseder. Ben de futbolda olgunlaştıkça aklımın daha da berraklaştığını görüyorum. Artık daha çok aklımla oynuyorum futbolu. Türkiye ligi Avrupa’ya kıyasla teknik olarak üst düzey bir lig. Aklıyla oynayan bir futbolcu olarak Türkiye’de olmak güzel bir şey. Yani Trabzonspor benim için tam zamanı. Aklımı ve tekniğimi burada bir araya getiriyorum. Burası büyük bir kulüp ve ben burada güzel işlere imza atacağıma inanıyorum."

TRABZONSPOR’UN BÜYÜKLÜĞÜNÜ İSTANBUL’DA ANLADIM

Marek Sapara, Trabzonspor’un büyük bir kulüp olduğunu İstanbul seyahatlerinde anladığını ifade ederek şöyle devam etti:

"Trabzonspor’un büyüklüğünü, Fenerbahçe maçı için İstanbul’a geldiğimizde havaalanına bizi karşılamaya gelen taraftarları gördüğümde bir defa daha anladım. Taraftarın ilgi ve sevgisi büyüklüğün bir göstergesidir bence. Bu kadar insanın bize sevgi gösterisinde bulunması büyüleyici bir şey. Aynı zamanda maça çıkmadan önce büyük bir motivasyon kaynağı."


ÖA(TM/AÖ) FOTOĞRAF