Tenis Eskrim Dağcılık Spor Kulübü (TED) sporcusu olan 1996 doğumlu Ilgın'ın, 9 yaşından bu yana yaptığı eskrim sporunda yakaladığı uluslararası başarıya daha önce Türk eskrim tarihinde ulaşan olmamıştı. Bu uluslararsı başarı sonrası TED Spor Kulübü tesislerinde antrenmanlarına devam eden ve Nisan ayında yapılacak Dünya Şampiyonası'na hazırlanan Ilgın kazandığı başarı ile ilgili görüşlerini dile getirdi.

Madalya için çok mutlu olduğunu söyleyen Ilgın, Avrupa üçüncülüğü çıtasını yüksetmek istediğini söyledi.

"Öncelikle elde ettiğim başarı ve ülkeme madalya kazandırdığım için mutluyum. Bu madalya bir ilk ama son olmamasını umuyorum. Önümde daha bir çok hedef var. Hedeflerimi gerçekleştirmek için çalışmaya devam edeceğim"

16 yaşındaki genç sporcu Ilgın, eskrime merak ettiği bir spor olarak 9 yaşında başladığını, daha sonra profesyonel olduğunu ifade etti.

"Eskrim Türkiye'de çok fazla populer olan bir spor değil. Benim başlamam da tesadüf oldu. Okula etkinlik olarak eskrim turnuvası düzenleniyordu. Ben de çok merak ediyordum. Bana ilginç geliyordu. İlk olarak okuldaki etkinliğe katıldım. Orada başarılı olunca kulübe başladım. Daha sonra da profesyonel olarak devam ettim."

"GERÇEKTEN BİR ŞEYLER YAPMAK İSTİYORSANIZ OKUL VE SPORU DENGELİ BİR ŞEKİLDE YÜRÜTMENİZ GEREKİYOR"

Ilgın, okul ve profesyonel sporculuğu birlikte yürütmenin çok zor olduğunu ancak sporun gerçekten isteyerek yapıldığı takdirde bu durumun üstesinden gelinebileceğni vurguladı.

"Okulla birlikte profesyonel bir spor yürütmek çok zor oluyor. Bir turnuvaya gittiğimde en az bir hafta okuldan kopmuş oluyorum. Geri döndüğümde derslerimden geri kalmış oluyorum. Ancak sporu gerçekten isteyerek yapıyorsanız bu durumun üstesinden gelebilirsiniz. Amacım hem okulumu, hem de sporu iyi bir şekilde yürütmek. Ciddi bir şekilde ve hiç kopmadan spora devam etmek gerekiyor. Eğer gerçekten bir şeyler yapmak istiyorsanız okul ve sporu dengeli bir şekilde yürütmeniz gerekiyor."

Ilgın hedefinin 2016 Olimpiyatları olduğunu ve olimpiyat madalyası kazanmak istediğini sözlerine ekledi.

"Olimpiyatlarda derece almak en büyük hayalim. Umarım 2016 Olimpiyatlarında ülkemi temsil ederim ve madalya ile Türkiye'ye dönerim."

Ilgın Sarban'ın annesi Banu Sarban ve babası Ali Sarban, kızlarının son 7 yılda çok zor bir süreçten geçtiğini ancak emeklerinin karşılığını almasının kendilerini de mutlu ettiğini dile getirdiler.

Banu Sarban, kızlarının profesyonel olarak eskrim yapmasında en büyük sıkıntıyı okul ve sporu birlikte götürme konusunda yaşadıklarını ifade ederken, sporun Ilgın'a kattığı olgunluk ve disiplinli yaşam alışkanlığından ise çok memnun olduğunu ifade etti.

"Ilgın spora yetenekli bir çocuktu ve okulunda bir çok spor dalı ile uğraşıyordu. Etkinlik olarak okuluna eskrim gelmişti ve bu sporu yapmayı çok istiyordu. Öncelikle okulda başladı. Daha sonra kulübe devem etti. Tabi son 7 yılda çok zorlu bir süreç yaşadı. Adım adım ilerledi. Kulüp, federasyon ve aile desteği olmadan Türkiye'de profesyonelce spor yapıp yurt dışında derece almak hiç kolay değil. Son 7 yılda Ilgın ile birlikte sürekli seyahatler yapıp içinde bulunduğu camiayı tanımaya çalıştık. Emeklerinin karşılığını da almaya başladı. Spor Ilgın'a disiplinli olmayı da öğretti. Ayrıca her alanda başarılı olma isteğini de aşıladı. Hem okulda, hem de eskrim de başarılı olmak için çalışıyor. Biz bu süreçi bir taraftan zor, bir taraftan da kolay yaşadık. Çünkü sonuç sadece bir madalya değildir. Çocuğunuzun bir kimlik kazanmasıdır. Bu kimliği de kazandı. IIgın'ı artık yetişkin ve bir Dünya insanı olarak görüyoruz. Ilgın sadece madalya kazanmadı. Kişiliğini ve olgunluğu da kazandı."

Ali Sarban ise Ilgın'ın kazandığı başarıya rağmen Türkiye'deki üniversitelere girme hakkı bulunmamasını ancak yurdışında bir çok okulun Ilgın ile ilgilenmesine değindi. Baba Sarban bu şartlarda Ilgın'ın yurtdışında okumak zorunda kalacağını ancak kendilerinin Türkiye'de bir okulda eğitim görmesini istediklerini dile getirdi.

"Eskrim diğer spor dallarından daha özel bir spor. Özel kıyafetleri ve malzemeleri var. Bunların da belli bir maliyeti var. Okulda eskrim yapmanıza imkan yok. Ilgın'ın sponsoru da yok ama şimdiye kadar ihtiyaç duymadık. Son bir iki yıldır federasyonumuz da sahiplendi. Biz de ailesi olarak her türlü desteği vermeye çalışıyoruz. En büyük sıkıntımız ise Türkiye'deki üniversitelerin Ilgın'ın yaşadığı uluslararası başarıya kayıtsız kalmaları. Bu başarı sonucu Avrupa'daki ve Amerika'daki bir çok okul kızımıza burs verip eğitim görmesini sağlayabilir. Ancak Türkiye'de başarısının bir kıymeti yok."


HT(UD/FG)