Cumhuriyet.com.tr Yayın Yönetmeni Oğuz Güven "terör örgütü propagandası yapmak" suçlamasıyla tutuklandı. Güven hakkında, 10 Mayıs’ta geçirdiği kaza sonucu yaşamını yitiren Denizli Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Alper’in ölümüyle ilgili haberin, kısa süre sonra değiştirilen başlığı nedeniyle, “terör örgütü propagandası yapmak” ve “kişinin hatırasına hakaret” suçlarından soruşturma başlatıldı. Güven, Cuma 12 Mayıs sabah saatlerinde evinden gözaltına alınmış, ardından gözaltı süresi 7 güne uzatılmıştı. Cumhuriyet.com.tr, Başsavcı Alper’in feci şekildeki ölümünü, “İlk FETÖ iddianamesini hazırlayan Başsavcı Mustafa Alper’i kamyon biçti” başlığıyla duyurmuştu. Başlık, kısa süre sonra değiştirilmiş ancak Sabah gazetesi başlık değiştiği halde portalı hedef tahtasına oturtmuştu. Gazeteci Nedim Şener de değiştirilen başlığı Twitter’dan paylaşarak, “Sevgili Orhan Erinç büyüğümüz, şu başlığı atan hayvanı Cumhuriyet çatısı altında tutmayın” diye yazmıştı. Güven 4 günlük gözaltı sürecinin ardından bugün savcılık ifadesi için Çağlayan'daki İstanbul Adliyesi'ne sevk edildi. Basın Suçları Soruşturma Bürosu savcılarından Celal Sarıdere, ifade işleminin ardından Güven'i örgüt propagandası yaptığı iddiasıyla tutuklama istemiyle İstanbul 2. Sulh Ceza Hakimliğine sevk edildi. Güven'e destek vermek amacıyla Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Başkanı Turgay Olcayto, TGC Genel Sekreteri Sibel Güneş, TGC Genel Saymanı Gülseren Ergezer Güver, TGC Hukuk Danışmanı avukat Gökhan Küçük. CHP İstanbul İstanbul Milletvekili Barış Yarkadaş İstanbul Adliyesi'ndeydi. Tutuklanan Cumhuriyet gazetesi internet sitesi Yayın Yönetmeni kararın ardından, "Bu çürümüşlük karşısında yapacak bir şey yok" açıklamasında bulundu. Oğuz Güven Metris Cezaevi'ne sevk edildi. İşte Oğuz Güven'in ifadesi: "Tamamen yanlışlık sonucu internetin getirdiği rekabet ve hız faktörleri göz önünde bulundurularak bir an önce haberi duyurmak amacıyla bu şekilde bir yanlışlık meydana gelmiştir. Kesinlikle “Başsavcıyı kamyon biçti” şeklinde tweet girilmek istenmemiştir. Ayrıca söz konusu tweet girildikten 55 saniye sonra suça konu tweet kaldırılıp “İlk FETÖ iddianamesini hazırlayan Başsavcı Mustafa Alper kamyon kazasında feci şekilde can verdi” şeklinde düzeltilmiştir. Bu da ilk tweetin sehven girildiğinin göstergesidir. Söz konusu tweetle ilgili haberin içeriği birlikte incelendiğinde herhangi bir şiddet çağrısı, terör örgütünün övülmesi, amacı ya da teşvik söz konusu olmadığı ortaya çıkacaktır. Bu olay kapsamında suç kastımın olmadığı anlaşılacaktır. Kaldı ki haber içeriğinde Başsavcının vefatından duyduğum üzüntüyü dile getirerek duygularımı ve ayrıca FETÖ yapılanmasına karşı düşüncelerimi de aktardım. Hemen akabinde “insanlık utancı” şeklinde tweet attım. Ayrıca suça konu tweetin altına Emre Uslu ve Tuncay Opçin gibi firari FETÖ/PDY sanıklarının yorumlarından duyduğum rahatsızlığı belirtmek üzere “FETÖ'cü Emre Uslu'dan kazada ölen başsavcı için skandal sözler” şeklinde internet sitemizde haber geçip, içeriğinde de başsavcının şehit olmasına sevinenleri ağır biçimde eleştirdik. Suçlama konusu haberle ilgili yaklaşımımız bu içerikle değerlendirilmesiyle daha doğru şekilde yorumlanacaktır. Bu nedenle attığım tweetlerin tümüyle değerlendirilip yapılan haber içeriklerinin birlikte göz önüne alınarak atılı suçların amaçlanmadığı anlaşılacaktır. Bu nedenle tüm tweet ve haberlerim incelenerek hakkımda takipsizlik kararı verilmesini istiyorum. Dosyaya sadece silinen tweeti koyup haberin kendisini ve daha sonra yaptığımız haberleri almazsanız yanlış anlaşılma olabilir. Trafik kazalarına ilişkin haberlerde “TIR biçti, kamyon biçti” deyimi çok sık kullanılmaktadır. Bunda hiçbir kötü niyet yoktur. Şu da hatırlanmalıdır ki günlük attığımız tweet sayısı 200-300 arasıdır. Bu da ayda 6-9 bin ya da 100 bin tweet demektir. Bu kadar çok sayıda tweet ve internet medyasındaki rekabetin getirdiği acelecilikte böyle yanlışlıkların olabileceği göze alınmalıdır. Merhum başsavcının ilk FETÖ iddianamesini hazırlayan başsavcımız olması daha da acele etmemize neden olmuştur. Hiçbir suç işleme amacımız yoktur. Tüm haberlerimize bakıldığında merhum başsavcıya ilişkin en ufak kötü niyetimizin olmadığı ortaya çıkmaktadır." (Canan Çoşkun /Cumhuriyet)