SÜHEYLA KAPLAN

Berlin'de Alman Sosyal Demokrat Parti (SPD) Genel merkezi Willy-Brandt Haus'da bugün gerçekleşen basın toplantısında Almanya'dan Türkiye'deki "101 aksaçlı" bildirisine destek geldi.

SPD Genel Başkan Yardımcısı Serpil Midyatlı ve Almanya-Türkiye Kültür Forum adına rejisör ve gazeteci Osman Okkan'ın açılış konuşmasını gerçekleştirdiği basın toplantısında Yeşiller Partisi eski Eş Başkanı Cem Özdemir, gazeteci Can Dündar, yazar Aslı Erdoğan ve Doğan Akhanlı ile HDP eski Milletvekili Ziya Pir bir konuşma gerçekleştirdi.

Konuşmacılar, Uluslararası Yazarlar Derneği PEN’in Almanya şubesinin yanı sıra, Alman Gazeteciler Derneği (DJU), Alman Gazeteciler Birliği (DJV), Alman Kitap Yayıncıları Birliği Kurumu ve Almanya-Türkiye Kültür Forumu, "Akdeniz’de barış" ve "Türkiye’deki demokratlarla dayanışma" talep eden bir açıklamaya ilişkin görüşlerini bildirdi.

Açıklamada, 101 "aksaçlı"nın bir yandan yıllardır on binlerce bilim insanı, gazeteci, sanatçıyı mahkum eden, diğer yandan Akdeniz’de birçok krize neden olan AKP rejiminin haksızlıklarına karşı dayanışma çağrısında bulundu.

Basın toplantısında ayrıca aralarında Zülfü Livaneli, Oya Baydar, Aydın Engin, Ahmet Türk, Günter Wallraff gibi ünlü isimlerin olduğu gazeteci, yazar, sanatçı ve düşünürlerin imzasıyla yayımlanan açıklama okunarak "Türkiye’de demokratik muhalefete destek" çağrısı yapıldı ve "101 aksaçlı" bildirisine destek talep edildi.

„ERDOĞAN'IN ANLADI'I DİLDEN KONUŞMAK GEREKİYOR“

Yeşiller Partisi Milletvekili Cem Özdemir, basın toplantısı sonrası gazetecilerin sorularını yanıtladı. Özdemir, Türkiye'de cezaevinde olan ve düşüncelerinden dolayı yargılanan insanları unutmamak adına bu tür toplantılariın desteklenmesi gerektiğini bildirdi.

Özdemir „Türkiye'de muhaliflere yönelik baskı her fırsatta dile getirilmelidir. Ana konumuz bugün buydu. Uluslararası platformlarda da Türkiye ile olan bütün görüşmelerde bu konular sürekli gündeme getirilmelidir. Avrupa Konseyi'nde Aralık ayında Türkiye'nin üyeliğinin askıya alınması gündemde. Bu bence önemli bir araç. Fransa'nın sert tutumu üzerine örneğin Türkiye, Doğu Akdeniz'deki gemilerini geri çekti. Demek ki Erdoğan bu dilden anlıyor. Avrupa Birliği de bu dili kullanmaya hazırlıklı olmalıdır“ şeklinde konuştu.

„AVRUPA SERT YANIT VERMELİ“

Türkiye Cumhuriyeti ekonomisinin tamamen Avrupa ekonomisine bağlı olduğuna da dikkat çeken Özdemir konuşmasını şu şekilde sürdürdü: „Türkiye'nin Avrupa pazarına ihtiyacı var. Bu nedenle Avrupa ekonomik argümanı bir araç olarak kullanmalı. Madem Türkiye, Gümrük Birliği ve vize konusunda ilerleme kaydetmek istiyor; bunun karşılığında da insan hakları, komşuları ile sorunlarını medeni bir şekilde çözebilme çabasını Türkiye ön plana atmalıdır. Bunu yapmadığı takdirde; Avrupa'nın da buna cevabi sert olmalıdır.“

„TÜRKİYE'DEKİ İNSANLARA DEĞİL, HÜKÜMETE KARŞIYIZ“

Türkiye“de demokrasiye inanan ve demokrasi isteyen insanların yanında olduklarını da sözlerine ekleyen Özdemir „Türkiye'de yaşayan insanlara karşı değiliz, hükümete karşıyız. Fanatizme, ötekileştirme politikalarına, insan hakları ihlallerine karşıyız. Türkiye'ye karşı değil, tersine onların yanındayız“ dedi.

Basın toplantısının ev sahipliğini üstlenen SPD Genel Başkan Yardımcısı Serpil Midyatlı Türkiye'de basın özgürlüğü ve demokrasi özlemi duyan insanların sesi olmak için bugün biraraya geldiklerine dikkat çekerek „SPD olarak her zaman düşünce ve basın özgürlüğünün yanındayız. Türkiye'nin demokratik bir ülke olmasını istiyor ve bu yolda mücadele veren tüm çabaları destekliyoruz. O nedenle bugün burdayız“ şeklinde açıklamada bulundu.

Türk Alman Kültür Forumu Başkanı Osman Okkan amaçlarının Türkiye'deki „101 Aksaçlı“ inisiyatifinin yanında yer almanın yanı sıra, ülkenin demokratikleşme sürecine destek vermek olduğunu söyledi.

Okkan girişim hakkında ayrıca şunlara dikkat çekti: „Çıkış noktası Türkiye'de son aylarda gördüğümüz '101 Aksaçlı' hareketi. Onunla başladı, sonra bu imzalara daha fazl imzalar eklendi. Çeşitli meslek kuruluşları, Türkiye'de insan haklarına ve barış özlemine vurgu yapan ortak bildiriler yayınlandı. Buradaki de bunların bir çeşit devamı diyebiliriz. Avrupa'daki insanların da Türkiye'deki demokrasi hareketi ile dayanışma içinde olduğunu vurgulamak istedik. Bu demokrasi düşüncesinin, ilkelerinin, insan haklarının yeniden gündeme girmesi için, düşüncelerinden ötürü hapiste olan insanların serbest kalması ve Türkiye'nin barışçı bir ortama gelmesi açısından sevindirici bir olgu. Bu bir baslangıç, devamı gelecek. Gezi hareketinden sonra ilk kez sivil toplum kendisini güçlü hissetti. Demokrasi için ortak bir platform oluşturulması, asgari müşterekler çerçevesinde, etnik, kültürel, dini farklılıklardan etkilenmeden insanlığın temel ilkeleri çerçevesinde sesimizi yükseltmeliyiz, biraraya gelmeliyiz. Demokratik bir Türkiye için ortak platform oluşturmamız mümkün.“

„AVRUPA KENDİ DEĞERLERİNDEN VAZGEÇİYOR“

HDP eski Milletvekili Ziya Pir, Avrupa'nın son yıllarda kendi değerlerinden vazgeçtiğine dikkat çekerek „Erdoğan Türkiye'de gayri ahlaki davranırken, Avrupa kendi değerlerinden vazgeçiyor. Asıl tehlike bu. Özellikle Türkiye'ye karşı eylem ve söylemlerinde bunu görüyoruz. Türkiye'de insanlar helikopterlerden atılırken; Avrupa gözünü başka bir tarafa çeviriyor. Demokratlar imdat diye bağırırken, Almanlar kulaklarini kapatıyor. Ben bugün bu mesajı vermek istedim. Almanya 2015 yılından beri Türkiye'ye karşı hala iki yüzlü ve kontrollü bir politika izliyor. Bu son derece yanlış. Diyalog zamanı çoktan geçmiştir. Avrupa'nın güçlü bir eylem planına ihtiyacı var. Bizler demokrasiden, barıştan yana olan herkes karar mekanizmalarını nasıl etkileyebiliriz? onun yollarını aramalıyız. Onun için buradayız“ şeklinde görüş bildirdi.

„TÜRKİYE'DEKİ MUHALEFET NE YAZIK Kİ DAĞINIK“

Gazeteci Can Dündar ise, Türkiye'deki demokratların biraraya gelmeleri için dağınık bir yapıya sahip olduklarına dikkat çekerek „ Türkiye'de muhalefet ne yazık ki dağınık. Bu durum muhalefeti zayıflatıyor ancak Erdoğan'a güç veriyor. . Biz neye karşı olduğumuzu biliyoruz. Otoriter ve tek adam rejimine karşıyız. Hukuksuzluğa, adaletsizliğe karşıyız. Savaşa karşıyız. Barış, adaletten ve kadın erkek eşitliğinden yanayız. Demokrasi, laiklikten yanayız. Ortak paydalar ne yazik ki bizi buluşturmaya yetmiyor. Bugün burda yapılan toplantı birliktelik için gecikmiş ama önemli bir adımdır. Bugünkü basın toplantısının amacı Türkiye'de biraya gelen insanlara burdan demokratik bir selam yollamak , onlarla dayanışma içinde olduğumuzu ortaya koymak için yapılan bir toplantı. Bu bir başlangıç ama arkası gelecektir. Bu tür toplantıları kalıcı hale getirmek zorundayız“ dedi.