Türkiye'de ve Avrupa'da Türkçe yayın yapan bazı gazetelerde haberin yer almasının ardından KP (Komünist Parti), "Hiçbir örgütü doğrudan sorumlu tuttuğumuzu belirtmedik" açıklamasında bulundu.
6 Haziran’daki ilk duyurunun ardından bugün yapılan ek bilgilendirmede, Türkiye’deki Cumhuriyet gazetesinin olayı haberleştirdiği; ancak KP’nin saldırıdan PKK’yi sorumlu tuttuğu şeklinde yanlış bir izlenim oluşturulduğu ifade edildi.
Yazılı açıklamada, “Hiçbir örgütü doğrudan sorumlu tuttuğumuzu belirtmedik. Elimizde saldırıya ilişkin video kayıtları var, ancak faillerin herhangi bir örgütle bağlantısına dair kanıtımız bulunmamaktadır. Bu tür söylentilerin yayılmasını istemiyoruz.” denildi.
'Tehditlere boyun eğmeyiz' ara başlıklı açıklamada ise “Bunlar, Almanya’da komünist partinin inşasını engellemeye yönelik girişimlerdir. Biz burjuva devletin baskılarına boyun eğmediğimiz gibi, faşist saldırılara ya da kendini 'solcu' olarak tanımlayan zorbalara da boyun eğmeyiz.” ifadeleri dikkat çekti.
İsim kullanmaktan kaynaklı bir tartışma mı?
Bazı siyaset bilimcilere göre olayın arkasında, PKK ile doğrudan ilişkili olmayan bir iç ayrılık yatıyor. Geçen yıl 21–23 Haziran tarihleri arasında 1. Kuruluş Kongresi’ni gerçekleştiren KP ile, daha önce aynı yapı içinde yer aldıkları KO’dan (Komünist Örgütlenme) ayrılan bir grup arasında yaşanan fikir ayrılığı ve isim tartışması, bu saldırının temelinde olabilir.