Haber- Yorum

Dün Antep'te sokak ortasında tabancayla başından vurulan Suriyeli gazeteci Naji El Jerf'in öldürülmesini IŞİD üstlendi. BirGün gazetesinin El Hadat televizyonundan aktardığı habere göre, IŞİD Suriyeli gazetecinin örgütün emriyle öldürüldüğünü doğruladı.

Bu cinayetler Türkiye'de gerçekleştiğine göre, IŞİD militanlarının açıkca sokaklarda serbestçe rahat dolaştıklarının kanıtı değil mi bu! MIİ bu konuda neden gerekli tedbirleri almıyor?

Bir yılı aşkın bir süredir IŞİD ve IŞİD'in Türkiye ile baglantılarını araştıran gazeteci ve aktivistler birer birer öldürüldüler. Peki kimdi bunlar? Bir göz atalım. 

27 Aralık 2015:



IŞİD aleyhine belgesel çeken Suriyeli gazeteci 37 yaşındaki Naji El Jerf, Gaziantep'te dün sokak ortasında başından vurularak öldürüldü. Gaziantep'te yaşayan ve Suriye'de yayınladığı Alhita isimli dergiyi burada çıkarmayı sürdüren Suriyeli gazeteci Naji El Jerf, son olarak IŞİD'in özellikle Rakka bölgesindeki katliamlarına ilişkin belgesel çekiyordu. El Jerf, IŞİD'in hedefindeydi. Alman der Spiel dergisi internet sitesi El Jerf'in bu hafta iltica talebi yeni kabul edilen ailesiyle birlikte Paris'e gitme hazırlığında olduğunu yazdı.

17 Ekim 2014:

İran'ın İngilizce yayın yapan resmi televizyonu Press TV'nin Lübnan asıllı Amerikan vatandaşı muhabiri Serena Shim, Urfa'nın Suruç ilçesinde geçirdiği trafik kazasında(!) hayatını kaybetti. Bu trafik kazası adeta Susurluk kazasını hatırlattı ve kazanın neden ve nasıl gerçekleştiği hala aydınlatılamadı!.  

30 yaşındaki Shim, Press TV'ye gerçekleştirdiği bir bağlantıda Milli İstihbarat Teşkilatı'nın (MİT) kendisini ajan olmakla suçladığını ve tutuklanmaktan korktuğunu söylemişti. Serena Shim, ayrıca, Türkiye 'den Suriye'ye giden yardım konvoyları içinde militanlar taşındığını iddia etmiş ve bununla ilgili görüntülere sahip olduğunu ifade etmişti.

Press TV, Shim'in hayatını kaybetmesiyle ilgili haberi verirken, 'şüpheli bir trafik kazası' ifadesini kullandı ve Shim'in MİT tarafından tehdit edildiğini söylediğini belirtti.

17 Ekim 2015:

Eski BBC muhabiri Jacky Sutton (50) İstanbul Atatürk havalimanının tuvaletinde ölü bulundu. Ölüm nedenin ne oldugu hala belli değil. Sutton'un sır ölüm nedeni çelişkilerle dolu. Bu konuda özellikle Türk ve İngiliz basını farklı farklı haber dili kullanıyor. Türk basını Sutto'nun „intihar" ettiği üzerinde dururken, İngiliz basını cinayetten IŞİD'in sorumlu olabileceğini yazdı.   

Sutton aynı zamanda Londra merkezli Savaş ve Barış Muhabirlik Enstitüsü Irak Masası Başkanvekilliği görevini de yapıyordu. Sutton Irak'ın Erbil kentine gitmek üzere, aktarma yapmak için Atatürk Havalimanı'na inmişti.

 IŞİD'in parmağı olabilir mi?

İngiliz Daily Mail gazetesi, Sutton'ın ölümüyle ilgili olarak IŞİD'in sorumlu olabileceğini yazdı. Sutton'ın, Amanda Whitely isimli bir arkadaşının yayımladığı makaleyi aktaran gazete, gazetecinin Afrika ülkesi Eritre'de casusluk suçlamasıyla tutuklandığını, bu olayın ardından travmatik ve stresli bir süreç geçirdiğini yazdı.

Haziran'da Whitely'e attığı e-postada, 'uzun süre Erbil'de görev yaptığı için IŞİD'in kendisini hedef aldığına' yönelik korkularını aktaran Sutton, IŞİD'in bir saldırıda bulunabileceğini düşündüğünü yazdı. Whitely de olayın 'intihar' değil 'cinayet' olduğunu belirtti.

29 Ekim 2015:

Urfa'da Arapça yayınlanan haftalık 'Ayn Vatan' gazetesinin Yazı İşleri Müdürü İbrahim Abdulkadir ile Muhabir Firaz Hamadi bıçakla boğazları kesilerek öldürüldü. Suriyeli gazetecilerin IŞİD aleyhine haber yaptıklarını, bu yüzden tehdit aldiklari ifade ediliyor.

IŞİD aleyhine haberler yazan ya da araştırma yapan aktivistlerin Türkiye'de öldürülmesi IŞİD militanlarının burada rahatlıkla sokaklarda dolaştıklarının ve Türkiye'deki ilgili resmi makamlar tarafından desteklendiklerinin bir kanıtı da bu olsa gerek! Sözkonusu cinayetler konusunda MİT ne biliyor? Kamuoyundan sır gibi gizlenen bu cinayetlerin aydınlatılması için hükümet neler yapmıştır kamuoyuna açıklanmalıdır.

Süheyla Kaplan