Taner Akçam'ın, Duvar’dan Filiz Gazi’ye verdiği "Gönüllü bir katılım olmasaydı, bu kadar insan öldürülemezdi" başlıklı röportajına Kürt çevrelerinden sert tepki geldi.

İşte Taner Akçam'ın Kürt çevrelerinde tepkilere yol açan o sözleri: 

"19. yüzyıl feodal toplumunda örneğin Kürt bölgelerinde Kürt ağaları, evlenen Ermenilerin ilk gece hakkına sahiplerdi. Onun ötesinde Ermeniler çifte vergi veriyordu. Bir devlete normal vergi veriyorlardı, bir de “Hafir” (veya hapir; kiafir) denen yöredeki Kürt feodal yöneticilerine vergi veriyorlardı yani vatandaş sayılmıyorlardı.".

AKÇAM: DEVLETİ SUÇLAYARAK İŞİN İÇİNDEN KOLAYCA ÇIKAMAYIZ

Akçam'ın bir süre önce yayımlanan 'Ermeni Soykırımı’nın Kısa Bir Tarihi' adlı son kitabındaki, “Yüzleşme çok önemli. Bunları bir suçlama vasıtası olarak görmemek gerekiyor ama bu toplum ve bizler, devleti suçlayarak işin içinden kolayca çıkamayız. Bizde adettir, yöneticiler kötü, halkımız çok iyi. Yok, o kadar basit değil!" ifadesi dikkat çekiyor.

Aralarında İsmail Beşikçi, Şakir Epözdemir, Têmûrê Xelîl, Nizamettin Elçi,  İbrahim Güçlü, Hüseyin Turhallı, Sıdkı Zilan, İbrahim Halil Baran, Roşan Lezgin ve Nimetullah Atal’ın bulunduğu 132 araştırmacı, yazar; müzisyen, çevirmen ve siyasetçi ortak bir bildiri yayınlayarak Taner Akçam’ı kınadı.

Prof. Taner Akçam’a özür dileme çağrısında bulunulan açıklamada, şu ifadelere yer verildi:

“Prof. Dr. Taner Akçam’ın 20 Nisan 2021 tarihinde, Gazete Duvar’da Filiz Gazi ile yaptığı söyleşide birçoğumuzun katıldığı veya katılmadığı görüşler, belirlemeler yer almaktadır. Bu son derece olağandır. Ancak Akçam söyleşinin bir yerinde, ‘19. yüzyıl feodal toplumunda örneğin Kürt bölgelerinde Kürt ağaları, evlenen Ermenilerin ilk gece hakkına sahiplerdi.’ şeklinde genelleyici bir ifade kullanmaktadır.

Bugüne dek gerek Kürd toplumunda gerekse Ermeni toplumunda geçmişteki ilişkilerle ilgili olarak olumlu veya olumsuz, gerçek ya da gerçek dışı çok şey söylenmiştir. Ancak böyle bir şey duyulmuş ve yazılmış değildir. Taner Akçam, belgelerim var, bazı kaynaklarda geçmektedir dese de söylenenler bilimsellikten ve inandırıcılıktan uzak olduğu gibi, her iki halkın tarihsel ve toplumsal değerleriyle de bağdaşmamaktadır.

Kürd ve Ermeni toplumlarının geleneğinde iddia edildiği gibi bir durum söz konusu bile olamaz.  Bu konularla ilgili yazılar yazan, kitaplar yayımlayan Taner Akçam’ın, böyle bir şey yazması, genelleme yaparak Kürt ve Ermeni toplumuna yakıştırması şaşırtıcı ve düşündürücüdür.  İki halkın da uğradığı bunca haksızlık, mağduriyet varken; devasa sorunlar orta yerde duruyor iken, 'ilk gece hakkı' gibi absürd bir iddianın sansasyonel bir tarzla ortaya atılması anlaşılır bir durum değildir. Bu, her iki halka da hakarettir.  Ayrıca Prof. Taner Akçam’ın üsttenci dilini ve bakışını reddediyoruz. Bu yaklaşım Türk resmi ideolojisinin sol tezahürüdür. 

Prof. Taner Akçam'ın daha da ileri giderek öznel düşüncelerini bilimsel çalışmayla perdelemesi, bilimsel ve etik değerlere ne kadar ucuz yaklaştığının da göstergesidir. Akçam Kürdleri ve Ermenileri aşağılamanın yanı sıra etik ve bilimsel değerleri de çiğnemiştir.  Prof. Taner Akçam söz konusu iddiası ile ilgili M.S. Lazarev tarafından yazılan ‘Kürdistan ve Kürt Sorunu’ isimli kitabı kaynak göstermiştir. Lazarev’in çalışmalarını Kürtçe’ye çeviren Kürt yazar Têmûrê Xelîl, Akçam’ın iddiasının uydurma ve asılsız olduğunu, bilimsellikten uzak bir biçimde bilinçli olarak çarpıtıldığını ifade etmiştir.

Kılıçdaroğlu: ‘Partimin bütün adaylarına desteğim tamdır’ Kılıçdaroğlu: ‘Partimin bütün adaylarına desteğim tamdır’

Bu yanlış ve temelsiz iddiadan dolayı Taner Akçam’ı kınıyor ve kendisini iki halktan da özür dilemeye davet ediyoruz.”

Bildiride imzaları yer alan kişiler:

Abdulkadir KÜÇÜKBAYRAK - Avukat, Abdullah KAHRAMANER –Aktivist, Abdurrahman DEMİR - Gazeteci, Abdurrahman YALÇIN – Eğitimci, Abdurrahim GÖZEGİR - Gazeteci, Abit GÜRSES – Gazeteci, Adem AK - Avukat, Ahmet ACAR - Siyasetçi, Ahmet GEGEZ – Yazar, A.Hakim DAŞDGD Yönetici, Ahmet KANİ – Yazar, Ali BURAN – Yazar, Ali GÖKKAYA – Mühendis, Aydın HASAR – İş İnsanı, Aydın RONAK – Müzisyen, Ayşe CENGİZ - Diyetisyen, Azad SAĞNIÇ – Araştırmacı Yazar, Aliseven AKTAŞ – Aktivist Eğitimci, A. Ekber UĞUZ – Trafik Teknisyeni, A. Sidar KİSİN  - Sosyal Danışman, Bakır İNANÇ – İş İnsanı, Bahoz ŞAVATA – Araştırmacı Yazar, Baran ZEYDANLIOĞLU – Araştırmacı Yazar, Battal BATTE - Muhesebeci, Barij CELALİ - Gazeteci, Behram BİLGİN – Mühendis, Behzat BATTE – Mühendis, Bedran ACAR - PAK, Berzan KILIÇARSLAN - Müzisyen, Cahide Özkök KALYONCU - Aktivist, Celâl TEMEL – Araştırmacı Yazar, Ceng SAĞNIÇ – Siyaset Bilimci (ABD), Cevher CENGİZ - Siyasetçi, Dr. Muhammet GÖZÜTOK - Felsefeci, Erdoğan AKTAŞ – Aktivist, Ertan İLDEN – Mühendis, Eser KARAYEL – Psikolog, Fahri KARAKOYUN - Avukat, Fahriye ADSAY – Çevirmen Yazar, Fatê ESKER – Eğitimci, Faysal FIRAT - Aktivist, Ferhat SAĞNIÇ – Nivîskar, Fethullah ELÇİ – Avukat, Ferzende BOZKUŞ- İş İnsanı, Fırat SÖZERİ - Yazar, Fuad KUMRUASLAN – Aktivist, Haluk YILDIZHAN – Esnaf, Hekim COŞKUN – Aktivist-Mali Müşavir, Hasan DOĞAN – Ticaret, Hüseyin ASLAN – Mühendis, Hüseyin ELÇİ - İlahiyatçı, Hüseyin TOPAL – Avukat, Hüseyin TURHALLI – Yazar, İbrahim ASLAN – Mühendis, İbrahim GÜÇLÜ - Avukat, İbrahim GÜRBÜZ – Yazar, İbrahim Halil BARAN – PAKURD, İbrahim MASOOD - Siyasetçi, İbrahim MUTLU – Mali Müşavir, İbrahim UEREYİL- Akademi (Almanya), İhsan TAŞ – Yazar, İmam TAŞÇIER – Milletvekili, İrfan AMEDÎ - Teolog, İsmail BEŞİKÇİ – Sosyolog Yazar, İzzet BEKTAŞ – Mali Müşavir, İzzet ÇELEBİ – Aktivist, Kadir SATİK - Yayıncı, Kahraman OĞUZ - Sanatçı, Halil MİRKAN – İş İnsanı, Kamil SÜMBÜL - Mühendis, Kasım FIRAT –Şeyh Said Derneği, Kejê BÊMAL – Gazeteci, Kerem SERHEDİ – Araştırmacı Yazar, Kemal SÜPHANDAĞ - Yazar, Kenan Fani DOĞAN – Siyasetçi, Köroğlu KARAASLAN – Yayıncı, Leyla DENLİ – Haber Editörü, Mahmut Feyzi FIRAT – Aktivist, Mehmet Ali ERDOĞAN - Avukat, Mehmet ERMİŞ - PAK PM, Mesut BAŞTÜRK - Yazar, Mevlüt ŞENER – Avukat, Mucahit Özden HUN – Araştırmacı Yazar, Muhammed SALAR - Yazar, Muhsin TAŞAR – Avukat, Murat SATIK – Yayıncı (Le Monde Kürtçe), Mustafa BALBAL – Yazar, Mustafa KONUK – Matbaacı, Mutlu CAN - Yazar, Mihemed Seid TEMEL - Yazar, Mihraç MUSTAFA – Gazeteci, Necdet GÜNDEM - Yazar, Nedim BARAN – Yayıncı, Nezir CİBO – Tarihçi Yazar, Nihat GÜLTEKİN - Yazar, Nihat KARADEMİR - Yazar, Nimetullah ATAL – Bitlis Akademi, Nizamettin ELÇİ – Şair Yazar, Nurullah TİMUR - PAK, Ömer ÖZMEN – Eğitimci, Ömer BARAN – Eğitimci, Ramazan BULUT – Aktivist, Ramazan KAHRAMANER – Futb.Teknik Direktör, Reşid DELİ - Aktivist, Roşan LEZGİN – Araştırmacı Yazar, Rozerin URUCU – Gazeteci (Paris), Ruken Hatun TURHALLI – Gazeteci, Rûken YEŞİLBİNGÖL - Tercüman, Selahattin GÜVENÇ – Göç-Der, Seid VEROJ – Araştırmacı Yazar, Serhat YALÇIN - Öğretmen, Serbest Ferhan SİNDİ - Yazar, Serdem KAHRAMAN – Yayıncı, Sıddık Sami FEROĞLU - Aktivist, Sıdkı ZİLAN – Avukat, Suad HAYMATLOS – Yazar, Suphi ÖZGEN HEZ-KURD, Sibel KORKMAZ - Çevirmen, Şahin AYAZ – Yazar, Şakir EPÖZDEMİR - Yazar, Şeyhmus TURŞUK – Doktor, Şeyhmus AĞIRMAN - Mühendis, Şükrü KAHRAMAN - Eğitimci, Têmûrê XELIL – Çevirmen Yazar, Veysi AKKUŞ - Eğitimci, Yaşar KARADOĞAN - Yazar, Yekta UZUNOĞLU – Doktor (Çek Cum), Yusuf Ziya DÖĞER – Sosyolog Yazar, Yüksel AVŞAR - Aktivist, Xalid SADİNİ – Yazar, Zerya DİLSOZ – Teolog, Qahir BATEYİ – Yayıncı Yazar.

Taner Akçam, röportajda 'Ermeni Soykırımı’nın Kısa Bir Tarihi' adlı son yayımlanan kitabına ilişkin ise şunları söylemişti:

"Kürtlerin rolüne ilişkin ilk kez bu kitapta yayınladığım bazı belgeler mevcut. Bölgedeki Osmanlı valilerinin telgrafları bunlar. Erzurum valisi Tahsin, Bitlis Valisi Mustafa, Van valisi Cevdet ve Diyarbakır Valisi Doktor Reşit gibi isimler... Kürtlerin kendi kontrolleri dışında Ermenileri-Hristiyanları katlettiklerini ve yağmaladıklarını söyleyip, Kürtleri barbarlık ve canilikle suçluyorlar. Kürtlerle çatışmalar yaşandığını ve çok sayıda yağmacı Kürdü imha ettiklerini söylüyorlar. Çok ilginç, bu belgeler 1915’in Mayıs-Haziran ayı belgeleridir. Katliamın yapıldığı sıradaki belgelerdir. Bu tarihten önce Mart ve Nisan aylarında aynı valiler kendi yolladıkları belgelerde Ermenilerin katledilmesi ve imha edilmesi fikrini açıktan beyan etmektedirler, zaten kendileri de Ermenilerin katlini organize eden insanlardır. Aynı belgelerde valiler, bu sefer Kürtlerden Ermenileri yağmalayan, öldüren barbarlar olarak söz ederler. Kendi yaptıkları ise yurtsever bir görevdir. Yani şikâyet ediyorlar, diyorlar ki, Kürtler, bizim Ermenilere yönelik politikamızın vatansever boyutunu anlamıyorlar; bunlar yağmacı barbarlardır. Siyasi iktidar imhanın kontrolünü bile elinden bırakmak istemiyor. İmhayı politik güç olarak elinde tutmak istiyor ve bir de yağmayı kendi yapmak istiyor. Bu konular üzerinde hakikaten çalışmak gerekiyor. Osmanlı yöneticilerinin, Kürtlerin yağma ve öldürme biçimlerinden rahatsız olmaları çok ilginç. Bunun altını çiziyorum çünkü benzeri örnekler Naziler’de de var. Meşhur SS subayı Max Täubner örneği vardır. Täubner’i 1941 yılında Ukrayna’ya Yahudileri imha için gönderiyorlar. Sonra da adamı sen niye Yahudileri imha ettin diye yargılıyorlar, çünkü adam fotoğraf çekiyor, mallara el koyuyor, kendi cebine atıyor. Öldürmelere o kadar gönüllü katılıyor ki, çektiği fotoğrafları eşine dostuna gönderiyor. Sonuçta bir skandal oluyor mesele. Bu nedenle adamı yargılıyorlar, hapse atıyorlar."