Valilikten yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı; “21 Aralık 2014 Pazar günü 11:00-14:00 saatleri arasında TCDD Gar Meydanında, 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu kapsamında; 1978 yılında yaşanan ‘Maraş Olayları Sırasında Hayatını Kaybedenleri Anma’ konulu yürüyüş ve açık hava toplantısı ile ilgili müracaat Valiliğimizce değerlendirilmiş olup 1978 yılında İlimizde yaşanan olaylar toplumun tüm kesimleri tarafından kınanmaktadır. Bir daha bu tür olayların yaşanmaması tüm milletimizin en büyük arzusu olmakla birlikte, toplumsal barış ve huzurun korunması da devletimizin görevidir. Aradan geçen süreçte İlimizin tüm kesimlerinde oluşan, huzur ve barış sürecini zedeleyecek her tür hareketlerden kaçınmak hepimizin görevi ve sorumluluğu olmalıdır. Bu yıl yapılmak istenen toplantı ve yürüyüşünün tertip edenlerinde iyi niyetini aşıp, kontrolden çıkarak suça evrilebileceğini, bu tür olayların İlimizde bir daha yaşanmaması ve hiç kimsenin arzu etmeyeceği durumların meydana gelmemesi için söz konusu toplantı ve gösterinin yasaklanması Valiliğimizce uygun görülmüştür.”

Peki 36 yıl önce Maraş’ta neler yaşanmıştı?

İnci Aral’ın Kırmızı Kedi Yayınevi’nden çıkan " Kıran Resimleri Öyküleri" Maraş Katliamı’nın tanıklarının ağzından kaleme alındı. Aral, katliamdan 1 yıl sonra Maraş’a gitti ve katliamı yaşayan tanıklarla konuştu. Maraş’ta katliamdan 1 yıl sonra gidip 10 günde 10 köy gezen İnci Aral, o dehşet anlarını üçüncü, dördüncü, beşinci defa aynı vahşet dolu hikâyeleri dinleyince, inanmak istemediği her şeye inanmak zorunda kaldı. Mağdurlara, “Sizin isimlerinizi kullanmadan yazacağım” deyince kendisine kızdıklarını,“Hayır, isimlerimizle yazabilirsin, mağdur olan biziz, yaz ki hatırlasınlar” dediklerini anlattı İnci Aral.

Evet…

Katliamdan 1 yıl sonra olayın tanıkları isimlerini vererek " bizi hatırlasınlar" dediler.

Neden mi böyle diyorlar?

O sorunun cevabı kitaptaki 9 yaşanmış öyküyü okuyunca çok daha iyi anlaşılıyor…

İşte Maraş'ta insanın kanını donduran o anların tanığının anlattıkları: