AB’nin hazırladığı yıllık Türkiye raporu Mart 2026’da yayımlanacak. Bu raporun, AB–Türkiye ilişkilerinin geleceği açısından belirleyici olacağı belirtiliyor.
Amor’un açıklamaları, özellikle gazeteci Fatih Altaylı davasının ardından uluslararası kamuoyunda Türkiye’de basın özgürlüğü ve yargı bağımsızlığının yeniden tartışma konusu haline geldiğini gösterdi.
Siyasi temaslar: Özel ve Bakırhan ile görüşme
AP Türkiye Raportörü Nacho Sanchez Amor, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, TİHEK Başkanı Fahrettin Altun ile kısa görüşmeler gerçekleştirdi.
Ayrıca CHP Genel Başkanı Özgür Özel, DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan ve parti heyetiyle de bir araya geldi. Görüşmelerde özellikle ifade özgürlüğü, medya baskıları ve yargı süreçleri ele alındı.
Nacho Sanchez Amor’dan sert eleştiriler: “Hukuk devleti tam bir felaket”
AP Türkiye Raportörü Nacho Sanchez Amor, dört günlük Ankara-İstanbul temasları kapsamında hükümet temsilcileri, siyasi partiler ve STK’larla görüştükten sonra bir basın toplantısı düzenledi.
Amor, Türkiye’de demokratik standartların “çok kötü durumda” olduğunu belirterek şöyle konuştu:
“Hukuk devleti konusu tam bir felaket. AYM kararlarının açıkça bağlayıcı olduğu yazılıyken alt mahkemeler bu kararları tanımıyor. Halkın güvenceleri ortadan kaldırılıyor.”
Amor, Tayfun Kahraman ve Can Atalay dosyalarının bu durumun çarpıcı örnekleri olduğunu söyledi ve yargının “iktidar ile muhalifler arasında çifte standart uyguladığını” ifade ederek “Anayasa bir menü değildir; içinden seçip seçmemek size bağlı olamaz.” ifadesini kullandı.
Gazeteci Altaylı'ya verilen cezaya Almanya ve Avrupa’dan tepkiler büyüyor
Gazeteci Fatih Altaylı’nın, YouTube kanalındaki bir değerlendirme nedeniyle “Cumhurbaşkanı’na tehdit” suçlamasıyla 4 yıl 2 ay hapis cezasına çarptırılması Avrupa Parlamentosu’nun (AP) Türkiye Raportörü Nacho Sanchez Amor'un Ankara ziyareti öncesine denk gelirken, Amor kararı “saçma” olarak nitelendirdi.
Amor, Altaylı’nın cezasının açıklanmasının ardından X hesabından yaptığı paylaşımda kararı şöyle değerlendirdi: “Gazeteci Fatih Altaylı’nın Erdoğan’a yönelik sözde tehdit iddiasıyla 4 yıl 2 ay hapse mahkûm edilmesi tamamen absürd. Bu, rejimin tarihsel bir referansı bile bastırma çabasının yeni bir örneği.” AB kurumlarında da Altaylı kararı, medya özgürlüğü ve yargı bağımsızlığı bağlamında gündeme taşınıyor.
Altaylı’nın tutuklanmasına giden süreç
New Lines Magazine’in aktardığına göre Altaylı, gözaltına alınmasına yol açan videoda, kamuoyunda yapılan bir ankette seçmenlerin yüzde 70’inin “Erdoğan’ın ömür boyu iktidarda kalmasına karşı çıktığını” yorumluyor ve Türk toplumunun sandığa bağlılığını vurguluyordu. Altaylı'nın videoda Osmanlı döneminde suikasta uğrayan sultanlardan bahsetmesi, savcılık tarafından “tehdit” olarak yorumlandı.
Gazeteci Altaylı ise sözlerinin bağlamından koparıldığını belirtmişti.
AİHM kararları: “Türkiye uymazsa sorun büyür”
Amor, Selahattin Demirtaş hakkındaki AİHM kararının uygulanmamasına ilişkin soruya ise şu yanıtı verdi. Amor, “Üyesi olduğunuz bir mahkemede davanızı kaybettinizse uymak zorundasınız. Aksi durumda Türkiye, AİHM’de giderek daha fazla dosya biriktiriyor.” dedi.