Erdoğan resmine sansür davasında mahkeme kararını verdi.

Alirıza Güler / Duisburg

Mahkeme, belediye başkanı Faust’un hatasını kabul etmesini, “Güvenlik ve sanat özgürlüğü arasındaki dengenin yanlış olduğunu itiraf etmeliyim. Erdoğan'ın destekçileri ve muhaliflerinin Linz'de karşı karşıya gelme riskini de abarttım” demesini ve sanatçıdan özür dilemesini yeterli buldu.

TC Mainz Konsolosluğu Linz şehrindeki sergide yer alan Erdoğan resiminin kaldırılmasını talep etmiş ve belediye başkanı bu talebi önce kabul etmiş sonra da hata ettim diyerek vazgeçmiş ve sanatçıdan özür dilemişti.

Ressam Ali Zülfikar’ın sergide yer alan bir elinde kuran tutan Erdoğan resminde, bir gözünde savaş içinde kalan bir çocuk, diğer gözünde ise Demirtaş silüeti tasvir ediliyordu.

Ali Zülfikar yaptığı açıklamada, davanın sanat ve yaratım özgürlüğüne karşı sansür davası olduğunu belirterek, “Mahkeme sansürü belgelemiş buna rağmen belediye başkanını korumuştur. Bu almanya gibi demokratik bir ülke için skandaldır” dedi.


Ressam Ali Zülfikar’ın açıklama metni:

Sansürü yargıya taşıdım!

Saygıdeğer basın mensupları,

Sizlerinde bildiği üzere bundan tam 2 yıl önce (02. Kasım 2018) Linz'de Kunstverein KLIO tarafından Satdhalle Linz‘de 18 sanatçının yer aldığı karma sergisinin basın bilgilendirmesinde, AKP lideri ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı eleştirel bir şekilde tasvir ettiğim eserim Türkiyeli Medya kuruluşlarına yayınlanmasından sonra Türkiye Mainz Konsolosu sayın Müderrisoğlu «bu eserin sansürlenmesini« talep etmiş, bu talep, Linz Belediye Başkanı Hans Georg Faust tarafından kabul görmüş ve eserim daha sergi açılmadan sansürlenmişti.

Bu karar bana serginin kuratörü sayın Dr. Denise Steger tarafindan bana Email ile iletilmişti. Bu eserim «Erdoğan korkusu yüzünden Stadt Linz tarafından sansürlenmiştir” ibaresiyle bir bilgilendirme klavuzuyla birlikte serginin açılışına sunulmuş ve sayın Dr. Faust tüm sorumluluğu üstlenmiştir. Eserimin sansürlendiğini bir basın açıklamasıyla duyurdum.

Serginin açılışında sergiye gelen sanatseverler ile sayın Belediye başkanı tartışmış, sonrasında sanatseverlerden “sergi alanını terk etmelerini istemişti.” Bu tehdit karşısında ben şahsen, anayasal haklarımı kullanarak, misafirlerimi tehdit etmesine tepki vermiştim. Ve gelişen tepkiler sonrasında, telefonda benden özür dilemiş, bunu basın karşısında da yapacağını açıklamıştı. Basın açıklamasında böyle bir özür dilemedi ve benimle röportaj yapmak isteyen 3Sat Kulturzeit, RUPLY TV vb. basın kuruluşları için yayın izni vermemişti.

Sanatıma ve basına yapılan sansür olayını 16. November 2020 tarihinde avukatım Dr. Hofmann aracılığıyla Koblenz Mahkemesine taşıdım ve talebimiz kabul edildi.
Davayı Alman yasasının 5. maddesi 3. bendine göre, ''Sanat ve fikir özgürlüğüne saldırı” gerekçesiyle açtım. Koblenz Verwaltungsgericht Bonner General Anzeiger gazetesindeki "Güvenlik ile sanat özgürlüğü arasındaki dengemin yanlış olduğunu itiraf etmeliyim" demecini delil olarak göstermiştir ve «Belediye Başkanı özür diledi« olarak kabul etmiştir.

"Mevcut davada, davalı Belediye Başkanı, hem yukarıdaki tedbirler için davacıdan özür dilemiş hem de kamuoyu önünde yanlış olduklarını beyan etmiştir. Bu, örneğin, 6 Kasım 2018 tarihli "General-Anzeiger" internet baskısında okunabilinir. 6. Kasım 2018 tarihli General-Anzeiger’da, “Anlaşılan, Türkiye'nin Köln diplomatik heyeti, Zülfikar'ın Erdoğan'ı eleştiren imajının Linz üzerinden Linz'de halka gösterilmesini engellemeye çalıştı. Belediye Başkanı Hans-Georg Faust başlangıçta buna boyun eğdiği, ancak fikrini değiştirdiği” belirtilmektedir.

Belediye başkanı sayın Dr. Faust‘ın Federal Almanya Cumhuriyeti Anayasası 5.Maddesinin 1 ve 3. bendini ihlal ederek, Basının haber yapma özgürlüğünü, sergi açılışında sergiye gelen misafirleri sergi alanını terk etmeye yönelik, «ya bu eseri tekrardan ters çevirirsiniz, yada burayı terk edersiniz’ sözleri sergide çekilen görüntülerde ve sergiye gelen tanıklarca sabit görülmektedir. Bu sebeplerden dolayı sayın Belediye başkanı Dr. Faust’un anayasanın temel maddelerine karşı suç işlediği, görevini kötüye kullandığı, bu sabit delillerden dolayı davaya geri çekmeyeceğimi avukatıma bildirdim. Avukatım Mahkemenin ön yargısını dikkate alarak davayı geri çekmiştir.

Bir sanatçı için ‘sansür‘ kabul edilemez bir durumdur, sanatçının ruhunu derinden yaralar. Biz sanatçılar herhangi bir kaygı düşmeden eserlerimizi özgürce üretmeliyiz. Ve her geçen gün politikacılar sanatçılara müdahale ediyor, sanatın özgürlüğü tartışılır hale geliyordu. Belediye Baskanı sayın Dr. Faust, Erdogan taraftarının korkusu yüzünden eserimi sansürlemiş, skandal bir karara imza atmıştı. Bu yüzden bu davayı açtım. Asıl skandal karar, Koblenz mahkemesinin tavrında yatıyor. Sansür yargı tarafında belgelenmiş, Belediye Başkanı mahkeme tarafından yasal olarak korunmuş ve Almanya gibi demokratik bir ülke adına «skandal« bir karara daha imza atılmıştır. Ben, yaşadığım bu olayların dökümanından oluşan eserlerle cevap vereceğim. Bu leke onlara yeter.