Yazar Arslan, “Yeni yılda dördüncü kitabım raflarda yerini alacak” dedi ve müjdeyi verdi

Hamburg'da yaşayan başarılı iş kadını ve yazar Esma Arslan, azim ve istek başarının yarısı olduğuna vurgu yaparak, istemenin ve pes etmemenin önemli olduğunu kaydetti. Aka Arslan Ambulante Kranken und Alternbetreuung adında hasta ve yaşlı bakım şirketin sahibi ve Yarım Kalan Aşk, Resmime Dokunan Çığlık ve Sana Düşlerimden Bahsedeceğim adında üç kitap yazan Esma Arslan, yeni yılda dördüncü kitabını piyasaya süreceğinin müjdesini verdi. Yoğun çalışmalarının yanı sıra hayvanseverliği ile de tanınan Arslan sorularımızı şöyle yanıtladı:

Röportaj Emine SONUGÜR / HAMBURG

Sizi biraz yakından tanıyabilir miyiz?

Tabii.. Ben 1 Şubat 1963 tarihinde ailemin 7 çocuğundan 3. olarak Yozgat'ın Sorgun ilçesine bağlı Karabalı Köyü'nde dünyaya gelmişim. 12 yaşımda Almanya'da 'Misafir İşçiler' olarak gelip çalışan anne ve babamın yanına geldim. 16 yaşımda evlendirildim bu evlilikten iki kızım dünyaya geldi ve bir süre sonra şiddetli geçimsizlikten boşandım. Kızlarıma hem annelik hemde babalık yaparak büyüttüm. Bu süreçte tüm zorluklara rağmen şirketimi kurdum ve Türkçe dilimi katıldığım kurslar sayesinde geliştirip 'Yarım Kalan Aşk' adlı öykü kitabımla yazarlığa başladım. Ardından 'Resmime Dokunan Çığlık' ve 'Sana Düşlerimden Bahsedeceğim' diye toplam üç kitap yazdım.

Anne görevinin yanı sıra şirket kurmak büyük cesaret ister. Bu cesarete nasıl giriştiniz?

Sosyal Pedagog olarak Gençlik Evi'nde gençlerle, çocuklarla sosyal pedagog eğitimci olarak çalışıyordum ve çocuklarıma bakıyordum. Elbette o zamanlar yaşam şartları bugüne göre daha da zordu. Çocuklarıma daha fazla vakit ayırmak ve daha iyi bakabilmek için işten çıktım ve bir hasta bakım yerinde çalışmaya başladım. Orada hastalara bakmaya başladım ve altı ay çalıştıktan sonra işten çıkmaya karar verdim. Buradaki hastalar bana kendi yerimi açmayı tavsiye ettiler ve bana bunu hatırlattılar. O andan sonra bende kendi kendime cesaret edip kendi şirketimi açmaya karar verdim. Beş personel ve 20 hastamla kendi işyerimi kurdum.

Kuruluşunuzun 20. yılını kutladınız. Bu başarıyı nasıl sürdürdünüz?

Vakit su gibi akıp giderken elbette zaman inişiyle çıkışıyla beni olgunlaştırdı, büyüttü, başarılı yaptı ve bedelini de bir nevi bir şekilde ödüyorsunuz. Yani “Ne ekersen onu biçersin” sözü çok doğru iyilik yaparsanız veya kötülük yaparsanız eninde sonunda size bir nevi geriye dönüyor. Benimde baktığım hastaların kendi yerimi açmamı hatırlatmaları benim için büyük bir şans ve cesaret oldu. Ben Bergedorf semtinde işyerimi açtığımda çevremde hep konuşuldu. “Uzun vadeli ayakta duramaz, bir kadın sonuçta, bir yabancı şirket zamanı sayılı” gibi çok konuşuldu. Ama beni tüm bu konuşmalar, ön yargılar beni çok olumlu yönde değiştirdi. Daha güçlü oldum, motivasyonum ve enerjim yükseldi. Çocuklarımın istedikleri herşeyi alabildim ve tatillere gönderdim. Belki vaktim biraz kısıtlıydı ama biz çok mutluyduk. Şimdi kızlarım büyüdü kendi yaşamlarını kurdular ve birde torunum var. Şirketiminde 1 Nisan 2018'de 20 yıl oldu ve bugün başarılı şekilde devam ediyorum 22 personel ve 80 hastam var. Ayrıca başarının devam etmesi için elemanları iyi motive etmek, güvenmek ve devamlı yeni bilgilerle donatmak önemli ve faydalıdır. Başarıya büyük katkıdır bu.

Yazarlık nasıl aşılandı size ve buna nasıl vakit bulabiliyorsunuz?

Benim babamın çok okuması ve günlük gazete evde bulundurması büyük bir etken oldu asıl burada aşı yolu görüldü bana sanırım. Çünkü okumayı çok severdim. Her gün gece yatakta kitap okurdum ve günlük tutardım. Tam gün yaptıklarımın özetini mutlaka yazardım. Okumayı ve yazmayı hobi edinmiştim kendime. Bu bana büyük keyif veriyor yaşantıma anlam katıyordu. En önemlisi her geçen gün Türkçe konuşmam düzeliyor, gelişiyordu. Yeterince birikimim vardı ve bir kitap yazmaya karar verdim ve ücret karşılığı bunun tekniğini kursta öğrendim. Elbette bunlar vakit istiyor, emek istiyor, birikim gerektiriyor. Ben kitap yazmanın tekniğini kurs alarak öğrendim ve ilk olarak “Yarım Kalan Aşk” adında ilk kitabım Ürün Yayınları tarafından basıldı. İnsan istedikten sonra azim, sabır ve birde istek varsa yapamayacağı bir şey yoktur hayatta. Hatta kadınlar her konuda çok güçlüdürler.

Yazılarız ve kitaplarınızla insanlara vermek istediğiniz mesaj nedir?

Şu mesajı vermek istiyorum ve bunun her zaman altını çiziyorum. İsteyen herkes her fırsatta kitap okumalıdır, okumak kişinin bilgisine bilgi katarken, daha üretken, daha başarılı olmasını sağlar. Ayrıca günlük tutmalarını, önemli konuları not almalarını ve istekli olmaları mesajı veriyoruz. Okumak her zaman, dil bilgilerini geliştirir ve daha üretici ve yetenekli olmalarının temelidir bunu ciddiye almaları lazım herkesin. Herkes gereken tekniği öğrendikten ve istedikten sonra başarılı olabilirler ve kitapta yazabilirler. Ben yazdığım “Yarım Kalan Aşk”, “Resmime Dokunan Çığlık” ve “Sana Düşlerimden Bahsedeceğim” adında üç kitabım var. Herkesten ve özellikle okurlardan olumlu tepkiler ve yorumlar aldım ve hala da alıyorum. Hatta 'Yarım Kalan Aşk' kitabım ikinci kez basıldı. Ayrıca kitaplarımı Almanca'ya çevirmeye vakit bulamıyorum ama onuda yapacağım inşallah.

Peki hedefinizde yeni bir kitap yazma var mı? Kitaplardan kazancınızı nasıl kullanıyorsunuz?

Tabii ki.. Ben yazmayı çok seviyorum ve önümüzdeki yıl 2019'da muhteşem bir roman raflarda yerini alacak harıl harıl çalışıyorum. Konusu bir kadının yaşamı ile ilgili olacak ve gerisi ise şimdilik sürpriz olarak kalsın istiyorum. Kitaplarımdan gelir elde ederim ve ticaret yapar zengin olurum diye hiçbir zaman planlamadım. Çünkü tüm kitaplarımın gelirini kimsesiz çocuklara yardım ve sokak hayvanlarına kullanıyorum. Eğitim alan çocuklara kitap, kalem, giyim gibi yardımda bulunuyorum bu benim mutluluğuma mutluluk katıyor. Çocuklar hepimizin toplumumuzun geleceğidir. Sağlıklı, mutlu, eğitimli ve başarılı çocuklar yetiştirmeliyiz. Çünkü geleceğimiz çocuklarımızdan sorumlu olacak onlara temiz yarınlar bırakmalıyız. Bunu severek yapıyorum. Sokak hayvanların yaşaması için de elimden geleni yapıyorum ve kitaplarımdan elde ettiğim geliri bu şekilde kullanıyorum.

Siz hayvansever birisi olarak tanınıyor sunuz, hayvanlar ne derece önemli yaşamınızda?

Ben küçük yaştan bu tarafa hayvanları doğayı çok seviyorum. Her zaman iki köpeğim oldu. Köpeklerim kansere yakalanıp öldü ama yakında iki köpek sahipleneceğim yine çok meraklıyım bu konuda. “Hamburger İnternationale Tierschutz in Not e.V. - Hamburg Uluslararası Yardıma Muhtaç Hayvanları Koruma Derneği” adlı kurumu kurdum 2017'de. Ayrıca 2015'de Türkiye'de Yozgat Doğayı ve Hayvanları Koruma Derneği kurdum. Sorgun'da 10 dönümlük geniş bir arazide şu anda hepsi kısırlaştırılmış 300 köpek bulunuyor. Ben kendi imkanlarımla burada tam gün sigortalı çalışan bir elaman çalıştırıyorum ve birde veteriner bulunuyor. Buradaki hayvanlara günde mama veriliyor. Asıl zorluk burada ben hayvanlar için hayırseverlerin ve hayvanseverlerin mama yardım yapmalarını rica ediyorum. Buradaki hayvanların yaşamaları için günlük büyük ölçüde mamaya ihtiyaç var. Eğer yardımda bulunmak, veya bilgi almak isteyenler olursa bana www.facebook.com adresinden Esma Arslan olarak ulaşabilirler. Ayrıca annem 20 kediye bakıyor.

Sizi çekemeyenlerde var sanırım kadın olmanız neden mi acaba?

Bence kadınlar çok güçlüler. İstediklerinde yapamayacakları bir şey yoktur. Ama şu da bir gerçek kadınları çekemeyenler, kıskananlar çoğunlukla yine kadınlar oluyor. Ben bunu anlamakta zorlanıyorum. Beni çekemeyenleri, kıskananları ben hiç ciddiye almıyorum hatta bu durumlar benim doğru yolda olduğumun göstergesi olarak kabul ediyorum. Daha da güçlü oluyorum. Oysa elele vererek sorunlar varsa çözüm bulmalıyız. Herkes isterse kesinlikle başarabilir. Ben insanları, hayvanları, çözümler üretmeyi seviyorum. Sosyal dayanışmayı seviyorum ve birkaç derneğe üyeyim bir nevi destekte bulunuyorum. Ayrıca 2011 yılında Hamburg Edebiyat Atölyesi'ni kurdum ama yoğunluğumdan dolayı çalışmalara ve projelere ara verdim. İnşallah önümüzdeki yıl çalışmalarımızı tekrar hızlandıracağız. Ayrıca herkesin benden daha başarılı olmalarını temenni ediyorum. Çünkü çevremde ne kadar çalışan, sabırlı ve istekli kişi varsa hepsinin başarılı olmalarını çok istiyorum.

Özel hayatınızla ilgili nasıl bir hedefiniz var?

Ben yalnız yaşıyorum ve dolayısıyla şirketimde oturmuş iyi bir organize ediyorum ve yılda birkaç kısa tatiller yapıyorum. Asıl hedefim emekli olduğumda bir deniz kenarında ayaklarımı suya uzatmak ve çevremde köpek, kedi, kuş sesleri duyarak torunumla oynamak vakit geçirmek istiyorum. Huzur içinde elimde kalem kulaklarımda müthiş hayvan sesleri, doğanın güzelliği ile başbaşa kitaplar yazmak istiyorum.